1529 Viyana Kuşatması: Osmanlı İmparatorluğu’nun Avrupa Kapısındaki Kritik Kuşatması

0
Advertisement

1529 Viyana Kuşatması, Osmanlı İmparatorluğu’nun Avusturya’nın başkenti Viyana’yı ele geçirme girişimi ve bu tarihi olayın nedenleri, gelişimi ve sonuçları. Osmanlı ve Habsburg İmparatorlukları arasındaki çatışmanın önemli bir dönüm noktası.

Birinci Viyana Kuşatması

Birinci Viyana Kuşatması

1529 yılında Osmanlı İmparatorluğu, Avusturya’nın başkenti Viyana’yı ele geçirmek için gerçekleştirdiği ilk kuşatma olan Viyana Kuşatması’nı başlattı. Osmanlı Padişahı Kanuni Sultan Süleyman, 100.000’den fazla askeriyle şehre saldırmıştı. Savunmayı liderlik eden Niklas Graf Salm önderliğindeki Avusturya ordusu ise yaklaşık 21.000 kişiden oluşuyordu. Ancak Viyana, 27 Eylül – 15 Ekim 1529 tarihleri arasında iki haftadan biraz daha uzun süren kuşatmadan sağ salim çıkmayı başardı.

Arka Plan ve Nedenler

Bu kuşatma, Macaristan Kralı 2. Louis’nin 1526’daki Mohaç Muharebesi’nde ölümü ve ülkenin iç savaşa sürüklenmesinin ardından gerçekleşti. Louis’nin ölümünün ardından, Macaristan’da çeşitli rakip gruplar iki ayrı halef seçtiler: Habsburg Hanedanı’ndan destek alan Avusturya Arşidükü I. Ferdinand ve John Zápolya. Ferdinand, Batı Macaristan’ın kontrolünü ele geçirmeye başladı, hatta Buda şehrini bile aldı. Bu durum, Zápolya’nın sonunda Osmanlı İmparatorluğu’ndan yardım talep etmesine ve Osmanlı’nın himayesine girmesine neden oldu.

Osmanlı’nın Viyana’ya saldırısı, imparatorluğun Macar sorununa müdahalesinin bir parçasıydı ve kısa vadede Zápolya’nın gücünü korumayı amaçlıyordu. Ancak tarihçiler, Osmanlı’nın Viyana’yı ilk hedef olarak seçmesinin nedenlerine dair farklı yorumlar sunmaktadır. Bazı modern tarihçiler, Süleyman’ın asıl amacının tüm Macaristan’ı, o zamanlar hala Habsburg kontrolünde olan Batı Macaristan da dahil olmak üzere, Osmanlı hakimiyetine almak olduğunu düşünmektedir. Diğer akademisyenler ise Süleyman’ın Macaristan’ı, Avrupa’ya sonraki istilaları için bir hazırlık sahası olarak kullanmayı amaçladığını ileri sürmektedir.

Kuşatmanın Gelişimi ve Sonuçları

1529 baharında, I. Süleyman’ın önderliğindeki Osmanlı İmparatorluğu, Viyana’ya doğru ilerlemek amacıyla büyük bir orduyu Bulgaristan’da topladı. Süleyman’ın ordusuyla ilgili tahminler, farklı tarihçiler tarafından belirtildiği üzere 120.000 ila 300.000 arasında değişmektedir. Bu ordu, Osmanlı süvarilerinin seçkin atlı birliği olan Sipahi’leri, binlerce yeniçeri ve Boğdan’dan gelen bir birlik ile John Zápolya’nın ordusundan gelen Sırp savaşçılarını içeriyordu. Süleyman, başkomutan olarak hareket etti ve Sadrazamı Pargalı İbrahim Paşa’yı “Serasker” olarak atadı.

Ancak Osmanlı ordusu, bir dizi zorlukla karşılaştı. Özellikle o yıl Güneydoğu Avrupa ve Balkanlar’a özgü olan şiddetli bahar yağmurları, Bulgaristan’da sel baskınlarına neden olarak ordunun ilerlemesini zorlaştırdı. Birçok top ve topçu aracı kayboldu veya sıkıştı ve develer gibi hayvanlar da kayboldu. Ayrıca yeniçeriler arasında hastalıklar yayıldı ve zorlu yolculuk boyunca birçok can kaybına neden oldu.

Advertisement

Osmanlı ordusu, Viyana’ya yaklaştığında, askerler tükenmiş durumdaydı ve birçok önemli unsuru geride bırakmak zorunda kaldı. Bu durum, Osmanlıların kuşatma sırasında karşılaşacakları zorlukları artırdı.

Viyana’da ise savunma hazırlıkları hızla devam ediyordu. Halk, çiftçiler, köylüler ve sivillerden oluşan geçici bir direniş hareketi oluşturarak şehri savunmaya kararlıydı. Bu savunma grupları, Alman Landsknecht mızrakçıları ve İspanyol askerleri gibi çeşitli Avrupalı paralı askerler tarafından desteklendi.

Viyana’nın savunma liderleri, şehir surlarını güçlendirdi, toprak burçlar ve iç toprak surlar inşa etti ve şehir kapılarını kapattı. Ayrıca, İspanyol askerlerinin yanı sıra Alman komutan Nicholas Salm önderliğindeki Landsknecht askerleri, Osmanlı ordusunun şehre yaklaşmasını ateşle engelledi ve ek savunma yapıları inşa etti.

Osmanlılar Viyana’yı kuşatmaya başladığında, başlangıçta surları aşmak ve şehri ele geçirmek için birçok başarısız saldırı düzenlediler. Ancak yağmur ve Osmanlıların kaynak sıkıntısı gibi faktörler, zafer şansını azalttı. Sonunda, büyük bir saldırı da başarısız oldu ve Osmanlılar kuşatmayı sona erdirmeye karar verdiler.

Osmanlıların geri çekilme süreci, yoğun kar yağışı nedeniyle oldukça zorlu geçti. Sonuç olarak, Osmanlılar Buda’ya, Belgrad’a ve İstanbul’a geri çekildiler.

Kuşatmanın Sonuçları ve İleri Gelişmeler

Viyana Kuşatması’nın başarısızlıkla sonuçlanması, Habsburglar ve Osmanlılar arasındaki 150 yıllık gerginliği işaret eden ve 1683’teki 2. Viyana Kuşatması ile sonuçlanan dönemin başlangıcıydı.

Advertisement

Bu kuşatma, Osmanlı İmparatorluğu ve Avusturya arasındaki mücadelede önemli bir dönüm noktasıydı. Süleyman, Ferdinand’ı açık bir savaşa sürükleyemedi ve bu nedenle Habsburglar üzerindeki ideolojik üstünlük iddiasını gerçekleştiremedi. Ancak Osmanlı’nın Macaristan’daki konumu güçlendi ve bu bölgedeki etkisi arttı.

Süleyman, 1532’de Viyana’ya karşı bir sefer daha düzenleyecekti; ancak bu sefer, Hırvat Yüzbaşı Nikola Jurišić’in Güns kuşatması sırasında durdurulduğu için tam anlamıyla gerçekleşmedi.

Sonuç olarak, 1529 Viyana Kuşatması, Osmanlı İmparatorluğu’nun Orta Avrupa’ya yönelik genişlemesinin sınırlarını gösteren önemli bir olaydır. Bu olay, Osmanlı İmparatorluğu ve Habsburg İmparatorluğu arasındaki tarihî çatışmaların bir yansımasıdır ve Avrupa tarihindeki önemli dönemlerden birini temsil eder.


Leave A Reply