Konularına Göre Şiirler ve Örnekler

1
Advertisement

Konularına göre şiir türleri nelerdir? Konularına göre şiirler örnekler, lirik, pastoral, epik, didaktik, satirik şiir nedir?

KONULARINA GÖRE ŞİİR TÜRLERİ

1) Lirik Şiir

Duyguları coşkulu bir şekilde anlatan; sevgi, özlem, ayrılık, gurbet ve yaşama sevinci gibi konuları işleyen duygusal şiirlerdir. Eskiden Yunanlılarda “lir” denen saz eşliğinde söylendiğinden bu adı almıştır.

ÖRNEKLER:

SEN NEREDESİN?
Caddeden sokaklara doğru sesler elendi,
Pencereler kapandı, kapılar sürmelendi.
Bir kömür dumanıyla tütsülendi akşamlar,
Gurbete düşmüşlerin başına çöktü damlar…
Son yolcunun gömüldü yolda son adımları,
Bekçi sert bir vuruşla kırdı kaldırımları.
Mezarda ölü gibi yalnız kaldım odamda:
Yanan alnım duvarda, sönen gözlerim camda,
Yuvamı çiçekledim, sen bir meleksin diye,
Yollarını bekledim görüneceksin diye.
……………….
(Han Duvarları)

Çocukluk mevsimi ne çabuk geçti,
Hayaller güzeldi, düşler güzeldi…
Annelerin yüzü daha güleçti,
Baharlar güzeldi, kışlar güzeldi…
………….

Bir köşeye mahzun çekilen için
Yemekten içmekten kesilen için
Sensiz uykuyu haram bilen için
Ayrılık ölümün diğer ismidir
……………..

Seni düşündükçe
Gül dikiyorum elinin değdiği yere
Atlara su veriyorum
Daha bir seviyorum dağları
…………………

Advertisement

2- Pastoral Şiir:

Doğa güzelliklerini, orman, yayla, dağ, köy ve çoban yaşamını ve bu hayata duyulan özlemi ifade eden şiirlere denir.

ÖRNEKLER:

BİNGÖL ÇOBANLARI

Daha deniz görmemiş bir çoban çocuğuyum.
Bu dağların en eski âşinasıdır soyum,
Bekçileri gibiyiz ebenced buraların.
Bu tenha derelerin, bu vahşi kayaların
Görmediği gün yoktur sürü peşinde bizi,
Her gün aynı pınardan doldurur destimizi
Kırlara açılırız çıngıraklarımızla…
Okuma yok, yazma yok, bilmeyiz eski, yeni;
Kuzular bize söyler yılların geçtiğini.
Arzu, başlarımızdan yıldızlar gibi yüksek;
Önümüzde bir sürü, yanımızda bir köpek,
Dolaştırıp dururuz aynı daüssılayı;
Her adım uyandırır ayrı bir hatırayı.
Anam bir yaz gecesi doğurmuş beni burda,
Bu çamlıkta söylemiş son sözlerini babam;
Şu karşıki bayırda verdim kuzuyu kurda,
“Suna”mın başka köye gelin gittiği akşam.
Gün biter, sürü yatar ve sararan bir ayla,
Çoban hicranlarının basar bağrına yayla.
Kuru bir yaprak gibi kalbini eline al,
Diye hıçkırır kaval.
…………….

Gümüş bir dumanla kapandı her yer
Yer ve gök bu akşam yayla dumanı
Sürüler, çeşmeler, sarı çiçeklerr
Beyaz kar, yeşil çam, yayla dumanı
…………………

Tam otların sarardığı zamanlar
Yere yüzükoyun uzanıyorum
Toprakta bir telaş, bir telaş
Karıncalar öteden beri dostum
……………

Gün biter, sürü yatar ve sararan bir ayla
Çoban hicranlarını basar bağrına yayla
Kuru bir yaprak gibi kalbini eline al
Diye hıçkırır kaval
……………..

Advertisement

3- Epik Şiir:

“Kahramanlık, yiğitlik, savaş” konularını ya da tarihi bir olayı coşkulu bir şekilde işleyen şiirlere denir. Destansı özellikler gösteren şiirlerdir.

ÖRNEKLER:

MUSTAFA KEMAL’İN KAĞNISI

Yediyordu Elif kağnısını,
Kara geceden geceden.
Sankim elif elif uzuyordu, inceliyordu,
Uzak cephelerin acısıydı gıcırtılar.
İnliyordu dağın ardı, yasla,
Her bir heceden heceden.

Mustafa Kemal’in kağnısı derdi, kağnısına,
Mermi taşırdı öteye, dağ taş aşardı.
Çabuk giderdi, çok götürürdü Elifçik,
Nam salmıştı asker içinde.
Bu kez yine herkesten evvel almıştı yükünü,
Doğrulmuştu yola, önceden önceden.
Kocabaş yığıldı çamura,
Büyüdü gözleri büyüdü, yürek kadar,
Örtüldü gözleri örtüldü hep.
Kalır mı Mustafa Kemal’in kağnısı bacım,
Kocabaşın yerine koştu kendini Elifçik,
Yürüdü düşman üstüne, yüceden yüceden.
Fazıl Hüsnü DAĞLARCA

Dilek yolunda ölmek Türklere olmaz tasa.
Türk’e boyun eğdirir yalnız töreyle yasa;
Yedi ordu birleşip karşımızda parlasa
Onu kanla söndürüp parçalarız, yeneriz.
……….

