Marcus Antonius Kimdir? Romalı Komutanın Hayatı ve Aşkı Kleopatra

0
Advertisement

Marcus Antonius kimdir? Marcus Antonius’un hayatı, dönemi, savaşları ve büyük aşk yaşadğı Kleopatra ile olan ilişkisi hakkında bilgiler.

Marcus Antonius

Marcus Antonius

Marcus Antonius; (d. İÖ 82/81 – ö. İÖ Ağustos 30, İskenderiye), Romalı komutandır ve triumvir (İÖ 43-30). Roma Cumhuriyeti’nin yıkılmasına yol açan iç savaşların sonuncusunda, sonradan Augustus Caesar unvanıyla imparator olan Octavius karşısında yenilgiye uğramıştır. Antonius’un babası ve büyükbabası da aynı adı taşıyordu. Babası, Girit Adasında yönettiği harekâtlar dolayısıyla Creticus adıyla da tanınırdı. Cicero’nun De oratore adlı yapıtında anlattığı hatiplerden biri olan dedesi, zamanın önde gelen söylev ustalarındandı. Antonius, İÖ 57-54 arasında, Aulus Gabinius’un ordusunda süvari komutanı olarak Yahuda eyaleti ve Mısır’da bulunduğu sırada adını duyurdu. Daha sonra, ana tarafından akrabası olan Julius Caesar‘ın ordusuna katılarak Orta ve Kuzey Galya’nm fethinde görev aldı (İÖ 54-53 ve İÖ 52-50). İÖ 51’de, devlet hazinesini korumakla görevli quaestor (konsül yardımcısı) görevine getirilmesi, bu görevin önemsizliğine karşın senatoya girmesini sağladı. Daha sonra siyasal açıdan önemli bir görev olan augur rahipliğine seçildi.

İç savaş ve triumvirlik.

Pompeius ve Caesar arasındaki iç savaşın başladığı İÖ 49’da tribunus (Eski Roma’da plebleri yöneticilerin keyfi eylemlerinden korumakla görevli memur) olan Antonius, Caesar’ı Senato’da var gücüyle destekledi. Ama tehditlerle karşılaşınca, Roma’dan kaçarak Caesar’ın karargâhına sığındı. Pompeius’ün İtalyan Yarımadasını terk etmesiyle sonuçlanan ve kısa sürede tamamlanan sefere katıldıktan sonra, Caesar tarafından İtalya’nın yöneticiliğine getirildi. İÖ 48-47’deki Pharsalus Savaşı’nda Caesar’ın ordusunun sol kanadını yönetti. Caesar, Antonius’u savaştan sonra diktatör yardımcılığına (magister aquitum) getirdi. Ama yönetiminden hoşnut kalmayarak kısa süre sonra onu görevden uzaklaştırdı. Antonius, İÖ 44’te konsül olana değin başka görev almadı. Caesar’ın ölümünden sonra, ülkede denetimi sağlamak ve halkı Caesar’ın katilleri Marcus Brutus ve Cassius’a karşı harekete geçirmek için, belgelerle oynamaya kadar varan çeşitli yöntemler kullandı. Aynı yılın haziran ayında, beş yıl süreyle, Gallia Comata’nın kuzey ve orta bölgeleri ile Gallia Cisalpina’ nın (Kuzey İtalya) valiliğine getirildi.

Bu dönemde, halkın sevgisini kazanıp güçlendiyse de, İÖ Eylül 44’ten Nisan 43’e değin ünlü hatip Cicero’nun boy hedefi oldu. Cicero Antonius’un da Caesar’la birlikte öldürülmüş olması gerektiğini bıkıp usanmadan tekrarladı. Öte yandan. Caesar’ın yeğeninin oğlu ve evlatlığı olan 19 yaşındaki Octavius, Antonius’a rakip olmaya başlamıştı. Antonius, İÖ Nisan 43’te, Mutina’da (Modena), daha önce Caesar’a karşı bir komplo düzenlemiş olan Decimus Brutus, Octavius ve iki konsülden oluşan güçbirliği karşısında yenilince Gallia Cisalpina’nın güneyine (Narbonensis) çekilmek zorunda kaldı. Burada, kendisinden sonra Caesar’ın yardımcısı olan Marcus Aemilius Lepidus’ un da aralarında bulunduğu birçok ünlü komutan Antonius’a katıldı. Antonius, Lepidus ve Octavius, kasım ayı başlarında Bononia’da (Bologna) buluştular; görüşmeler sonunda imzalanan 5 yıllık bir antlaşma ile II. Triumvirlik ilan edildi (İÖ Kasım 43). Aralarında Cicero’nun da bulunduğu triumvirlik düşmanları öldürüldü. Philippi’de Antonius karşısında bozguna uğrayan (İÖ 42) Marcus Brutus ve Cassius intihar ettiler. Bu, Cumhuriyetçilerin bir daha toparlanamamak üzere kesin bir yenilgi alması demekti.

