Louise Farrenc Kimdir? Ünlü Müzik Profesörünün Hayatı ve Çalışmaları

0
Advertisement

Louise Farrenc kimdir ve ne yapmıştır? Ünlü müzik profesörü ve piyano virtüözü Louise Farrenc’ın hayatı, çalışmaları ve besteleri hakkında bilgi.

Louise Farrenc

Louise Farrenc

Louise Farrenc, 31 Mayıs 1804’te Fransa’nın Paris şehrinde doğdu. 19. yüzyılda başarılı bir heykeltıraş Jacques-Edme Dumont’un kızı olan Farrenc’in kardeşi Auguste Dumont da babası gibi heykeltıraştır. Doğduğu dönemde Fransa’da Napolyon yeni taç giymişti.«Bu yüzden Farrenc karışık durumda olan bir dünyaya gözlerini açtı.

Sanata olan ilgisini ailesinden alan Farrenc yaşadığı dönemde bir kadın olmasına rağmen ailesi tarafından sanat alanında her zaman destek gördü.

Çok küçük yaşlarda müzik eğitimi almaya başlayan Louise Farrenc, Muzio Clementi’nin eski öğrencilerinden biri olan Cecile Soria’dan ders almaya başladı. Profesyonel hayatında kesin olarak piyano çalmaya karar verdiğinde Ignaz Moscheles ve Johann Nepomuk Hummel gibi büyük ustalardan da ders aldı. Bestecilik yeteneklerinin farkında olan ailesi Farrenc’i eğitim alması için konservatuvara göndermeye karar verdi. Ancak ortada büyük bir sorun vardı: O yıllarda kadınların ders almasına izin verilmiyordu. Dersleri yalnızca erkek öğrenciler alabiliyordu.

1821 yılında bir flüt öğrencisi olan Aristide Farrenc ile evlendi. Aristide, Louise’in ailesinin yaşadığı Sorbonne’da bulunan sanatçı topluluğunda kıdemli öğrenci olarak on yıl boyunca konser verdi. Eşi ile birlikte konser vermek için çalışmalarına ara veren Louise Farrenc bunu uzun süre devam ettiremedi.

Advertisement

Devamlı konserlerde geçen hayatından memnun olmayan Farrenc, Éditions Farrenc adında bir yayınevi açtı. Açtığı yayınevi 40 yıl boyunca müzik yayıncılığının önde gelen adreslerinden biri oldu.

Daha sonra Paris’te konser çalışmalarına geri dönmeye karar veren Farrenc, Reicha ile yaptığı çalışmalara da devam etti. Yeniden başladığı konser kariyeri 1826 yılında bir süreliğine durmak zorundaydı. Çünkü o yıl Farrenc kızı Victorine’i dünyaya getirdi. Kızı da ilerleyen yıllarda başarılı bir piyanist oldu. Ancak 33 yaşında öldü.

1830’lu yıllarda Farrenc başarılarını geniş kitlelere yayma şansı buldu. Bu ün onun 1842 yılında Paris Konservatuvarı’nda piyano profesörlüğü yapmaya başlamasına sağladı. Profesör olarak 30 yıl geçiren Farrenc, Avrupa’nın en prestijli görevlerinden birini yerine getiriyordu.

Eğitmenlik hayatı boyunca oldukça başarılı olan Farrenc’in pek çok öğrencisi üstün dereceyle mezun oldu. Ancak mesleğindeki bu başarısına rağmen Farrenc kurumdaki erkek profesörlerden daha az maaş aldı. Ünlü kemancı Joseph Joachim’in de yer aldığı şiir galasında, erkek profesörlerle eşit ücret almayı talep etti.

Louise Farrenc

En Büyük Başarısı, “Mi Bemol Majör” nonetidir.

Farrenc eğitim ve müzik hayatının yanı sıra Le Trésor des Pianistes’in erken müzik performans stili hakkında oldukça etkili bir kitap hazırladı ve kitabın editörlüğünü yaptı. Bunun üzerine 1861 ve 1869 yıllarında Académie des Beaux-Arts’ın Prix Chartier ödülüne layık görüldü.

Advertisement

Farrenc kariyerine başladığı 1820’li ve 30’lu yıllarda piyano için özel besteler yaptı. Çoğu eseri büyük müzisyen Schumann’dan övgü dolu eleştiriler aldı. 1840’lı yıllarda oda müziğinin çoğunu besteledi. Farrenc’in hazırladığı kompozisyonların çoğu sadece piyano içindir. Ancak bestelediği oda müzikleri en iyi çalışmaları olarak kabul edildi. Farrenc’in çalışmaları aynı dönemde yaşayan erkek sanatçılarla eşit derecede önemli kabul edilir.

Oda müziği ve solo piyano çalışmalarının yanında iki prelüd ve üç senfoni yazdı. Eserlerinden biri olan üçüncü senfoni “Op.36″yı Société des concerts du Conservatoire’da duymaktan büyük onur duydu. Eleştirmenler Farrenc’in Beethoven‘dan etkilendiğini söyleseler de yarattığı müzik tamamen aynı değildi.

Louis Farrenc, 15 Eylül 1875’te Paris’te öldü. Yaşadığı dönemde de ünlü bir isimdi fakat ölümünün ardından daha da ünlendi. Adı Antoine François Marmontel’in yazdığı “Pianistes célèbres” adlı kitapta da yer buldu. Müziğinin bazı sanatçılar tarafından yeniden yorumlanmasına rağmen bazı oda müzikleri kadın müzisyenler tarafından yeniden keşfedilmeden önce unutulmaya yüz tutmuştu.


Leave A Reply