Kolay İle İlgili Atasözleri Deyimler ve Anlamları, Açıklamaları

0
Advertisement

İçinde ve anlamında kolay geçen atasözleri ve deyimler nelerdir? Kolay ile ilgili deyimler ve atasözleri, anlamları ve açıklamaları.

kolay atasözleri

Arka resim kaynak: pixabay.com

Kolay İle İlgili Atasözleri

  • adamak kolay, ödemek zordur
    söz vermek kolaydır ancak o sözü yerine getirmek zordur.
  • alçak eşek binmeye kolay, öksüz çocuk dövmeye kolay
    nasıl ki boyu kısa olan eşeğe binmek kolaysa öksüz çocuğa kötü davranmak da onu koruyan kimse olmadığı için kolay olur.
  • bekâra karı boşaması kolaydır
    bilgi ve deneyimi olmayan bir kimsenin işi hafife alması, önemsememesi, gereğince değerlendirememesi doğaldır.
  • ergene karı boşamak kolay
    bir işin içinde olmayanlar o işteki güçlükleri küçümserler.
  • gel demesi kolay ama git demesi güçtür
    bir kimseyi işe almak, bir misafir çağırmak kolaydır ancak bir kimsenin işine son vermek, misafire git demek zordur.
  • kalbi yıkmak kolay, yapmak zordur
    insanları kırmak ve üzmek, mutlu etmekten daha kolaydır.
  • Tandır başında bağ dikmek kolaydır
    Hayal kurmakla sorunlar çözülmez. Önemli olan kurulan hayalleri uygulamaya geçirmek, gerçekleştirebilmektir.
  • Yalancı topaldan kolay tutulur.
    Söylenen yalanlar kısa süre içinde ortaya çıkar ve yalancı kişinin karşısına yalanı mutlaka çıkar. Yalanı söyleyen kişi yalanı ile yüzleşmek zorunda kalır.

Kolay İle İlgili Deyimler

  • (bir işin) kolayına bakmak (kaçmak)
    bir işi yaparken kolay ve kestirme yolu seçmek.
  • bir kolayını aramak
    bir şeyi yapmak, çözmek için gerekli kolay ve kestirme yöntemi araştırmak: ‘Yanlışını düzeltmek için bir kolayını aramaya başladı.’ -M. Ş. Esendal.
  • bir kolayını bulmak
    kolaylıkla yapabilmeyi sağlamak veya yapma yolunu bulmak: ‘Etrafında, bir kolayını bulup dışarıya sızanlardan birkaç kişi ha bire ellerinden öpüyor.’ -N. F. Kısakürek.
  • (birine) kolaylık göstermek
    yapabilme yolu, imkânı sağlamak: ‘Bu arzumda bana en çok kolaylık gösteren Behiç’tir.’ -P. Safa.
  • (herhangi bir biçim) kolayına gelmek
    bir işin herhangi bir biçimde yapılmasını daha kolay bulmak.
  • işin kolayına kaçmak
    derinliğine araştırmadan basit olarak düşünmek, yüzeyde kalmak, tembellik etmek.
  • kolayı var
    çaresi var.
  • kolayını bulmak
    kolay bir biçimde yapma yolunu bulmak: ‘Lakin erler onu da yakalamanın kolayını bulmuşlardı.’ -A. N. Asya.


Leave A Reply