Marco Polo Kimdir? Asya’yı Dolaşan İlk Avrupalı Gezgin, Marco Polo Hayatı ve Seyahatleri

0
Advertisement

Marco Polo kimdir? Dünyanın belki de en tanınan gezginlerinden birisi olan ve Asya’yı ilk dolaşan Batılı Marco Polo’nun seyahatleri ve hayatı hakkında bilgiler.

ASYA’YI DOLAŞAN İLK GEZGİN : MARCO POLO

Asya’nın birçok kısımları XV. yüzyıla kadar Batılılarca bilinmiyordu. XV.- XVI. yüzyıllarda İspanyollar, Hollandalılar, Portekizliler güney, güneydoğu Asya kıyılarına gittiler. Ruslar da Sibirya’ya yayılmaya başladı. Vasco Da Gama’nın Ümit Burnu yolunu açması üzerine Hint Okyanusu’nun yolları Batı dünyasına açılmış oldu. Portekizliler Hindistan çevresindeki doğu sularında üstün bir durum kazandılar. Onlardan sonra İspanyollar, Hollandalılar, Fransızlar, İngilizler geldiler. Bunlardan ilk gelenler daha çok ticaret maksadını güdüyorlardı.

Asya’nın bilinmezliklerini ilk çözüp Batılılar’a bildiren Marco Polo olmuştur.

Marco Polo

Marco Polo

MİLYONLAR KİTABI

Gezip gördüğü yerleri, Moğol imparatorluğu ülkesinde başından geçenleri «Venedikli Marco Polo’nun Dünyanın Harikalarını Anlatan Kitabı» adlı eserinde dile getirdi; Batı dünyasına, Çin’in büyüklüğü, gücü üstüne bilgiler verdi. Ayrıca o zamana kadar Avrupalı coğrafyacıların bilmediği birçok yeri keşfetti.

Marco Polo’nun kitabı «Milyonlar» diye de tanınır. Çünkü, bu genç gezgin Asya’nın, oradaki Türkler’in zenginliklerini gördükçe şaşmış, her şeyden «milyonlarca» diye söz etmiştir.

Marco Polo 1254’te, Venedik’e bağlı Korcula (Cirzola) adasında doğdu. Babası Niccola Polo, amcası Matteo, Dalmaçya asıllı soylulardı. Marco Polo daha çocuk yaştayken, babası, amcası İstanbul’dan sonra, Kırım’ın güneydoğu kıyısında bir Venedik sömürgesi olan Sudak’a, oradan da Batı Kıpçakları’nın başkenti Saray’a gittiler. Kıpçak prensi Berke Han’ın Sarayında bir yıl ağırlandılar. Moğol hükümdarı Hülagu ile Berke arasında savaş çıkınca iki kardeşin Avrupa’ya dönüş yolu kapandı; bu yüzden Hazar Denizi’ni dolaşmak zorunda kaldılar. Sonra Buhara’da üç yıl beklediler.

Advertisement
Marco Polo'nun Seyahat Haritası

Marco Polo’nun Seyahat Haritası

KUBİLAY’IN SARAYINDA

Bu sırada Çin’deki Türk hakanı Kubilay’ın kardeşi Hülagu’ya yolladığı elçilerle karşılaştılar. Ülkelerine geri dönmekte olan elçiler iki kardeşi Kubilay’ın Hanbalık’taki sarayına götürdüler. Büyük Okyanus’dan Avrupa kıyılarına: kadar uzanan geniş topraklar Moğollar’ın eline geçtikten sonra siyasi birliğe kavuşmuştu; yollar eskisine göre daha güvenliydi.

Kubilay, Polo kardeşleri çok iyi karşıladı, onlardan Avrupa üzerine bilgiler aldı. Polo Kardeşler Kubilay’ın sarayında birkaç yıl kaldılar. Kubilay Han, kardeşlerin yurtlarına dönmesine izin verdi. Polo Kardeşler 1269’da Venedik’e döndüler. İki yıl sonra gene yolculuk hazırlıklarına başladılar.

