Advertisement
İçinde ve anlamında kolay geçen atasözleri ve deyimler nelerdir? Kolay ile ilgili deyimler ve atasözleri, anlamları ve açıklamaları.
Kolay İle İlgili Atasözleri
- adamak kolay, ödemek zordur
söz vermek kolaydır ancak o sözü yerine getirmek zordur. - alçak eşek binmeye kolay, öksüz çocuk dövmeye kolay
nasıl ki boyu kısa olan eşeğe binmek kolaysa öksüz çocuğa kötü davranmak da onu koruyan kimse olmadığı için kolay olur. - bekâra karı boşaması kolaydır
bilgi ve deneyimi olmayan bir kimsenin işi hafife alması, önemsememesi, gereğince değerlendirememesi doğaldır. - ergene karı boşamak kolay
bir işin içinde olmayanlar o işteki güçlükleri küçümserler. - gel demesi kolay ama git demesi güçtür
bir kimseyi işe almak, bir misafir çağırmak kolaydır ancak bir kimsenin işine son vermek, misafire git demek zordur. - kalbi yıkmak kolay, yapmak zordur
insanları kırmak ve üzmek, mutlu etmekten daha kolaydır. - Tandır başında bağ dikmek kolaydır
Hayal kurmakla sorunlar çözülmez. Önemli olan kurulan hayalleri uygulamaya geçirmek, gerçekleştirebilmektir. - Yalancı topaldan kolay tutulur.
Söylenen yalanlar kısa süre içinde ortaya çıkar ve yalancı kişinin karşısına yalanı mutlaka çıkar. Yalanı söyleyen kişi yalanı ile yüzleşmek zorunda kalır.
Kolay İle İlgili Deyimler
- (bir işin) kolayına bakmak (kaçmak)
bir işi yaparken kolay ve kestirme yolu seçmek. - bir kolayını aramak
bir şeyi yapmak, çözmek için gerekli kolay ve kestirme yöntemi araştırmak: ‘Yanlışını düzeltmek için bir kolayını aramaya başladı.’ -M. Ş. Esendal. - bir kolayını bulmak
kolaylıkla yapabilmeyi sağlamak veya yapma yolunu bulmak: ‘Etrafında, bir kolayını bulup dışarıya sızanlardan birkaç kişi ha bire ellerinden öpüyor.’ -N. F. Kısakürek. - (birine) kolaylık göstermek
yapabilme yolu, imkânı sağlamak: ‘Bu arzumda bana en çok kolaylık gösteren Behiç’tir.’ -P. Safa. - (herhangi bir biçim) kolayına gelmek
bir işin herhangi bir biçimde yapılmasını daha kolay bulmak. - işin kolayına kaçmak
derinliğine araştırmadan basit olarak düşünmek, yüzeyde kalmak, tembellik etmek. - kolayı var
çaresi var. - kolayını bulmak
kolay bir biçimde yapma yolunu bulmak: ‘Lakin erler onu da yakalamanın kolayını bulmuşlardı.’ -A. N. Asya.