Lozan Barış Antlaşması, Türkiye’nin Bağımsızlık Simgesi ve Sınırların Belirlenmesi, Maddeleri ve Önemi

0
Advertisement

Lozan Barış Antlaşması ne zaman kimler arasında gerçekleşmiştir, önemi nedir? Lozan Barış Antlaşması, Türkiye’nin bağımsızlığını ve sınırlarını güvence altına alan tarihi bir anlaşmadır. İşte antlaşmanın önemi ve başlıca maddeleri.

Lozan Barış Antlaşması

Mudanya Ateşkesinden sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi hükümeti barış için İsviçre’de Lozan şehrinde toplanacak olan konferansa çağrıldı. Türk delegeleri, bu sırada Hariciye Vekâletine (Dışişleri Bakanlığına) getirilen, İsmet Paşa’nın (İnönü) başkanlığında Lozan’a gittiler. Konferans 21 kasım 1922’de başladı. Türklerin karşısında İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya ve Yugoslavya devletlerinin murahhasları (delege) vardı. Bunlardan başka Boğazlar sorunu konuşulurken Rusya ve Bulgaristan delegeleri de konferansa katılmışlardır. Amerika Birleşik Devletleri ise bütün konferans süresince bir gözlemci bulundurmuştur.

Lozan konferansının konusu yalnız Yunanlılarla aramızdaki sorunların çözümlenmesi değildi. Aynı zamanda Osmanlı İmparatorluğunun bütün geçmiş hesapları ile, Birinci Dünya Savaşı sonunda çözümlenemeyen tüm sorunlar da burada konuşulacak ve bir karara varılacaktı.

Konferansın iki ay süren birinci döneminde Türk – Yunan sorunları ve anlaşmazlığı konuşuldu. Üçlü Uzlaşma devletleri, yeni Türk devletinin bu konudaki bütün isteklerini kabul ettiler. Fakat iş kendileri ile olan anlaşmazlıklara gelince, zorluklar çıkarmaya başladılar. Hele kapitülasyonlar, Boğazlar, Osmanlı borçları ve Musul sorunlarında kendi isteklerini kabul ettirmek istediler. İsmet İnönü’nün başkanlığındaki Türk delegeleri bu dört sorun üzerinde Türk tezini şiddetle savundular. Bu sorunlar çözümlenmedikçe barış yapılamayacağını bildirdiler. Fakat düşmanlarımız isteklerinde ısrar ettiler. Bunun üzerine Türk delegeleri Lozan konferansını bırakarak Ankara’ya döndüler (24 temmuz 1923).

Türk Heyetinin Amacı

Misak-ı Milli sınırları içerisinde bağımsız bir Türk Devletinin kurulacağını göstermek ve ulusal egemenliğimizi sınırlayıcı koşulları ortadan kaldırmaktır. 20 Kasım 1922’de Lozan konferansı çalışmalarına başlamıştır. Konferansa, TBMM hükümetinin karşısında,

Advertisement
  1. İngiltere, Fransa ve İtalya Sevr antlaşmasını kabul ettirecek ortam hazırlamak ve Osmanlı topraklarından en büyük payı almak.
  2. Romanya ve Yugoslavya kendi çıkarları için İngiltere ve Fransa’yı desteklemek,
  3. Yunanistan, dostlarının yardımıyla Trakya’yı kendi sınırlarına katmak,
  4. Japonya, ekonomik çıkarlarını artırmak, boğazlar konusunda söz sahibi olmak,
  5. Sovyet Rusya ve Bulgaristan boğazlar rejimini ilgilendiren konularda görüşmek için katılmışlardır. A.B.D. temsilci bulundurmuştur.

Konferans üç önemli konuyu çözmek zorundaydı.

  • Türk-Yunan barışının esaslarının belirlenmesi.
  • Osmanlı Devletinin tarihe karıştığını kabul edip yeni Türk Devletinin ve onun haklarının tanınması
  • Yabancılara verilmiş olan kapitülasyonların ortadan kaldırılması.

Lozan görüşmeleri, Osmanlı borçları, Türk-Yunan sınırı, Boğazlar, Musul kapitülasyonlar, azınlıklar ve savaş tazminatı konularında anlaşma sağlanamadığı için kesilmiş, 4 Şubat 1923’te Türk heyeti Ankara’ya dönmüştür. Savaşı sürdürme ihtimaline karşı hazırlıklar yapıldı. İtilaf Devletlerinin isteği üzerine, 23 Nisan 1923’te görüşmelere yeniden başlandı. 24 Temmuz 1923’te Lozan Barış Antlaşması imzalandı.

Konferansın İkinci Dönemi ve Antlaşma:

Lozan Konferansı, 23 Nisan 1923’te ikinci defa olarak toplandı. Bu dönemde, daha önce anlaşmaya varılamayan sorunlar üzerinde çetin konuşmalar oldu. Nihayet Üçlü Uzlaşma devletlerinin delegeleri yola geldiler. Türk isteklerini kabul ettiler. Antlaşma, Lozan Üniversitesinin konferans salonunda büyük bir törenle imzalandı (24 Temmuz 1923).