ONYEDİ YAŞINDA BİR GEZGİN

Bu defa Niccola’nın onyedi yaşındaki oğlu Marco’yu da yanlarına aldılar. 1221’de iskenderun Körfezi’nde küçük bir şehir olan Ayaş’a uğradılar. Sonra oradan yola çıktılar. Çin’e gitmek üzere gemiye binmek için İran körfezindeki Hürmüz’e ulaştılar, kuzeye yöneldiler, İran’dan geçip Belh’e, buradan da Yukarı Amuderya boyunca ilerleyerek Pamir Yaylası’nı aştılar, sonra aşağılara inerek yolculuklarına Kâşgar, Yarkent, Hotan üstünden devam ettiler. Hotan’dan sonra Lop Nor’un yanından, Gobi Çölü’nden geçerek Su, Kiuçüen, Çang-an (Sian) yoluyla Çin’e girdiler. Üç yıl süren bir yolculuğun sonunda Hanbalık’ta (bugünkü Pekin’de) Kubilay’ın huzuruna çıktılar.

KUBİLAY HAN MARCO POLO’YA GÖREV VERİYOR

Marco Polo büyük Han’ın hizmetine girdi, Moğolca öğrendi: İmparatorun verdiği çeşitli görevlerle ülkenin birçok yerini gezip dolaştı, birçok alanda tecrübe kazandı. Geçtiği bütün yerler üstüne notlar aldı; şehirlerin durumunu, gelenekleri, yetişen ürünleri inceden inceye yazdı. Bu işi yalnızca Kubilay’a bilgi vermek için yapmadığı anlaşılıyor. Kaydettiği bütün yer adlarının, o zamanlar Avrupalı çağdaşlarına aykırı gelen hikayelerinin doğruluğu daha sonraki araştırmalarla anlaşılmışsa da, anlattığı kimi olaylar gene de kuşkuyla karşılanmaktadır. Marco, bu arada, üç yıl Yangcav’da (Chiangtu’de) valilik yaptığını yazmıştır. Doğru olmayan, ya da abartılmış bir bilgidir bu.

Bir başka hikâye de şudur: Güney Çin’e karşı yapılan bir savaş sırasında güya babasıyla amcası bir çeşit mancınık yaparak Hsiang Yang şehrinin düşmesini sağlamışlar.

Marco, Han’ın hizmetinde olduğu sıralarda Koşinşin, Burma ve Hindistan’a gittiğini de anlatır. Gördüğü yerlerle anlatılanlara dayanarak tasvir ettiği yerler arasında bir ayırım yapmak gerekir. Marco bu yolculuklara tek başına mı, yoksa babasıyla, amcasıyla mı çıkmıştı? Bu konuda da elde bilgi yoktur.

Advertisement

Marco Polo Gezgin

ÇİN YOLCULARI

Polo’lar onyedi yıl Kubilay’ın hizmetinde kaldılar, zengin oldular. Yalnız, gelecekleri bakımından kaygıya düşmüşlerdi: Kubilay’ın ölümünden sonra durumları ne olacaktı? Kubilay ise, Polo’ları bırakmak istemiyordu. Bu sırada Polo’ların eline bir fırsat geçti: Kubilay’ın kardeşi Hülagu’nun torunu Argun, İran’da ilhandı; Çin’e elçiler yollayacak, ölen karısının yerine yeni bir gelin isteyecekti. Pekin – Tebriz kara yolu, savaşlar yüzünden güvenli olmadığından Argun’un elçileri deniz yoluyla dönmeyi düşündüler, Kubilay’dan Polo Kardeşler’i kendileriyle birlikte yollamasını istediler. Kubilay bu isteği kabul etti, gemiler hazırlattı.

Yolcular, 1292 yılının başında, o zaman Çin’in önemli dış ticaret limanlarından biri olan Tsin-Kiang’dan yola çıktılar; Singapur, Malakka boğazlarından geçerek Nicobar Adaları’na geldiler. Uzun süren yolculukları sırasında Sumatra, Güney Hindistan kıyılarında sıkıntılı günler geçirdiler. Gemidekilerin çoğu, bu arada elçilerden ikisi, bir salgın hastalığa yakalanarak öldüler. Genç gelinle üç Venedikli kurtulanlar arasındaydı.

