Kültürümüzde Kuranı Kerim’in Yeri ve Önemi, Türk Kültüründe Kuran

0
Advertisement

Türk kültüründe Kur’an-ı Kerim’in yeri ve önemi ile ilgili bilgi veren yazımız. Türk milletinin Kur’an-ı Kerim’e bakış açısı nedir? Hakkında Bilgi

Kur'an-ı Kerim

Kültürümüzde Kur’an-ı Kerim’in Yeri ve Önemi

Türk Milleti’nin İslam‘a girmesiyle beraber Kur’an kültürümüzdeki en temel değerlerin baş aktörlerinden birisi olmuştur. Kültürümüzün önemli öğelerinden dil, sanat ve edebiyatımızda Kur’an’ın getirdiği değerlere çokça rastlanır. Yine Kur’an’dan pek çok kavram dilimize yerleşerek zenginleşmesini sağlamıştır. Mesela, Allah, Rab, Mevlâ, ayet, sure, dua, tövbe, melek, hak, ibadet ahidet, cennet ve cehennem gibi kavramlar bunlardan sadece bazılarıdır.

Toplumda Kur’an’da geçen güzel adların çocuklarımıza isim olarak verildiğini de görmekteyiz. Adem, İbrahim, Yasin, Tâhâ, Nur, Yunus, Yusuf, Lokman, Meryem bunlardan bir kısmıdır. Ahmet Yesevi, Yunus Emre, Mevlana, Hacı Bektaş Veli gibi edebiyatçılarımız eserlerinde Kur’an’da yer alan motiflere çokça yer vermişlerdir.

Örf ve adetlerimizde de Kur’an’ın etkisini görürüz. Mesela çocuklarımızın doğumunda, ölen insanlarımız cenazelerinde, askere giden veya askerden gelen gençlerimiz merasimlerinde, evlenen çiftlerin nikahlarında mutlaka Kur’an yer almaktadır.

Kültürümüzde, her evde Kur’an bulundurma geleneği vardır. Kızlarımız çeyizleri için Kuran-ı Kerim kılıfları ve yaldızlı bir Kur’an saklarlar. Cami, ev, iş yeri gibi pek çok mekanda Kur’an’ın çeşitli ayetleri tablolar halinde yer almaktadır.

Advertisement

Özellikle Osmanlılar zamanında Kur’an ayetlerinin yazıldığı hat ve tezhip gibi sanatlar ortaya çıkmıştır.

Hz. Muhammed ve Kuranı Kerim

Peygamber efendimiz, Allah(c.c)’tan aldığı emirleri insanlara duyurmuş, anlaşılmayan hususları kendisi izah etmiştir. Yani onun sözleri Kur’an-ı Kerimin tefsiri durumundadır. Öyle olduğu içindir ki, Kur’an-ı Kerim’de “Allah’ın elçisi Hz. Muhammed’den sizin için güzel örnek vardır” (Ahzâb: 21) diye buyurulmaktadır.

İnsanlar arasında güzel sözler söyleyenler, tatlı konuşmalar yapanlar, etkili hitabeti olanlar her dönemde olmuştur. Ancak önemli olan tarafı söyledikleri ile hayatında tatbik edip, uyguladıklarının hak ve doğru olmasıdır. Yüce Allah (c.c.): “Ey peygamber! Rabbin tarafından sana inzâl olunanı sen tebliğ et; şayet yapmazsan Allah’ın elçilik görevini tebliğ etmemiş olursun” (Mâide: 67) diyerek, Hz. Peygamberin aslî vazifesini de bildirmektedir.

Kur’anı sadece onlara duyurmamış, bütün ayrıntılarıyla ilahî muradı yani Allah’ın ne kastettiğini de açıklamıştır. Bu açıklamalar hem itikat-inanç hem ibadet hem de güncel ve sosyal konularda olduğu açıkça görülmektedir. Örneğin; komşu ve kul hakları, helâl ve temiz olan şeyleri yemek-içmek, temiz ve dürüst olmak, zararlı maddeleri kullanmaktan, yalan ve çirkinliklerden uzak durmamız hususunda bizzat hadislerinde de açıklamıştır.


Leave A Reply