Kuzular ve Koyunlar İle İlgili Şiirler, Kuzu Koyun Konulu Şiir Örnekleri

0
Advertisement

Kuzular, kuzu sevgisi ile ilgili şiir örnekleri. Kuzular konusunda yazılmış uzun ve kısa şiirler, kuzu şiirleri. Kuzu şiirleri

Kuzular İle İlgili Şiirler

Kuzular İle İlgili Şiirler

KUZULAR

Yeni doğmuş meliyor
Tatlı sesi geliyor
Koşuyor, zıplıyorlar
Pamuk pamuk kuzular
Kucağımda birisi

Pek yumuşak derisi
Çok sevindim doğrusu
Ne güzel bir oyun bu
O koşar, ben koşarım

Sevinç ile coşarım
Şu koyunlar kuzular
Beyaz beyaz kuzular
Ahmet EFE


KUZU

Bir kuzu aldım bu yaz,
Tüyleri gayet beyaz,
Gözleri kara kara
Maskara mı maskara.
Bazı pek neşelidir,
Görseniz ne delidir.

Advertisement

Bazı da (me.. me) diye,
Yalvarır meme diye
Anneciğini sorar,
Yüreciğini yorar,
Derim: (Gel kuzucuğum!
Benim minik çocuğum)

Gönlündeki derdi at
Senin annen tabiat
Bu çimenler, çiçekler
Hepsi de seni bekler.
Dolaş dağda, bayırda

Şu yemyeşil çayırda
Şimdi hakkındır oyun
Yarın olunca koyun
Götürüp kaba saba
Satarlar bir kasaba
Yusuf Ziya Ortaç


Kuzu

Küçük Kuzu seni kim yarattı?
Bilir misin seni kim yarattı?
Kim hayat verdi, ırmak kıyılarında
Ve çayırlarda yiyecek sundu sana;
Sana sevinç giysisini kim verdi,
Tüylü parlak yumuşacık giysiyi;
Sana kim verdi bütün vadileri
Şenlendiren böyle tatlı bir sesi:
Küçük Kuzu seni kim yarattı?
Bilir misin seni kim yarattı?
Küçük Kuzu söyleyeceğim sana,
Küçük Kuzu söyleyeceğim sana:
Senin adınla bilinir kendi de,
Çünkü bir Kuzu der o da kendine:
O alçakgönüllü, yumuşak huylu,
O küçücük bir çocuk oldu.
Ben bir çocuğum, kuzusun sen de,
Onun adıyla biliniriz ikimiz de.
Küçük Kuzu Tanrı seni kutsasın.
Küçük Kuzu Tanrı seni kutsasın.

William Blake


Koyun

Advertisement

Koyun ovada yayılır
Taze otlara bayılır
Et olur gövdesinde
Memesinde süt olur
Özler körpe kuzusunu
Gözlerinde tüt olur

Koyun doğurur bir kuzu
Büyüyünce koç olur
Boynuzları kıvrım kıvrım
Başında bir taç olur
Ağzı sulanır ot görünce
Karnı tok gözü aç olur

Ali YÜCE


ÇOBAN ÇEŞMESİ

Derinden derine ırmaklar ağlar,
Uzaktan uzağa çoban çeşmesi,
Ey suyun sesinden anlıyan bağlar,
Ne söyler şu dağa çoban çeşmesi.

Göynünü Şirin’in aşkı sarınca
Yol almış hayatın ufuklarınca,
O hızla dağları Ferhat yarınca
Başlamış akmağa çoban çeşmesi…

O zaman başından aşkındı derdi,
Mermeri oyardı, taşı delerdi.
Kaç yanık yolcuya soğuk su verdi.
Değdi kaç dudağa çoban çeşmesi.

Vefasız Aslı’ya yol gösteren bu,
Kerem’in sazına cevap veren bu,
Kuruyan gözlere yaş gönderen bu…
Sızmadı toprağa çoban çeşmesi.

Leyla gelin oldu, Mecnun mezarda,
Bir susuz yolcu yok şimdi dağlarda,
Ateşten kızaran bir gül arar da,
Gezer bağdan bağa çoban çeşmesi,

Ne şair yaş döker, ne aşık ağlar,
Tarihe karıştı eski sevdalar.
Beyhude seslenir, beyhude çağlar,
Bir sola, bir sağa çoban çeşmesi…

Faruk Nafiz Çamlıbel

Advertisement


Leave A Reply