Kilise Hakkında Bilgi

0
Advertisement

Kilise ile ilgili genel bilgilerin yer aldığı yazımız. Kilise mimarisi çeşitleri ve örnekleri hakkında bilgi.

kilise
KİLİSE, (Yunanca Ekklesia‘dan). Hıristiyanların ibadet etmeleri için yapılmış olan tapınaklara verilen isimdir. Aynı zamanda Hıristiyan mezheplerinin her birine verilmiş isimdir.

I. Constantinus ile Licinius’un Milano Buyruğundan (313) sonra, Hıritiyanlık Roma İmparatorluğunun resmi dini oldu. Kilise artık taşınmaz mallara sahip olabilirdi. İlk büyük kilise kurucusu olan Büyük Constantinus Roma, İstanbul, Antakya ve Beytüllahim’de kiliseler yaptırdı.

Erken Hıristiyanlık Kiliseleri. Çeşitli tipleriyle pazar amaçlarıyla ve zaman zaman da mahkeme salonu olarak kullanılan bazilikalar, Hıristiyan kilisesi için öncü oldu. Ayin gereksinmelerine uygun olarak çeşitli değişiklikler yapıldı. Hıristiyan bazilikalarında duvarların üst bölümünde yer alan pencerelerin aydınlattığı uzun orta sahanlık (nef), sağlı sollu sıra sütunlarla yan sahanlıklardan ayrılıyordu. Orta sahanlık tek ya da çift olabilen yan sahanlıklara göre daha yüksek ve genişti. Ahşap çatılarla örtülen dikdörtgen biçimindeki yapının batıdaki cephesinde ana giriş ve bir ön avlu (atrium) bulunuyordu. Yapı doğuda bir mihrap çıkıntısıyla (apsis) sona eriyordu. Apsisin bulunduğu bölümün önüne enlemesine bir salon eklenerek ana sahanlıkla kesiştirildiği ve bir haç biçimi oluşturulduğu bazilika örnekleri de vardır.

4. yüzyılda bazilika planına göre yapılan başlıca kiliseler: Beytüllahim’de İsa’nın doğduğu yerde I. Constantinus’un yaptırdığı kilise, yine I. Constantinus’un Roma’daki eski San Pietro ve S. Giovanni in Laternano kiliseleri; yapımı yüzyılın sonunda tamamlanan St. Paolo Fuori le Mura Kilisesi 5. yüzyılın ilk yarısında da aynı plana bağlı olarak bazı kiliseler yapıldı: Roma’da S. Sabina ve Santa Maria Maggiore, Ra-venna’da San Appollinare Nuovo 9. yüzyıldan 11. yüzyıla kadar bu biçimde daha birçok kilise yapıldı. Mezar ve vaftiz kiliseleri için merkezi planlı, kubbeli yapılar yeğlendi: Roma’da Santa Contanza (4. yüzyıl), Ravenna’da Galla Placidia (5. yüzyılın ilk yarısı).

Bizans Kiliseleri:

Advertisement

Erken Bizans Sanatı (333-726). Bizans kiliseleri önceleri ilk Hıristiyan kiliselerinin bazilika biçimine uygun olarak yapılıyordu. 5. yüzyıl sonlarında, 6. yüzyılın ilk çeyreğinde kubbeli bazilika tipi ortaya çıktı. Bunun en eski örnekleri Silifke yakınında Meryemlik, Antalya’da Alacahan Manastırı Kilisesi’dir. Kubbeli bazilikanın görkemli, özel bir tipi İstanbul’daki Ayasofya’dır (532-537). I. İustinianos döneminde İstanbul’da yaptırılan Ser-gios Bakkhos Kilisesi (Küçük Ayasof-ya Camisi), merkezi planlı, kubbeli bir yapıdır. Kubbesi dört beşik tonozla desteklenen Aya İrini Kilisesi, daha sonra çok uygulanacak olan haç biçimli planın bir öncüsü sayılır. Bu dönemde uygulanan bir başka plan da serbest haç planıdır. Bir dizi kubbe taşıyan, üç sahanlıklı, haç biçimli yapılar olan İstanbul’daki Havariyun ve Efes’teki Hagios İoannes Kilisesi bu planın başarılı uygulamalarıdır. Bu yapılar daha sonraları Venedik’teki San Marco Kilisesi’ne örnek oluşturdu.

Orta Bizans Sanatı (842-1204). Bu dönemde kubbeli bazilikanın gelişmesi sonucu ortaya çıkan Yunan haçı tipi yaygındır. Bu tipteki kiliselerde dört paye ya da sütun kubbeyi taşıyan beşik tonozlu haçı destekler. Günümüze kadar gelemeyen İstanbul’daki Nea Kilisesi, bu tipin ilk örneklerindendir. 930 dolaymda yaptırılan Myrelaion Kilisesi (Bodrum Camisi) ve yaklaşık aynı zamanda Lips Manastır Kilisesi (Fe-nari İsa Camisi) kuzey kanadı bu tipin başkentteki seçkin örneklerindendir. Selanik’te Panagia Khalkeon (Eski Kazancılar Camisi, 11. yüzyıl) ve Atina’da 12. yüzyılda yapılan Hagios Thedoros, Kapnikarea, Küçük Metro-polis haç planına örnek verilebilecek öteki ilginç yapılardandır. 11. yüzyıl başlarında sekiz desteğe dayanan kubbeye sahip kilise tipi oluşturuldu: Yunanistan’da Fokis’de Hosios Lukas (1040 dolayı), Atina’da Daphni (11. yüzyıl sonu) kiliseleri, Komnenoslann istanbul’da yaptırdığı Pantokrator Manastır Kilisesi (Zeyrek Camisi, 12. yüzyıl), yepyeni bir genişlik anlayışıyla bu dönemin başeserlerinden biridir.