Bu tunç mızraklılar,
Dinç süvariler
Sefere çıkınca yerler gökler titrer
Düşmana veririz ecelden haber
Dostun hatırını sorar geçeriz.
……………

Bu akşam yıldızlar sararmış gibi,
Tepeler titreşir, hava kış gibi,
Bir dağın sırtında dağ varmış gibi,
Omuzlamış bir Mehmet’i Mehmet’im.
……………..


4- Didaktik Şiir:

Belli bir konuda öğüt ya da bilgi vermek; ahlaki bir ders çıkarmak için yazılan öğretici şiirlere denir.

ÖRNEKLER:

Mecliste arif ol, kelâmı dinle
El iki söylerse sen birin söyle
Elinden geldikçe sen iyilik eyle
Hatıra dokunup yıkıcı olma
(Karacaoğlan)

UYARI

Didaktik şiirin bir türü de fabldır, insan dışındaki canlı veya cansız varlıklara insan özellikleri verilecek ibret dersi veren şiirlere fabl denir.

Advertisement

KARGA İLE TİLKİ

Bir dala konmuştu karga cenapları;
Ağzında bir parça peynir vardı.
Sayın tilki kokuyu almış olmalı;
Ona nağme yapmaya başladı: “Ooooo!
Karga cenapları, merhaba!
“Ne kadar güzelsiniz; ne kadar şirinsiniz
“Gözüm kör olsun yalanım varsa
“Tüyleriniz gibiyse sesiniz
“Sultanı sayılırsınız bütün bu ormanın.”
Keyfinden aklı başından gitti bay karganın;
Göstermek için güzel sesini
Açınca ağzını düşürdü nevâlesini.
Tilki kapıp onu dedi ki: “Efendiciğim,
Size küçük bir ders vereceğim;
Alıklar olmasa iş kalmaz açık göklere,
Böyle bir ders de değer sanırım bir peynire.”
Karganın şaşkın, mahcup biraz da geç ama
Yemin etti gayrı faka basmayacağına.
…….

Önce türkülerimizi öğren,
Seni büyüten ninnilerimizi belle,
Gidenleri yakılan ağıtları…
Her sözün en güzeli Türkçemizde.
Diline takılanları ayıkla,
Yabancı sözcükleri at.
……….

Aldanma cihanın sakın varına
Düşmeye gör onun âh u zarına
Bugünkü işini koyma yarına
Yâr yıkıldığı gün tozar demişler.
……………


5- Satirik Şiir:

Toplum hayatında aksayan yönlerin, düzensizliklerin; insanların çeşitli konulardaki becerisizliklerinin ve zayıflıklarının anlatıldığı yergi şiirlerine denir. Satirik şiirde amaç, tembelliği, açgözlülüğü, çıkarcılığı; adaletsizliği, haksızlığı, rüşveti vs. eleştirmektir. Şair bunu iğneleyici bir anlatımla gerçekleştirir.

ÖRNEKLER:

ORMANDA BÜYÜYEN ADAM AZGINI

Ormanda büyüyen adam azgını
Çarşıda pazarda insan beğenmez
Medrese kaçkını softa bozgunu
Selam vermek için keşan beğenmez.

Elin kapısında karavaş olan
Burnu sümüklü hem gözü yaş olan
Bayramdan bayrama bir tıraş olan
Berbere gelir de dükkan beğenmez.

Kazak Abdal söyler bu türlü sözü
Yoğurt ayran ile hallolmuş özü
Köyden şehre gelen bir köylü kızı
İnci yakut ister mercan beğenmez.
(Kazak Abdal)

“Köy sallanır güldüğünde
Cin çarpardı değdiğinde
Beleş sofra gördüğünde
Yumulur ölmüş gibi”
……………..

Advertisement


1 Yorum

  1. Sanat Evrenseldir on

    ÇOCUKLUK MEVSİMİ

    Çocukluk mevsimi ne çabuk geçti,
    Hayaller güzeldi, düşler güzeldi…
    Annelerin yüzü daha güleçti,
    Baharlar güzeldi, kışlar güzeldi…

    Bulutlar üstüne ne düşler kurdum,
    Sapanla devleri gözünden vurdum,
    Gece Kaf Dağı’na çıkıp oturdum,
    Zümrüt Anka denen kuşlar güzeldi…

    Bir çağı yürürdüm iki adımla,
    Kişnerdi dal atım bağladığımda,
    Kaybolan bilyeme ağladığımda,
    Gözümden süzülen yaşlar güzeldi…

    Bülent ÖZCAN

Leave A Reply