Polo’lar Çin’den ayrılmadan az önce Argun Han ölmüştü. Gelin, bunun üzerine Argun’un oğlu Gazan Han ile evlendi.

Polo’lar İran sarayında dokuz ay kaldılar, sonra yolculuklarının son kısmına başladılar. Tebriz’den çıktılar, dağları aşarak Trabzon’a geldiler, gemiyle İstanbul’dan geçerek Venedik’e ulaştılar.

Marco Polo

Marco Polo

YİRMİBEŞ YIL SONRA

25 yıllık ayrılıktan sonra yurtlarına döndüler. Gelirken çok mal, para getirdikleri söylenirse de, Marco Polo öldüğünde zamanın ölçülerine göre hiç de varlıklı değildi. Bundan sonra Marco Polo, Andrea Dandolo yönetimindeki Venedik donanmasında bir deniz subayı olarak görev aldı. Venedik’le Ceneviz arasında savaş çıkmış, Lambo Doria yönetimindeki Ceneviz donanması Adriya Denizi’ne bir akın yaparak Venedik karasularına girmişti. 1298 eylülünde yapılan Kurcula Savaşı’nda Venedikliler yenilgiye uğradı. Marco esir düştü. Cenevizliler esirlerine karşı iyi davrandılar. Bir yıl kadar tutuklu kalan Marco Polo, 1299 yazında serbest bırakıldı, Venedik’e döndü.

Marco Polo, esirken, Rusticiano adında, Pisa’lı bir roman yazarıyla tanışmıştı. Başından geçenleri ona anlattı; o da yazdı. Böylece, Avrupalılar Asya’yı, bu arada Türkleri daha yakından tanıdılar.

Marco Polo


Kaynak – 2 (Kısa Bilgi Arayanlar İçin)

Marco Polo İtalyan gezginidir (Venedik 1254 ? – ay. y. 1324). Babası Niccolo varlıklı bir tüccardı ve küçük yaşta onu annesinin yanında bırakarak, kendi kardeşiyle birlikte Çin’e gidip, o zamanlar Avrupalıların bilmedikleri üstün bir teknoloji ve kültür ürünü olan Çin uygarlığıyla karşılaştı. Çin imparatoru Kubilay Han ile Hristiyan lideri Papa arasında elçilik yapmak üzere geri döndüğünde (1269), karısı öldüğü için Marco’yu yanına alıp Asya çöl ve dağlarını 3.5 yılda geçerek Kubilay Han’m yazlık başkenti Şangtu’ya vardılar. 1274’te Han’ın saray ileri gelenleri arasına kabul edildi. Onyedi yıl kaldığı Çin’de, bu geniş imparatorluğun uzak köşelerine giderek tanımak olanağını elde etti. 1292’de Polo’lar Çin’den ayrılıp 1295’te Venedik’e vardılar.

1296-1298 arasında Venedik ve Cenova arasında bir deniz savaşında tutsak düştü. Bir Ceneviz hapishanesinde kaldığı sürede rastlantıyla orada bulunan bir yazar Çin gezisini anlattı. Yazar da ilginç bulduğu bu notları Venedik’te yayımlanması için gönderdi. 1299’da hapisten çıkıp Venedik’e döndüğünde ticaretle uğraşmaya başladı. El yazısıyla özgün adı Description of the World (Dünyanın Betimlenmesi) olan ve 1477’de ilk kez baskı biçiminde The Travels of Marco Polo (Marco Polo’nun Gezileri) adıyla yayımlanan eserinde keskin bir gözlemlemeyle gördüğü olağanüstü ülkeyi, hayvanlarını, bitkilerini, ürünlerini, icraatını, geleneklerini, yönetimini, sosyal yapısını zaman zaman abartmayla anlatır.

Advertisement


Leave A Reply