Köroğlu Operası Konusu Karakterleri Hakkında Bilgi Ahmet Adnan Saygun

0
Advertisement

Köroğlu Operası kim tarafından hangi tarihte yazılmış, bestelenmiştir? Köroğlu Operasının konusu, karakterleri, özeti, hakkında bilgi.

Köroğlu Operası

Köroğlu Operası

Köroğlu; Üç perdelik operadır.

Besteci: Ahmet Adnan Saygun
Metin: Selâhattin Batu.
İlk oynanış: 1973 İstanbul.

Başlıca kişiler:

Köroğlu (Bas), Ana (Mezzosoprano), Seyis (Bas), Günayım (Soprano), Bey (Bariton), Beyoğlu (Tenor), Kızıroğlu (Tenor), Çoban (Tenor), Birinci Subaşı (Bariton), İkinci Subaşı (Bariton) ihtiyarlar, köylüler.

Konunun geçtiği çağ ve yer:

Osmanlı İmparatorluğu’nun duraklama döneminde Anadolu.

Advertisement

Operanın Konusu

Bölgeyi egemenliği altında tutan Bey’in kalpsiz, acımasız oğlu yaz günü adamlarıyla birlikte yöredeki köylerden birini basar, kızları toplatır, aralarından güzel Günâyım’la ilgilenirse de kızın ve o sırada tarladan dönen sevgilisi Seyisoğlu’nun direnişiyle karşılaşır, köy gençleriyle başedemeyeceğini anlayarak beraberindekilerle gider. Olay Bey’i kızdırmıştır; Seyisoğlu’nun babası Seyis’in kimliğini sorar, ‘Bengisu’ dan içmiş ‘Kırat’ın sahibi olduğunu öğrenir, konağına çağırtır. Seyis ona ‘Kırat’ın özelliğini açıkladığında kendisiyle alay ediyor kanısıyla gözüne mil çekilmesi için emir verir.

Seyis evine kör olarak dönmüş, ‘Kırat’ı oğluna vermiş, öcünün alınmasını vasiyet etmiştir. Bu arada Günayım da Bey’in adamları tarafından kaçırılmıştır. Köylüler ve komşu köyden Kı-zıroğlu kurak giden havalardan ve Beyoğlu’nun zulmünden yakınırken Seyisoğlu’nun anası, oğlunu ilk kez ‘Köroğlu’ diye çağırıp babasının öcünü anımsatır. ‘Köroğlu’ bu adıyla güç kazanmış, hazırlık amacıyla Çamlıbel’e yönelmiştir. Beyoğlu konağında Günayımı kendisinin olması için zorlar ama sonuç sağlayamaz. Köylüler Bey’in yaşadığı küçük kent’i sarıp kalpsiz adamdan artık yağmalara son verilmesini ve Günayım’ın kendilerine teslimini istemeye koyulurlar. Bey bu istekleri kabul etmiş görünür, Günayım getirildiğinde başının vurulması için emir verir.

Olay köylülerin cesaretini yoketmiş, korku ve yılgınlıkla geri çekilmeyi yeğ tutmuşlardır. Köroğlu arkadaşlarıyla anasını görmeye gelir, bu sırada Kızıroğlu’nun komutasındaki yiğitlerin ele geçirdikleri kervan görünür. Yiğitler kervanla birlikte Bey’in adamı Subaşı’yı da tutsak almışlardır. Köroğlu onu cezalandırmak ister, kılıcını vererek kendisine savunma olanağı tanır, vuruşma sonunda Subaşı’nın kılıcı elinden düşerse de öldürmez, Bey’ine gidip alacağı öcü haberlemesini söyler.

Beyoğlu köyü yakmış, yıkmış, alanında oturup Subaşıyla içmeye koyulmuştur. ‘Acı çekenler kervanı’ yaklaşmaktadır acılı sesler ve iniltilerle. Beyoğlu açlara, açıklara, hastalara ve düşkünlere nefretini belirtir, eğlencesini sürdürür. Aradan zaman geçmiş, bir gece Çamlıbel’de davul sesleri yansımaya başlamıştır. Köroğlu ve Kızıroğlu yanlarında yiğitlerle görünürler. Köroğlu hakkın haksızlığı yendiğini, zulmün sona erdiğini müjdeler. Günayım sorulduğunda ise onun düş evreninde yaşadığını, ‘Kırat’ın sesini duyduğunu, kendisini çağırdığını söyler, Çamlıbel’e veda eder, köylülerin söyleşmeleri ve bağrışmaları arasında uzaklaşıp gider.

Opera Hakkında Bilgi

‘İnsanların acıdan ve zulümden uzak, bütün kötülüklerin unutulduğu ve ancak sevgi ve kardeşlik güneşinin aydınlattığı bir huzur âlemine kavuşmalarına duyduğum iştiyak konuyu işleyişim sırasında bana hâkim olan ana düşünceydi.’ diyen Saygun bu efsaneleşmiş konunun türlü simgeleri tanımlayan karakterlerini müziksel planda ustalıkla çizmiş, çağdaş operanın ‘konuşmalı şarkı’ yöntemine de yer vererek anlatımı boyunca izlenimciliğe dönük bir dil kullanmış, yüzeye çıkarmaktan sakındığı folklor öğesine yalnızca son sahnede ‘Köroğlu Türküsü’ ile yer tanımıştır

Advertisement


Leave A Reply