Triumvirler

Triumvirler, ülkenin yönetimini aralarında bölme konusunda anlaştılar; Antonius, doğu bölgesinin yönetimini üstlendi. İlk olarak, düşmanlarına yardım ettiği bildirilen Mısır kraliçesi Kleopatra’yı, bu söylentileri cevaplandırmak üzere Tarsus’a çağırdı. Kleopatra’nın suçsuz olduğuna inanan Antonius İÖ 41-40 kışını Kleopatra’nın âşığı olarak İskenderiye’de geçirdi.

Advertisement

Antonius, İÖ 40 başlarında üçüncü karısı Fulvia ile kardeşi Lucius Antonius’un Octavius’a karşı ayaklandıklarını öğrendi. Bu başarısız ayaklanma Perugia Savaşı’na neden oldu. Aynı yıl, imparatorluğun doğu komşusu Partlar, Roma egemenliği altında ki Suriye’yi işgal ettiler. İlk önce İtalya’ya giderek Octavius’la Brundusium’da (Brindisi) uzlaşmaya varan Antonius, karısı Fulvia’ nın bu sırada ölmesi üzerine Octavius’un kız kardeşi Octavia’yla evlendi. İki triumvir, Partlardan ve Partları destekleyen Yahudilerden kurtulmak için Yahuda eyaletinden kaçan Herodes’i, ülkeyi yeniden ele geçirip kral olması için desteklemeye karar verdiler. Ertesi yıl, Akdeniz’in büyük bölümünü denetim altında tutan ve Roma gemilerine saldıran Pompeius’un oğlu Sextus Pompeius’la kısa ömürlü Misenum Antlaşması’nı yaptılar.

Kleopatra Marcus Antonius

Kleopatra İle Buluşması

Antonius, daha sonra Octavia’yla birlikte Atina’ya gitti. Burada şarap, mutluluk ve ölümsüzlük tanrısı “Yeni Dionysos” olarak coşkuyla karşılandı. Antoniuş’un komutanlarından Publius Ventidius, İÖ 38’de Partları kesin bir yenilgiye uğrattı ve Herodes ertesi yıl Kudüs’e dönerek yeniden başa geçti. Bu arada Octavius ile Antoniuş’un arası açılmaya başlamıştı. Anlaşmazlıklar, triumvirliği beş yıl daha uzatan Tarentum Antlaşması’yla görünürde yatıştırıldı; doğuya doğru yola çıkan ve Suriye’de Kleopatra ile buluşmayı planlayan Antonius, karısı Octavia’yı Corcyra’dan (bugün Korfu) İtalya’ya geri gönderdi. Sonraki yedi yılı Kleopatra’yla birlikte geçirdi. Kleopatra ile ittifak. “Yeni İsis” ya da “Yeni Aphrodite” ilan edilen Kleopatra ile “Yeni Dionysos” Antoniuş’un Mısır usullerine göre evlenmiş olmaları uzak bir olasılıktır. Gerçekten evlenmiş olsalar bile, bu evlilik, Romalıların yabancılarla evlenmesini yasaklayan Roma yasalarına göre geçerli değildi. Antonius ile Kleopatra’nın beraberliklerinde, birbirlerine karşı duydukları sevginin ötesinde başka nedenlerin de rolü vardı.

