Klasik Türk Edebiyatının Divan Edebiyatından Ayrılma Dönemi, Özellikleri

0
Advertisement

Tanzimat dönemi Türk Edebiyatında Klasik Türk Edebiyatının Divan Edebiyatından ayrılma dönemi ile ilgili bilgilerin ve özelliklerinin verildiği yazımız.

edebiyat

Kaynak: pixabay.com

XIX. yüzyılın ilk yıllarında başlayan batılılaşma çalışmaları 1839 Tanzimat Fermanı ile birlikte resmiyet kazandı. Bu tarihten sonra siyasi, toplumsal ve edebî alanlarda hızlı bir değişim başladı:

İlköğrenim zorunlu hâle getirildi. Bu tarihe kadar batı tarzı okullar askerî alanla sınırlıyken Mekteb-i Tıbbiye (Tıp Mektebi), Dârü’l-Muallimîn (Erkek Öğretmen Okulu), Dârü’l Mu-allimât (Kız Öğretmen Okulu), Mekteb-i Mülkiye (Siyasal Bilgiler Okulu), Mekteb-i Hukuk (Hukuk Mektebi), Dârü’l-Fünûn (Üniversite) gibi eğitim kurumları açıldı.

Giyim kuşam devrimi yapıldı. Devlet memurlarına fes, setre, pantolon giydirildi.

Azınlıklara birtakım haklar verildi; adalet, vergi, askerlik belirli kurallara bağlandı. Hepsinden önemlisi padişah, bizzat kendi yetkilerini kanunla sınırladı.

Akif Paşa, Ethem Pertev Paşa, Münif Paşa gibi kişilerin hazırladığı edebiyat ortamı Şi-nasi, Ziya Paşa ve Namık Kemal gibi sanatçıları yetiştirdi. Bunların temsil ettikleri Avrupai Türk edebiyatı tam bir okul hâline geldi. Bu dönem, edebiyatımızda Tanzimat Dönemi olarak anılır. Bu sanatçılar eski Türk edebiyatının bazı önemli unsurlarına bağlı kalarak batı, daha çok Fransız tarzında bir edebiyat meydana getirdiler.

Advertisement

Şinasi’nin 1860’ta Tercüman-ı Ahval gazetesine yazdığı sunuş yazısı yenilikçi edebiyatın başlangıcı olarak benimsenir. Şinasi, Fransızcadan şiirler çevirdi, toplumsal edebî eleştiri yolunu açtı, halka halk diliyle seslenerek bir tiyatro eseri yazdı. Bu nedenlerle Tanzimat edebiyatı Şinasi ile başlatılır.

Şinasi’yi batı etkisindeki şiirleri, yazıları ve çevirileriyle Ziya Paşa; makale, roman ve şiirleriyle Namık Kemal izledi.

Tanzimatla başlayan bu Avrupai Türk edebiyatı 1895’ten itibaren değişik bir görünüm aldı. Abdülhak Hamit, Recaizâde Mahmut Ekrem, Samipaşazâde Sezai’nin temsil ettiği bu dönem, Tanzimat Dönemi Türk Edebiyatının ikinci devresini oluşturur.

Tanzimat Dönemi Türk Edebiyatının birinci devresine ait belli başlı özellikleri şu şekilde sıralamak mümkündür:

Genel Özellikler (Siyasi, Toplumsal ve Edebî Yapılanmadaki Değişiklikler)

  1. Toplumsal yaşamla geniş ölçüde ilgili, yenilikçi bir edebiyat meydana getirmişlerdir. Esas yeniliği klasik Türk edebiyatının nazım biçimleri içinde yeni konular işleyerek yaptılar. Bu nedenle onların şiirlerindeki yenilik, biçimde değil konularda aranmalıdır. Klasik şiirin nazım biçimlerinden gazel, kaside, murabba, kıta, terkib-i bend’de toplumsal konuları işlediler.
  2. Ölçü olarak aruzu kullandılar, fakat bir çeşni olarak heceyi de denediler. Uyağa önem verdiler.
  3. Toplumsal düşüncelerin halka ulaştırılması için halka halk diliyle seslenmeyi amaç edindiler. Düz yazı dilini az da olsa yalınlaştırdılar.
  4. Dünyayı saran ulusçuluk, vatan sevgisi, özgürlük, meşrutiyet yönetimi gibi düşünceleri Türk toplumunda da uyandırmak istediler.
  5. Avrupa tipi tiyatro, roman, eleştiri gibi türleri Türk edebiyatına kazandırdılar. Bu nedenle asıl büyük yeniliği düz yazı alanında yaptılar.
  6. Batı akımlarından klasisizm, romantizm, realizm ve natüralizm akımlarının etkisinde kaldılar.
  7. Tanzimat edebiyatı birinci dönem sanatçıları birer sanatkâr olmaktan çok birer düşünce adamı gibi çalıştılar; sanatı topluma hizmet eden bir araç olarak gördüler.


Leave A Reply