Geç Bizans Sanatı (1204-1453). Bu dönemde Yunan haçı plam sürdürüldü. Yapılara yenilik katmak amacıyla dehlizler eklendi, kubbeler yükseltildi. Dış görünüme daha çok önem verildi: Lips Manastır Kilisesi (Fenari İsa Camisi) güney kanadı Pammakaristos Manastır Kilisesi (Fethiye Camisi) kuzey yapısı. Bizans kiliseleri görkemli bir biçimde bezenmiştir: Zengin işlemeli sütun başlıkları, mermer kaplamalar, altın yaldızlı kubbeler, duvarları kaplayan mozaikler ya da freskolar, değerli ikonalar.

Roman Kiliseleri. Almanya, Fransa ve İtalya’da doruk noktasına ulaşan Roman mimarlığı; Roma sanatından yuvarlak kemeri, ayak (paye) ve sütunu, tonozu aldı. İlk Hıristiyan bazilikası tipine çapraz sahanlığı, derinliğine gelişen koroyu ve haç tonozu ekledi. Çevresinde kilisecikler bulunan koro dehlizi (çevredalız), apsisin önemini artırdı. Kilisenin sahanlıkları dardır. Tavan beşik tonozdan, ya da kesişen iki beşik tonozun oluşturduğu kaburgalar ağırlığı ayaklara aktarır. Yan sahanlıkların tonozları da orta sahanlığın tonozlarının yükünü alır. Az pencereli, kaim duvarlar dayanma ayaklan (kontrfor) ile desteklenir. Kapılar ve öteki boşluklar çoluk yuvarlak kemerlerle aşılır.

Gotik Kiliseler. 12. yüzyılda Fransa’ da oluşan ve buradan tüm Avrupa’ya yayılan Gotik mimarlığı büyük katedraller dönemini başlattı. Piskoposlukların elde ettiği büyük olanaklarla yapılardı. En ünlü gotik katedraller Fransa’da St. Deniş, Sens, Senlis, Noyon, Laon, Paris/Notre Dame, harters, Soissons, Reims, Amiens, Beauvais, Strasbourg: Almanya’da Köln, Frei-burg, Magdeburg, Bamberg, Naum-burg, Freiberg, Ulm; İngiltere’de Salisbury, Lincoln Westminster, Exeter, Glouchester, Canterbury; İspanya’da Toledo, Burgos, Leon; İtalya’da Floransa, Siena, Orvieto, Milano.

Rönesans Kiliseleri. 15. ve 16. yüzyıllarda İtalya’da kilise yapımı büyük önem kazandı. Ortaçağa yabancı olan merkezi planlı yapılara duyulan eğilimler öne çıktı. Buna karşın, pek az yapı salt merkezi planlı olarak bitirebilmiştir, çünkü dinsel tören gereksinmeleri mimarları uzunlamasına gelişmiş planlı yapıyla bir uzlaşmaya gitmeye zorlamaktaydı. Bunun başlıca örneği, Bramante’nin merkezi planlı bir yapı, bir Yunan haçı olarak tasarladığı Roma’daki San Pietro Kilisesi’nin sonradan uzunlamasına gelişmiş bir yapı, bir Latin haçı biçiminde bitirilmesidir. Merkezi planlı yapı yetkin uyum ülküsüne en iyi yansıtacak yapı tipi sayılıyordu. Ayrıca kubbe güç ve büyüklüğün en belirgin anlatımıydı.

Advertisement

Barok Kiliseler. Barok’un amacı şaşırtmak ve göz kamaştırmaktı. Bu etkiyi yaratmak için kütle, ışık ve hareket öğelerinden büyük ölçüde yararlanıldı. Planları birbirinden çok değişik olan barok kiliselerde genellikle bazilika planı ağır basar. Hareketli, güçlü plastik biçimleri, dalgalı, çizgileri, karmaşık mekan kompozisyonlarını yeğleyen barok mimarlık, ana mekânları kubbelerle vurgular, ışık, heykel, resim ve stuccoyu (alçı kabartma) yapının tümüne dahil ederek tümel bir sanat eseri oluşturmayı amaçlar. Ustaca dizilmiş pencerelerden ışık yansımaları oluşturulur.

Rokoko Kiliseleri. Rokoko, Güney Almanya’da kilise mimarlığında büyük ölçüde bağımsız, kapsamlı bir üslup olarak gelişti. Kilisenin içi alçı kabartma ustalarınca ve ağaç yontucularınca bir cennet dekoruna dönüştürülüyordu. Rokoko’nun kubbeli merkezi planlı yapılara düşkünlüğü, geniş alanlı, yanıl-samacı tavan ressamlığma olanak sağlıyordu.

Çağdaş Kiliseler. 19. yüzyılın seçme-ci (eklektik) anlayışı eski, özellikle de gotik kiliselerin benzerlerini yapmakla yetindi. Bu arada yeni yapı malzemelerini (örneğin demir) kullanma denemeleri başarılı sonuç vermedi. 20. yüzyılda büyük bir esnekliği olan betonla yeni denemelere girişildi. Auguste Perret’in Notre-Dame du Raincy (1920-1923), Le Corbusier’nin Nötre Dame du Haut (Ronchamp) Kilisesi (1950-1954), O. Niemeyer’in Brasilia Katedrali (1959-1960) çağdaş kilise mimarlığının seçkin örneklerindendir.


Leave A Reply