Marie Antoinette Kimdi? Fransız Devriminin En Önemli Sembollerinden Birinin Hayatı

0
Advertisement

Marie Antoinette kimdir? Fransız İhtilalinin belki de en ünlü şahsiyetlerinden olan Marie Antoinette’in hayatı ile ilgili bilgilerin yer aldığı sayfamız.

Marie Antoinette

Marie Antoinette

Fransa Kralı XVI. Louis’nin karısı olan, Fransız İhtilâli sırasında giyotinle idam edilen ünlü bir kraliçedir, Viyana’da doğmuştur. I. Franz’la Avusturya İmparatoriçesi Maria Theresia’nın kızıydı. 15 yaşına gelince, daha sonra XVI. Louis olarak tanınan, Fransız tahtının genç veliahtı ile evlendi.

Marie Antoinette, 4 yıl boyunca Versailles’ da veliahtın karısı olarak yaşadı. Kocası 1774’te tahta çıktı. Fransız Sarayı’nın kasvetli havasından bıkmış olan Marie Antoinette, kocası kral olur olmaz, neşeli, eğlenceli bir hayat sürmeye başladı. Taşkın hareketli, zevkine düşkün bir kimseydi, saray âdetlerine hiç önem vermiyordu. Başlangıçta halk onu sevmiş, benimsemişti ama, daha sonra siyasete karışması, tehlikeli bir durum olarak görüldü. Avusturyalılar hesabına çalışan bir casus olduğu, Fransa’ya kötülük etmek istediği konusunda söylentiler başladı.

Versailles’daki Küçük Şato’yu kral Marie Antoinette’e hediye etmişti. Bugün tarihi bakımdan ilgi çekici bir yer olarak gezilen bu şatoda, Marie Antoinette, kraliçelik görevlerini hiç umursamadan zevk dolu bir hayat sürmeye başlamıştı. Marie Antoinette’in bu kaygısız, neşeli hayatı, acı çeken Paris’te kötü yankılar bırakmaya başlamıştı.

1789 yılının sonlarında, Paris’teki hayat şartları feci bîr durum almıştı. Çoğunluğunu kadınların teşkil ettiği öfkeli, aç halk yığınları nihayet Versailles Sarayı’na saldırdı. Kral’a ve Kraliçe’ye çocuklarını alarak Paris’e gitmeleri salık verildi. Bunun üzerine Kral’la Kraliçe Paris’teki Tuilleries Sarayı’na sığındılar. Kraliçe de, kral da bu sarayda âdeta bir mahpus hayatı geçiriyorlardı.

Marie Antoinette en sonunda kralı da kendisiyle birlikte Paris’ten kaçmaya ikna etti. Kral, kraliçe, çocukları gece karanlığında gizlice Paris’ten çıktılar. Hızla yol alan arabaları, Fransa sınırı yakınlarındaki Varennes’e kadar vardı. Tam orada, daha önce Kral’ı hiç görmemiş olan bir Fransız, arabanın içinde bulunan XVI. Louis’yi yandan görünce, paraların üzerindeki kabartmaya benzeterek tanıdı, derhal haber verdi. Kral, Kraliçe, çocukları yakalanarak Paris’e götürüldüler.

Advertisement

Halkın öfkesi gittikçe artıyordu. 1792 ağustosunun 10’uncu günü halk Saray’a saldırdı. Kral’ın isviçreli muhafız birlikleri bu saldırı karşısında bozguna uğradılar, kral ile kraliçe hayatlarını kurtarmak için Millet Meclisi binasına sığındılar. Daha sonra kral ailesi hapishaneye atıldı, 21 ocak 1793’te XVI. Louis idam edildi.

Kocasının ölümünden sonra Marie Antoinette çeşitli hakaretlere göğüs germek zorunda kaldı. Oğlu yanından alınmıştı. Kendisine karşı âdi bir suçlu gibi davranılıyordu. 1793 ekiminde İhtilal Mahkemesi önüne çıkarıldı. Devlet hazinesini şahsi amaçları için harcamak, ülke içinde Fransa’nın düşmanlarına yardım etmek, yabancı bir ülkeyle bağlantı halinde bulunmak suçlarından dolayı yargılandı. Ölüme mahkûm edildi, 16 ekim 1793’te giyotinle başı kesilerek idam edildi.