Lozan barış antlaşması, bundan önce imzalanan uğursuz Sevr antlaşmasını parçalayarak, Türk milletine hürriyet, istiklâl ve şeref getirmiştir. Bu antlaşmaya göre Lozan Barış Antlaşması İmza Altına Alınırken

Sınırlar

  1. Yunanlılarla, Edirne Karaağacı bizde kalmak üzere, Meriç ırmağı sınır kesildi, İmroz ve Bozcaada Türklerde kaldı.
  2. Suriye sınırı, 1921’de Fransızlarla imzalanan Ankara anlaşmasına göre saptandı. Hatay, muhtarlık (özerklik) verilmek koşulları ile Fransızlara bırakıldı.
  3. Irak sınırı, daha sonra İngilizlerle anlaşmak üzere, şimdilik olduğu gibi bırakıldı.
  4. Doğu sınrı, daha önce Sovyetlerle imzalanan Moskova anlaşmasına göre aynen kabul olundu.

Boğazlar

  1. İstanbul ve Çanakkale boğazlarının iki yakasından 20 kilometrelik bir yer askerlikten ayrı bir hale getirilecek ve Türkler Boğazlara sahip olacaklardı.
  2. Boğazlardan geçme işi, Türkiye’nin başkanlığı altında kurulacak, milletlerarası bir komisyon tarafından yönetilecekti.

Mali ve Ekonomik Koşullar

Sevr antlaşmasına göre Osmanlı devletine yükletilen bütün mali koşullar ve her çeşit kapitülasyonlar kaldırıldı. Kapitülasyonlar tüm sonuçlarıyla birlikte kaldırılmış, Türk toprakları üzerindeki yabancı ticaret kuruluşlarına Türk yasalarına uyma zorunluluğu getirilmiştir.

Osmanlı Devletinden ayrılan diğer devletlerle Türkiye arasında paylaştırılmış Türkiye’ye düşen bölümü kağıt para esasına göre düzenli taksitlere bağlanmıştır. Borçların ödenmesi üzerinde her türlü yabancı denetim ve gözetimine son verilmiştir.

Advertisement

Askerlik İle İlgili Koşullar

Sevr antlaşmasına göre Osmanlı devletine konan bütün askerî hükümler kaldırıldı. Yeni Türk devleti bu konuda hiç bir bağla bağlı olmayacaktı.

Savaş Tazminatları

  1. Birinci Dünya Savaşı dolayısıyla İtilaf Devletlerinin Türkiye’den talep ettikleri savaş ödentisi (tazminat) kabul edilmemiştir.
  2. Yunanistan’dan Kurtuluş Savaşında yaptığı zararlara karşılık savaş tazminatı olarak Karaağaç ve yöresi alınmıştır.
  3. İstanbul’daki Rum Patrikhanesi tüm çabalara rağmen kaldırılamamıştır.

Lozan ve Sevr:

Sevr antlaşması ile yukarıda başlıca koşullarını öğrendiğimiz Lozan antlaşmasını şimdi daha iyi karşılaştırabiliriz. Sevr, Türk ülkesini bir sömürge haline getiriyordu. Memleket düşman ülkelerin elinde pay ediliyor, Türk milleti bir köle haline konuyordu. Lozan barışı ile Türk ülkesi yabancılardan tamamen temizleniyor, Türk milleti hürriyet ve istiklâline kavuşuyordu.

LOZAN ANTLAŞMASININ ÖNEMİ

  1. Lozan barışı ile Osmanlı Devletinin hukuken sona erdiği resmen kabul edilerek, Yeni Türk Devleti varlığını bütün dünyaya kabul ettirmiştir.
  2. Osmanlı İmparatorluğu’nun bıraktığı sorunların birçoğu çözülmüştür.
  3. Bağımsızlığımızı ve egemenliğimizi sınırlandıran pürüzlerin hepsi ortadan kaldırılmıştır.
  4. Ermeni iddiaları tarihe gömülmüştür.
  5. Akdeniz’in doğusunda barış kurulmuş ve sürmüştür. İngiltere’nin Ortadoğu ile ilgili planlarını altüst etmiştir.
  6. Dış barışın esaslarını belirlemiştir.
  7. Yeni Türk Devleti gerçekleştirmeyi düşündüğü düzenleme ve inkılaplar için gerekli barış ortamına kavuşmuştur.

Türkiye Bazı İsteklerini Lozan’da Gerçekleştirememiştir. Bunlar;

  1. Batı Trakya ile Ege Adaları (İmroz – Bozcaada dışında) geri alınamadı.
  2. Boğazlar üzerinde denetim ve savunma hakkımız tanınmadı.
  3. Musul ve Hatay sınırlarımız dışında kaldı.
  4. İstanbul’daki Rum Patrikhanesi


Leave A Reply