Knut Hamsun Edebi Kişiliği ile Türk ve Dünya Edebiyatındaki Yeri Nedir?

0
Advertisement

Knut Hamsun’un eserleri, edebi kişiliği. Knut Hamsun’u Türk edebiyatı ile tanıştıran kimdir? Sabahattin Ali, Knut Hamsun için ne söyledi?

Knut Hamsun

Knut Hamsun

Knut Hamsun Edebi Kişiliği – Türk ve Dünya Edebiyatındaki Yeri

Knut Hamsun’u Türk okuruyla tanıştıran Peyami Safa’dır (1934). Peyami Safa’nın tek kitapta kalan çevirisinden sonra, neredeyse tüm kitaplarını dilimize en güzel biçimiyle kazandıran ve bir Knut Hamsun okuru yaratansa Behçet Necatigil’dir. Knut Hamsun, yalnızca okur yaratmamıştır, yazar yetişmesine de katkıda bulunmuştur. Örneğin Orhan Kemal, Gorki’den etkilendiği kadar Knut Hamsun’dan da etkilenir.

Necatigil, bir yazısında (Varlık, 1 Nisan 1952, Düz Yazılar I, YKY 1999, s. 237), Sabahattin Ali’nin Knut Hamsun’un “Türkiye’den bahseden Hilalin Akında isimli kitabının eski bir tercümesini duydum, fakat göremedim” sözünü aktararak, “Bu eserin Almanca’sını bugüne kadar ele geçiremediğim gibi rivayet edilen Türkçe’sini de göremediğim için bu noktaya bu kadarcık temas ediyorum” diyecektir. Knut Hamsun’u bir inziva adamı olarak nitelendirir. 11 Gençliğinin çetin ekmek kavgaları peşinde geçmesi, onu zamanla hayatın içinden inzivaya attı; ama bu inzivasında, çok yakından tanıdığı hayatı yazdı. Eserlerine birer otobiyografi gözüyle bakabilir. Yoksulluklarla dolu gençliğinin, büyüdüğü, yetiştiği çevrelerin izlenimleri bu eserlerde yaşar. Sağlam bir müşahade kabiliyetine, içine kapanık bir insanın kuvvetli hafızasında sahip olduğu için konulannı kolayca geliştirir.”

Sabahattin Ali ve Knut Hamsun

Sabahattin Ali, 1935’te Varlık’ta yazdığı yazıda ünleri yurtdışına taşan Bernard Shaw, Rabindranath Tagore, Maksim Gorki, Knut Hamsun’u sayar ve şu sonuca ulaşır: “Gorki, bu ateşli inkılapçı ve coşkun edip, hayatı bakımından “Hamsun”a büyük bir benzerlik gösterir. Hikâyelerinde derin aşkları, romanlarında beşer elemleri (insanlık üzüntüleri) yaşatan bu ölmez adam bugünkü Rus edebiyatının başlı başına bir rehberidir. Fakat Hamsun, kendisine mahsus ağırlığı, yalnız hakiki dâhilerde görülen bir başkalığı ile bunların hepsinin üstündedir.” (Sabahattin Ali, Markopaşa Yazılan ve Ötekiler, haz. Hikmet Altınkaynak, 3. bas. Yapı Kredi Yayınlan İstanbul 2004, s.57)

Thomas Mann da Sabahattin Ali’yi desteklercesine, Knut Hamsun için: “Yaşayanların en büyüğü” diyecek, Andre Gide de Açlık‘ın yayımlanışını “yeni bir edebiyatın doğuşu” olarak nitelendirecektir.

Romantizm İskandinav edebiyatlarının oluşmasına’ olanak sağlamıştır. Bunun sonucu olarak da öncü bir şaheser olan Açlık ortaya çıkar. Açlık, hem bilinçaltı edebiyatının (Joyce’dan Andre Breton’a) hem de absürd (saçma) edebiyatın (Beckett’ten Thomas Bernhard’a) habercisidir. Genellikle şu yargı benimsenir: “Hamsun’un romanı hiçbir şeyi kanıtlamak iddiasında değildir. Kesin bir çerçeve çizmez: açlıktan kıvranan bir gazetecinin vapur beklediği limanın tasvirinde hiçbir gerçekçiliğe yer verilmez. Romanın kahramanı, nasıl bir insanın taslağıysa, liman tasviri de bir mekânın çizimidir. Kahramanı yalnızlığa hapseden açlık, ona vücudunun iç hareketlerine karşı olağanüstü bir duyarlık kazandırır. Boşalan beden şaşırtıcı bir yankı kutusuna dönüşür. İçinde olan bitenlerin ve dıştan gelen en ufak titreşimlere karşı iç tepkilerin şiddetinin anlatımı, psikolojik olmaktan çok duyularla ilgilidir. Yolunu şaşırmış itkiler ve garip çağrışımlar, doğrudan doğruya organlardan taşmaktadır.”

Advertisement
knut hamsun

Kaynak: wikipedia.org

Türkçede de Yayımlanan Başlıca Eserleri

Açlık (Peyami Safa, 1934; Esat Nermi,1972; Ahmet Cemal, 1973; Behçet Necatigil; 1956,10. bas. 2003); Benoni (Behçet Necatigil, 1960); Düğüm (Hüseyin Tüzün, 1971); Göçebe (Behçet Necatigil, 1968); Rosa (Behçet Necatigil, 1968); Dünya Nimeti (2 cilt, Behçet Necatigil, 1949-50); Sonbahar Yıldızlan Altında (Behçet Necatigil, 1946); Victoria (Nasuhi Baydar, 1940; Behçet Necatigil, 1952); Serserilik Günleri (Behçet Necatigil, 1955); İstanbulda İki İskandinav Seyyah (Knut Hamsun ve Hans Christian Andersen ;çev. Banu Gürsaler Syvertsen, 1993); Keçi Ayaklı İlah Pan (S.Turgut, 1940), Pan (Behçet Necatigil,1955), Toprak Yeşerince (Vahdet Gültekin, 1971), Son Bölüm (Behçet Necatigil, 1980); Uçan (Behçet Necatigil,1990); Üç Kitap (Sonbahar Yıldızlan Altında, Hüzünlü Havalar, Son Mutluluk, Behçet Necatigil,1983).


Leave A Reply