Marie Antoinette'nin idamı

Marie Antoinette’nin idamı

MARİE ANTOİNETTE’İN SON GÜNLERİ

MARİE Antoinette’in mahkemesi 1793 ekiminde başlamıştı. Hapsedildiği yer alçak tavanlı, havasız, küçük bir -penceresi olan bir hücreydi. Kendine cesaret vermesi için duvardaki bir çiviye otuz yıl önce annesinin verdiği saati asmış, onun tik-taklarını dinliyordu. Bir müddet sonra saati aldıkları gibi, onu daha küçük ve pis başka bir hücreye geçirdiler. İçerisi zifiri karanlıktı, üstelik mum yakmasına da müsaade edilmiyordu, rutubetten sıhhati gittikçe bozuluyordu, 38 yaşında olmasına rağmen ihtiyar bir kadından farkı kalmamıştı.

Nihayet bir sabah erkenden hücresinin kapısı gıcırdıyarak aralandı. Kendisini almaya gelmişlerdi. Önce saçlarını dibinden kestiler, sonra da dışarıda bekleyen üstü açık bir arabaya oturttular. Bütün Paris halkı sokaklara dökülmüştü. Araba nefretle bağırışan halkın arasından geçerek giyotinin kurulu bulunduğu meydana geldi. Eski kraliçe arabadan kendisi indi, hattâ dimdik yürüyerek giyotinin merdivenlerini çıktı. Çok geçmeden giyotinin bıçağı altına yatmıştı. Bıçağın inmesiyle Fransa tarihinde bir devir daha kapanmış oluyordu.


KAYNAK – 2

Marie Antoinette;Fransa kraliçesidir (Viyana 1755 – Paris 1793). Avusturya İmparatoru I. Franz Joseph ile Maria Theresa’nın kızıdır. Fransız veliahtı ile evliliği (sonradan XVI. Louis). Avusturya-Fransa ittifakını sağlamak amacını güdüyordu. 1770’te Versailles’a geldiğinde, 15 yaşında bir genç kızdı, eğitimi yoktu. Kocasını küçük gördüğünden, çeşitli ilgi alanlarına yöneldi. Kumar oynadı, amatör tiyatrolarda sahneye çıktı, aşırı pahalı giyimi ve mücevherleriyle büyük borçlar yaptı. Arkadaşlıkları skandallara yol açtı. 1778’de ilk çocuğu dünyaya geldikten sonra, kraliçelik görevlerini yerine getirmeye başladıysa da, kötü ününü unutturamadı. 1789 Devrimi’nde gücünü azaltacak hiçbir reformu kabullenmedi. XVI. Louis gibi, ulusu kralın kişiliğiyle bütünleştiriyordu.

Kral kararsız ve çoğu zaman duygusuz olduğundan, Marie Antoinette güçlüydü. 1791′ de monarşist Mirabeau’nun ölümüyle, Marie Antoinette, kralı kaçmaya inandırdı. 21 Haziran 1791’de krallık ailesi Varennes Köyü’nde ele geçirildi ve tutuklanarak Paris’e geri getirildi. Avusturya’ya karşı olan Fransız savaş deklerasyonunu onayladı (1792), çünkü Avrupa güçlerinin düzensiz devrimci orduları kolayca yeneceğine, böylece de mutlak monarşiyi yeniden kuracağına inanıyordu. Fransa’nın yenilgisini sağlamak için, düşmana savaş planlarını verdi. 10 Ağustos 1792’de anayasal monarşiye son verildi; krallık ailesi hapsedildi. 21 Ocak 1793’te XVI. Louis mahkeme edilip ülkesine hainlikten giyotinle idam edildiğinde, Marie Antoinette ilk kez çocuklarından ayrılarak hücreye kondu. Entrika ve yabancı güçlere gizli belgeleri verdiğinden giyotinle öldürüldü.

Advertisement


Leave A Reply