Kleopatra, Mısır’ın sınırlarını eski durumuna getirebilmek için Antonius’a gereksinim duyuyordu; Antonius ise Partlara karşı düzenlemek istediği sefer için Mısır’ın kaynaklarından yararlanmak niyetindeydi. Partları destekleyen, Hazar’ın güneybatısındaki Media Atropatene’yi işgal eden Antonius, İÖ 36’da ağır kayıplar vererek geri çekilmek zorunda kaldı. Suriye’ye dönüşünde Kleopatra onu para ve askeri donanımla karşıladı. Octavius, Antoniuş’un Media Atropatene’de uğradığı yenilgi karşısında Sextus Pompeius’a karşı kazandığı zaferin kendisine sağladığı üstünlükten yararlanarak, kız kardeşi Octavia’yı askeri birlikler eşliğinde Antonius’a yolladı. Askerlerin sayısının umduğundan ve Octavius’un ona göndermesi gerekenden daha az olduğunu gören Antonius, Octavia’nm Roma’ya geri gönderilmesini buyurdu. Bu olayla, iki triumvir arasında sonraki yıllarda başlayacak olan çatışma kaçınılmaz duruma geldi. Antoniuş’un, İÖ 34’te, Doğu Anadolu seferinin başarısını İskenderiye sokaklarında bir geçit töreni düzenleyerek kutlaması, Romalılar tarafından geleneksel Roma triumphus’una (zafer dönüşü töreni) karşı saygısızlık olarak değerlendirildi. Bu olay iki triumvirin arasının daha da açılmasına neden oldu.

Kralların Kraliçesi

Birkaç gün sonra yapılan törenlerle Kleopatra’ya “Kralların Kraliçesi”; Kleopatra ve Antoniuş’un iddiasına göre Julius Caesar’dan olma oğlu XV. Ptolemaios Caesar ya da Kaisarion’a da “Kralların Kralı” unvanı verildi. Ayrıca, Kleopatra’nın Antonius’dan olan iki oğlu ve kızları da kraliyet unvanları aldılar. Kleopatra’nm çocuklarına verilen bu unvanların gerçek değeri tartışmak olmakla birlikte, olayı eleştiren çevreler, bu yolla Roma topraklarının el değiştirerek Yunanlıların eline geçtiğini ileri sürdüler. Antonius ve Octavius IÖ 33’te o güne değin benzeri görülmemiş sertlikte bir propaganda savaşı başlattılar. Octavius, elinde Antonius’a ait bir belge olduğunu açıkladı; gerçek olup olmadığı bilinmeyen bu vasiyetnameye göre Antonius, Kleopatra’nın çocuklarına ayrıcalıklar tanıyor ve kendisinin İskenderiye’ye gömülmesini istiyordu.

İÖ 32’de triumvirlik resmen sona erdiyse de Antonius, madeni paralar üzerinde triumvir unvanını kullanmayı sürdürdü. Roma’da Antonius’u destekleyen iki konsül, Octavius’un tehditleri üzerine 200’den çok senatörü de yanlarına alarak Antoniuş’un karargâhına çekildiler. Antoniuş’un Octavia’dan resmen boşanması üzerine, Octavius Antonius’la tüm kişisel ilişkilerini keserek Kleopatra’ya savaş ilan etti. Önce Ephesos, sonra Atina ve Patras’ ta (Patrai) karargâh kuran Antonius, en güçlü filosunu Ambrakia Körfezine (Kuzeybatı Yunanistan) yerleştirdi. Gemileriyle de Yunanistan’ın batı kıyılarının büyük bölümünü denetim altına aldı. Octavius’un amirali Agrippa, daha sonra da Octavius, İtalya’dan yola çıkarak Ege Denizini aşmayı başardılar; Agrippa bu yol üzerindeki pek çok önemli noktayı ele geçirdi.

Advertisement

Antoniuş’un toprak yitirmeye başlamasıyla birlikte askerlerinin ve danışmanlarının morali bozulmaya başladı. Antoniuş’un, komutanlarının muhalefetine karşın, Kleopatra’nın ısrarı üzerine karargâhında kalmayı sürdürmesi de Octavius’a propaganda fırsatı veriyordu. Deneyimsiz askerlerden oluşan ordusunda birlik olmaması, Antonius’a savaşı daha başlamadan kaybettirmişti. Ambrakia Körfezi açıklarındaki Aktium’da İÖ 2 Eylül 31’de yapılan savaşta Antonius kesin bir yenilgiye uğradı. Kleopatra, sanıldığı gibi ihanet amacıyla değil, daha önce hazırlanan bir plan uyarınca, kendisinin ve Antoniuş’un hazinesini taşıyan 60 gemi ile düşman hatlarını yararak Antonius’la buluştu ve Mısır’a döndü. Bir yıl kadar sonra Octavius’un Mısır’a girmesi üzerine, önce ona karşı direnemeyeceğini anlayan Antonius, ardından da Kleopatra intihar etti (İÖ Ağustos 30).

Kişiliği.

