Hatır İle İlgili Atasözleri Deyimler ve Anlamları, Açıklamaları

0
Advertisement

İçinde ve anlamında Hatır geçen atasözleri ve deyimler nelerdir? Hatır ile ilgili deyimler ve atasözleri, anlamları ve açıklamaları.

Hatır atasözleri

Arka resim kaynak: pixabay.com

Hatır İle İlgili Atasözleri

  • bir acı kahvenin kırk yıl hatırı vardır
    iyilik küçük de olsa unutulmaz.
  • bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı (hakkı) vardır
    iyilik küçük de olsa unutulmaz.
  • bir selam bin hatır yapar
    selam bir ilgi ve sevgi belirtisidir, gönül kazanmakta büyük önemi vardır.
  • yarım elma, gönül (hatır) alma
    armağan küçük de olsa gönül almaya yeter.

Hatır İle İlgili Deyimler

  • (birinin) güzel hatırı için
    yüzünden, sebebiyle: ‘İnanınız ki müdürün güzel hatırı için işime başladım.’ -M. Ş. Esendal.
  • (birinin) hatırı için
    bir kimsenin, gönlü hoş olsun diye: ‘Ama bunca eziyete sırf oğlunun hatırı için katlandığına emin değildi artık.’ -A. Kulin.
  • (birinin) hatırı kalmak
    gücenmek, kırılmak: ‘Eve geldiğiniz, gittiğiniz, bir yerde rastlaştığımız zaman elimi saygıyla öpmezseniz hatırım kalır.’ -N. Hikmet.
  • (birinin) hatırından çıkmamak
    sevdiği, saydığı birinin isteğini reddetmeyip gönlünü kırmaktan çekinmek.
  • (birinin) hatırını kırmak
    üzmek, gücendirmek.
  • hâl hatır (hâlini hatırını) sormak
    bir kimseye ‘nasılsınız, ne durumdasınız’ anlamında nezaket sorusu yöneltmek: ‘Karşılıklı oturdular, hâl ve hatır sordular, sonra sustular.’ -R. H. Karay. ‘Rapor almışsa, çiçekler, kolonyalar getirir, hâlimizi hatırımızı sorar, moral verir.’ -M. İzgü.
  • hatır almak
    gönül almak.
  • hatır eylemek
    hatırlamak: ‘Benim Orhan isminde bir tanıdığım olmadığından, başka bir nam altında bir nankörü hatır eylemiş olsan bile…’ -P. Safa.
  • hatır gönül bilmek (saymak veya tanımak)
    kişilere karşı gösterilmesi gereken saygı kurallarına uymak.
  • hatır gönül yapmak
    birini tutum ve davranışlarıyla mutlu etmek.
  • hatır gönül yıkmak (kırmak)
    kişilere karşı gösterilmesi gereken saygı kurallarına uymamak.
  • hatır (hatırını) saymak
    gerekli saygıyı göstermek.
  • hatır için çiğ tavuk yemek
    bir kişiyi gücendirmemek için yapılması güç olan şeyleri bile yapmak.
  • hatır sormak
    hâl hatır sormak: ‘Önce karşılıklı hatır sormakla başlayan konuşmaların ardından, tarlaların durumuna geçti.’ -N. Cumalı.
  • hatıra (hatır ve hayale) gelmemek
    bir şeyin gerçekleşeceği, olacağı hiç düşünülmemek: ‘Yemin, her hatır ve hayale gelmez cümlelerin ucunda bir kurdele, bir fiyonk gibi açılıveriyordu.’ -A. Ş. Hisar.
  • hatırı sayılır
    1) oldukça çok: ‘Adamları aracılığıyla bu konuda hatırı sayılır bir külliyata sahip oldu.’ -İ. O. Anar. 2) önemli, saygın, saygıdeğer: ‘Sabit Bey Ağabey mahalle tulumbacıları arasında en hatırı sayılır adamlardandır.’ -H. Taner.
  • hatırına bir şey gelmesin
    bir düşüncede, sözde veya davranışta kötü bir amaç güdülmediğini anlatan bir söz.
  • hatırına gelmek
    hatırlamak, aklına gelmek: ‘İçeriyi dinlemediği hatırına geldi.’ -Y. K. Karaosmanoğlu.
  • hatırına getirmek
    hatırlamasına yol açmak: ‘Tüfeğini omzuna vurup çapraz fişeklerini kuşanan bir kişinin ölümü hatırına getirmesi garip olmaz mı?’ -N. Cumalı.
  • hatırında kalmak
    unutmamak, hatırlamak: ‘Birçok söz daha söylemişti. Hepsi hatırımda kalmamış olsa gerek.’ -N. F. Kısakürek.
  • hatırında tutmak
    unutmamak.
  • hatırından (hatır ve hayalinden) geçmemek
    aklına gelmemek, düşünmemek: ‘Herhangi bir devletin İstanbul’a taarruzu artık hatırından geçmiyordu.’ -Y. K. Beyatlı.
  • hatırını hoş etmek
    sevindirmek, memnun etmek.
  • hatırını sormak
    hâl hatır sormak: ‘Herkes içten görünüyor, hatta yıldızımın hiç barışmadığı insanlar bile dostça elimi sıkıyor, hatırımı soruyorlar.’ -A. Ümit.


Leave A Reply