Kulaklı Baba Ne Demektir? Kulaklı Baba Deyimin Anlamı ve Hikayesi

0
Advertisement

Kulaklı baba nedir, ne demektir? Kulaklı baba deyiminin anlamı ve hikayesi nasıldır? Kukalı baba deyiminin açıklaması, hakkında bilgi.

Kulaklı Baba

Kulaklı Baba Anlamı;

Bu deyim, kimliği bilinmeyen, biraz da şaibeli yatırlara yahut da kendini erenlerden göstermeye çalışanlar için kullanılır.

Deyimin Hikayesi;

Geçmiş zamanın birinde bir tekkede aykırı bir derviş varmış. Şeyh onun dervişliğin hakkını verecek biri olmadığına kanaat getirince yol vermiş: “Allah selamet versin! Bu kapı senin kapın değildir. Git rızkını ara” demiş.

Derviş bu duruma bozulsa da pek de büyütmemiş: “Rızkı veren Allah, nasıl olsa beni doyurur” demiş. Elinde asa, ayağında çarık düşmüş yola. Geçtiği yerlerde kendine karın doyuracak bir şeyler bulurmuş. İmamı olmayan yerde imamlık yapar, hocası olmayan talebeye hocalık eder, birkaç akçe kazanırmış.

Derken boğazından artırdığı akçelerle kendisine bir eşek almış. Onunla yoluna devam etmiş. Ne var ki, çok geçmeden eşek ölüvermiş. Derviş hemen oracığa bir çukur kazıp eşeği gömmüş, başına da bir sopa dikmiş. Mezarın kıyısına bir post serip almış tespihi eline. Şu yorgunluğumuzu atalım sonra yola revan oluruz diye düşünmüş. Bir yandan da “Ah kulaklı baba ah sen ne mübarek idin. Beni böyle bırakıp gittin. Ben ne yaparım şimdi” diye söylenirmiş. Oradan geçen birkaç kişi “Kulaklı Baba”yı önemli bir şeyh zannetmişler. Dervişe başsağlığı dileyip, birkaç akçe vermişler. Mezarın başına geçip dua etmiş, dilek dilemişler.

Advertisement
Bu durum dervişin pek hoşuna gitmiş.

Durumu hemen fırsata çevirmiş. “Kulaklı Babamın makamını şenlendirmem lazım, buradan ayrılamam, onu manevi yeri pek büyük, şefaatinden mahrum olurum diye” millete yol göstermiş. Ahali de şeyhe (!) sahip çıkıp hemen oracığa bir kulübe dikmişler. Gelen geçen, her derde derman Kulaklı Baba’ya uğrayıp dua etmeye, birkaç akçe de dervişe vermeyi adet edinmişler. Derken iş iyice büyümüş. Kulaklı Baba’ya bu kulübe yakışmaz diyerek kubbeli bir türbe, dervişe tekke yapmışlar. Hastalar şifa bulmaya, kızlar koca bulmaya oraya gelir olmuşlar. Nihayet Kulaklı Baba meşhur bir ziyaretgâh olup çıkmış.

Derviş hayatından memnun. Yıllar geçmiş derken bir gün dervişi tekkesinden kovan Şeyh Efendi’nin yolu Kulaklı Baba tekkesine düşmüş. Şeyh Efendi’yi ağırlamışlar, izzet ikramda bulunmuşlar. Sohbet esnasında misafir Şeyh, bizim dervişe: “Erenler” demiş “Sizi bir yerden tanıyacak gibiyim, ama çıkaramıyorum?” Derviş cevap vermiş: “Efendi hazretleri yıllar önce beni kapıya koymuştunuz” deyince Şeyh şaşırmış: “Peki bu Kulaklı Baba kimdir?” Derviş bakmış etrafta kimse yok, şeyhin kulağına eğilerek: “Sizden gizli saklı olmaz şeyhim” demiş, olanı anlatmış. Bunun üzerine Şeyh de dervişin kulağına: “Aman erenler kimse duymasın, bu senin Kulaklı Babanın büyük babası da bizim tekkede yatar.” demiş.


Leave A Reply