Marcus Antonius yetenekli bir komutan ve önder, dış görünüşüyle etkileyici bir insandı. Rakibi Octavius’tan çok daha alımlı olmakla birlikte, rakibinin olağanüstü enerjisine ve etkin çalışma gücüne sahip değildi. Harekete geçmek için en uygun anı kavramakta basiretsiz, belki de isteksizdi. Usta bir komutan olan Antoniuş’un, deneyimli Agrippa kadar iyi bir amiral olmadığı Aktium Savaşı’nda ortaya çıktı. Sözlerini süslemesini bilen usta bir politikacı iken zamanla Roma’nın ruh halini anlama becerisini yitirdi. Octavius’a göre en büyük eksikliği, amaca yönelik olarak soğukkanlı karar verme yeteneğinin olmamasıydı.

Antonius ve Octavius arasındaki mücadeleden galip çıkan Octavius olduğu için tarih kitaplarında olaylar Octavius’un yorumladığı biçimde yer alır. Cicero, Antonius’u şehvet düşkünü, ayyaş ve sefih bir kişi olarak tanıtmışsa da, Antoniuş’un evlilikdışı ilişkilerinin Octavius’unkilerin yanında gölgede kaldığı sanılmaktadır. Aktium Savaşı’ nı kazanan Octavius’un Roma-İtalya politikası tüm imparatorlukta hüküm sürmüş, Antoniuş’un Yunan-Roma işbirliğini öngören siyaseti ise ancak üç yüzyıl sonra İmparator I. Constantinus’un Byzantion’u (İstanbul) ele geçirmesinden sonra uygulanmaya başlanmıştır.


Kaynak – 2

Marcus Antonius, Romalı general (? ÎÖ 82 – İskenderiye İÖ 30). Sezar’ın buyruğuna girdi; Galya’daki orduların komutasını üstlendi (İÖ 54). Teselya’da Pharsalos’ta Sezar’ın ordusunda Pompeius’a karşı savaştı (İÖ 48). Aynı yıl süvari komutanı atandı. Konsül seçilince (İÖ 46) diktatörlüğü kaldırdı. Sezar’ın öldürülüşünden sonra onun tüm mal varlığına ve belgelerine el koydu. Halk Meclisi’nin kararıyla beş yıl süreyle Galya Cisalpina Eyaleti’ne vali atandı (İÖ 44). İÖ 43’te Mutina’da Senato’nun kuvvetlerine yenildi’. Aynı yıl Lepidus ve Octavianus ile birlikte Triumvirlik’e (Üçlü Birlik) katıldı.

Sezar’ın katillerinden Cassius ile Brutus, Makedonya’da Philippi Savaşı’nda Octavianus ile Antonius’a yenildiler (İÖ 42). Bu savaştan sonra Triumvirler Batı eyaletlerini yeniden bölüştüler. Sezar’ı öldürenleri ve Kleopatra’yı sorgulamak için Anadolu’ya geçtiyse de (İÖ 41) Kleopatra’nın etkisinde İskenderiye’de kaldı. Parthlar, İonia’ya kadar olan tüm Anadolu topraklarını ele geçirdiler. Antonius ordu oluşturmak amacıyla Brindizi’ye geldi. Octavianus kendisiyle savaşmak için Güney İtalya’ya gelmişti. Ordunun araya girmesiyle Octavianus, Antonius ile savaşmaktan vazgeçti. Yapılan Brindizi Antlaşması’na göre, doğunun tümü Antonius’a bırakıldı (İÖ 40). Antonius ile Octavianus İÖ 38’de sona ermiş olan Triumvirliği Tarentum Antlaşması ile beş yıl daha uzattılar. Antonius Parthlara karşı üç sefer düzenleyerek onları Anadolu’dan ve Suriye’den çıkardı; Parthların müttefiki olan Kommagene Krallığı ile antlaşma yaptı. Doğudaki savaş bahanesiyle Antiocheia’ya gelen Antonius, Kleopatra ile evlenerek Kıbrıs, Suriye ve Kilikiya topraklarının bir bölümünü ona armağan etti.

Aynı yıl Parthlara karşı yaptığı savaşta yenilgiye uğradı. 11 yıl Mısır’da Kleopatra’nın çekiciliğine kapılarak yaşadı. Ondan olan çocuklarına krallıklar verdi. Bu olumsuz tutumları üzerine Octavianus’un açtığı savaşta Actium’da yenildi (İÖ 31). Octavianus’un İskenderiye’yi kuşatması sırasında askerleri Octavianus’un yanına geçince Antonius bu yenilgiyi sindiremeyerek kendini kılıcıyla öldürdü (İÖ 30). Kleopatra ile olan aşk serüveni birçok esere konu olmuştur.


Leave A Reply