Köprü Nedir? Köprü Çeşitleri Nelerdir?

0
Advertisement

Modern dünyanın vazgeçilmezlerinden birisi olan köprüler ile ilgili olarak genel bilgilerin yer aldığı yazımız. Köprü çeşitleri ve köprüler nasıl yapılır?

Köprü

KÖPRÜ
, bir akarsu, ya da bir vadi üzerinden geçilmesini sağlamak için ayaklar üstüne yapılan yoldur. Köprüler tahta, çelik, kagir, ya da betonarme olabilir.

İnsanlar ilk köprüleri doğada hazır bulmuşlardır Bir derenin iki kıyısını birleştiren bir ağaç kütüğü, kayaların meydana getirdiği doğal bir kemer, yahut bir çukurun üstünde sarmaşıkların meydana getirdiği yollar ilk köprüleri teşkil etmiştir. Köprüyü böylece ilk defa tabiatta gören insanlar daha iyisini yapmak isteyince dere üstündeki kütüğün yanına bir başkasını da kendileri koymuşlar, böylece suya yuvarlanma ihtimalini büsbütün ortadan kaldırmışlardır. Nihayet uzatılan kütüklerin daha da çoğaltılması, yanlarına korkuluk yapılması ilkel köprüleri daha kullanışlı hale getirmiştir.

İnsanlar uzun müddet bu şekildeki köprülerle yetinmiş, fakat taşıdıkları yüklerin, arabaların ağırlaşması üzerine daha sağlam köprüler yapmak ihtiyacını duymuşlardır. Bunun üzerine köprünün ortasına taştan bir ayak yaparak destek vermek lüzumu duyulmuş, böylece kagir köprülerin yapımında ilk adım atılmıştır.

Modern köprülerin gelişmesinden önce köprü yapımında başlıca üç usul tatbik ediliyordu :

Payanda Usulü. — Payanda, nehir yatağına atılan temelin üstüne yapılan bir destektir. Bu sayede köprünün, üstünden geçen ağırlıkların altında çökmesi önlenmiş olur. Üstelik yeteri kadar payanda yapmak suretiyle çok uzun köprüler inşa etmek de mümkündür. Ancak bu usul nehir yatağının kumlu, ya da çok derin olduğu hallerde tatbiki güç olduğundan bu gibi yerlerde destekli köprü yapma yoluna gidilmiştir.

Advertisement

Destek Usulü. — Destek usulünde köprünün ağırlığı birçok kalas yahut kirişlere bölünür. Destek kirişleri asıl köprü yolunun üstünde veya altında olabilir. Birçok köprülerde bunlar yan taraftadır. Destekli köprülerdeki kirişler öyle düzenlenmiştir ki her kiriş ağırlığın bir kısmını taşır.

Kemer Usulü. — Eskiden kalma köprülerin önemli bir kısmı yukarıda anlattığım.z bu iki usulün de dışındaydı. Bunlar kemer biçiminde yapılıyordu. Eski Romalılar köprü yapımında çok ileri gitmişlerdi. O devirden kalma köprüler kemerliydi. Bunlara zamanımızda bile Yunanistan ve Anadolu’da Taşlanmaktadır. Kemerli köprüler büyük taş bloklarından yapılır. Kemerin tam üstündeki taşa «kilit taşı» denir. Köprüye binen bütün ağırlıklar bu kilit taşı vasıtasiyle iki yana aktarılır. Köprü ayakları arasındaki açıklığa «göz» denilir. Kemer usulü köprüler tek gözlü olabileceği gibi birçok gözlü de olabilirler. Edirne ilinde, Ergene üzerindeki meşhur Ergene Köprüsü 173 gözlüdür. Ortadaki en büyük gözün açıklığı 13.20 metredir. Yurdumuzun hemen her yerinde kemerli köprüler vardır. Bunlardan Diyarbakır – Silvan yolu üzerindeki Malabadi Köprüsü’nün göz açıklığı 38,60 metre, Kayseri – Kırşehir yolu üzerindeki Tekgöz Köprüsü’nün göz açıklığı 27 metredir. Almanya’da Pla-uen’deki kemerli köprünün göz açıklığı 88 metredir. İsveç’te Augerman nehri üzerindeki kemerli beton köprünün göz açıklığı ise 270 metredir ve dünyada göz açıklığı en büyük köprü olduğu sanılmaktadır.

Memleketimizde de köprü yapımına büyük önem verilmiştir. Ticari nakliyat ve askeri hareketlere büyük önem veren Osmanlı Türkleri’nde köprü yapımı Romalılar’ı da geçmiştir. Mimar Sinan’ın yaptığı köprüler bugün de ayaktadır.

Modern Köprüler

Bugünkü köprülerden çoğunun esasını da gene yukarıda anlattığımız payanda, destek ve kemer usulleri teşkil eder. Zamanımızın modern imkânlariyle yapılan köprüler eskilere göre hem çok daha sağlam, hem de daha uzun yapılabilmektedir.

Asma Köprü. — Adından da anlaşılacağı gibi, karşılıklı iki kule arasındaki kablolara asılarak yapılır. Başka uzun köprülere göre bunların maliyeti daha ucuzdur. Üstelik daha güzel görünüşlü olurlar. Bu köprülerin en büyük kusuru rüzgârın etkisiyle titremesi ve sallanmasıdır. Küçük bir asma köprüden uygun adımlarla geçen bir askerî birliğin meydana getirdiği titreşim köprünün şiddetle sallanmasına, hattâ yıkılmasına yol açabilir. Bu bakımdan asma köprülerden adi adımla geçilir.

Advertisement

Uzun asma köprüler birkaç kabloya bağlanır. Bu kablolardan bazılarının kalınlığı 60 sm. yi geçer. Her kablo 2.000’den fazla çelik telin birbirine sarılması ile meydana gelir. Dünyanın en uzun asma köprülerinden biri Hudson Nehri üzerindeki George Washington Anıt Köprüsü’dür.

Dirsekli Köprü. —
Bu tip köprüler nehrin karşılıklı kıyılarına yakın yerlerdeki payandalar üstüne yapılır. Her payandadan hem kıyıya, hem öbür payandaya doğru birer kol uzanır. Köprü karşı karşıya gelen iki kolun birleştirilmesiyle tamamlanır. Bu köprülerin faydası ortada payanda bulunmamasıdır.

Kalkar Köprü (Irgantı köprü). — Büyük vapurların geçeceği nehirlere yapılır. Bunlardan bazıları asansör gibi yükseltilebilir. Bazıları da bir orta payanda üzerinde döner. Kalkar köprünün bir başka çeşidinin ise bir yanı sabittir. Gerektiği zaman köprü bir kapak gibi yukarıya doğru açılır. Bunların iki yanı sabit olup ortada birleşenleri de vardır. Bunlar da iki yana doğru açılabilir ve geçişi tamamen serbest bırakırlar. Köprülerin bir orta payanda üzerinde dönerek açılanlarına da «döner köprü» denir.

Yüzer Köprü. — Bu tip köprüler dubadan payandalar üzerine yapılır. İstanbul’da Haliç üzerindeki Galata ve Atatürk köprüleri birer yüzer köprüdür. Savaşlarda, geçici olarak, dubalar üzerinde bu çeşit köprüler yapılır.


Leave A Reply