Advertisement
Kulak Kesilmek ne demektir? Kulak Kesilmek deyiminin açıklaması, anlamı, örnek cümleler, Kulak Kesilmek ile ilgili cümleler
Kulak Kesilmek Anlamı – İle İlgili Cümleler
Anlamı
“Kulak Kesilmek” büyük bir dikkatle dinlemek anlamına gelir.
İlgili Cümleler
- ***Odada konuşulanlara kulak kesildim de duyduklarım hiç hoşuma gitmedi.
- *** Buradaki konuşmalara kulak kesileceğine kendi işinle ilgilensen iyi edersin.
- ***Okulda öğretmen velilerle konuşurken, biz öğrenciler kulak kesildik.
- ***Yeni sınav sistemi ile ilgili haberi duyunca, hepimiz kulak kesildik.
- *** Bakıyorum Sevda hakkında konuşulunca hemen kulak kesiliyorsun.
- *** Annemle babamın tartışmasına kulak kesildim ama konuyu anlayamadım.
- *** İnsanların kendi aralarında konuşmalarına bu şekilde kulak kesilmen hiç doğru değil.
- *** Babaannem, babam anneme aldığı hediyeyi anlatırken kulak kesilmiş dinliyordu.
- *** Gece izlediğim korku filminden sonra, acaba ses duyar mıyım diye kulak kesildim.
- *** Radyodaki haber dikkati çekine kulak kesildim.
- *** Sınavla ilgili bilgi verilirken, sınıftan çıt çıkmıyor, herkes kulak kesilmiş dinliyordu.
- *** Oğlan, kızın her sözüne kulak kesiliyor, her isteğini yerine getiriyordu.
- *** Çok kızgın bir fikir çarpışmasının üzerine gelmişim, kulak kesildim.
- Çok kızgın bir fikir çarpışmasının üzerine gelmişim, kulak kesildim.
Aynı – Benzer Anlamdaki Başka Deyimler
- pürdikkat kesilmek
çok dikkat etmek: ‘Bir tıkırtı, bir ayak sesi duyar mıyım diye kulaklarımı açıp pürdikkat kesildim.’ -A. Ümit. - cankulağı ile dinlemek
çok dikkatli dinlemek: ‘Atölyede duyduğum kelimeleri, cümleleri cankulağı ile dinliyor, bunları aynen Fransızlar gibi kullanmak için can atıyordum.’ -B. R. Eyuboğlu - (bir şeye) kulak vermek
değer vermek, önemsemek: ‘Usa ve gerçeğe uygun anlatışlara kulak verenin olmadığı görüldü.’ -Halikarnas Balıkçısı. - kulak asmak
önem vermek, dinlemek: ‘Bunların sözlerine ne diye kulak asıyor, ona göre yapacağın işi kestiriyorsun?’ -M. Ş. Esendal. - kulak kabartmak
belli etmemeye çalışarak dinlemek: ‘Karanlıkta, uyuyup uyumadığını anlayabilmek için tüm seslere kulak kabartarak yanına uzandım.’ -E. Şafak. - kulak misafiri olmak
yanında konuşulanları konuşmaya katılmadan dinlemek: ‘Her önünden geçtiğim insanın söylediklerine kulak misafiri oluyorum.’ -O. V. Kanık. - kulak tutmak
dinlemek, işitmek istemek. - kulak vermek
merak edip dinlemek, işitmeye çalışmak: ‘Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın / Bir vatan kalbinin attığı yerdir’ -N. H. Onan.