Marie Curie, Bilime Adanmış Bir Hayat, Buluşlar Ardından Nobel Ödülleri

4
Advertisement

İki tane Nobel Ödülü kazanmış bir kadın olan Marie Curie’nin hayat hikayesi. Bilim alanındaki inanılmaz çalışmaları, buluşları ve başarıları.

Dünyada iki defa Nobel ödülü kazanabilmiş tek bilim insanı olan ve polonyum radyum gibi elementleri bulan , radyoaktivite konusunda inanılmaz büyük başarılara imza atmış ünlü fizikçi Marie Curie

Marie Curie

Marie Curie (1867-1934)

1867 yılında Prusya, Rusya ve Avusturya arasında paylaşılmış yorgun bir ülke olan Polonya’da dünyaya gelir. Özellikle ailesinin yaşadığı Varşova Rusların Polonyalılar üzerinde büyük baskı oluşturduğu, dillerinden tarihlerine kadar her alanda onları asimile etmeye çalıştıkları baskı dolu bir şehirdir. Marie Curie ailenin beşinci çocuğu olarak doğduğu zaman küçük kızlarına Maria adını verir, hayatları boyunca da onu Manya diye çağırırlar.

Marie Curie

Babası Wladislaw Sklodowska, fizik ve kimya öğretmeni, annesi Bronislawa Sklodowska ise bir kız okulunda yöneticidir. Kendisinden büyük dört kardeşi Zosia, Helena, Bronia ve abisi Jozef’tir. Hepsinden daha akıllıdır Maria, okumayı kendi kendine söker, babasının yasaldı laboratuar aletlerini dikkatle inceler. Orta halli bir ailede titizlikle büyütülürken, dokuz yaşında ablası Zosia’yı tifüsten kaybeder. Evlerinin bahçesinde oyunlar oynadığı, ona güzel hikâyeler anlatan ablasının ölümü, Maria için çok zor ve anlaşılmazdır. Hassas bir kadın olan annesi Bronislawa ise, bu acının ardından iki yıl sonra vefat eder. Üst üste gelen ölümler aileyi sarsar. Babalarının da milliyetçi söylemleri dolayısıyla okuldan uzaklaştırılması onları maddi zorlukla da tanıştırmıştır. Ancak, çocukların hiç biri okumaktan vazgeçmez.

Advertisement

Liseyi birincilikle ve altın madalya ödülüyle bitirir Maria, ailede üçüncü kez bu ödül alınmış olur. Şimdi, sıra üniversitededir. Ancak ablası Paris Sorbonneda üniversiteye giderken, ailesi mali sıkıntılar yüzünden bir de Maria’yı okula gönderemezler. O da çalışıp önce ablasının eğitimine yardımcı olur, ailelerin yanında mürebbiyelik yapar, kızların kabul edildiği gizli eğitim veren Gezici Üniversite’ye de kaydını yaptırır. 1891 yılında ablasının evlenmesi üzerine Paris’e taşınır. Bir süre abla ve eniştesiyle kaldıktan sonra, soğuk bir apartman dairesinde hayatını sürdürmeye başlar. Yalnızca zorunlu ihtiyaçlarını karşılayacak parası vardır, çoğu zaman üşür ve genellikle aç dolaşır. Tutunduğu tek şey eğitimi olur.

Marie Curie

Sorbonne’da Fen Fakültesi’ndeki yirmi üç kadından birisidir. İki yılın ardından Fizik alanında, bir yıl sonra da Matematik alanında mastırını tamamlar. O dönemde fizikte bu dereceye ulaşan iki kadından birisidir. Artık ona Maria değil, Fransızca aksanıyla Marie denmektedir. Bu yoğun tempoya rağmen ailesine tutkuyla bağlıdır, her yaz Varşova’ya dönmeyi de ihmal etmez.

Pierre Curie

1894 yılında, bir yıl sonra eşi olacak bilim adamı Pierre Curie ile tanışır. Pierre, abisi Jacques’la piezoelektriği keşfetmiş, otuz beş yaşlarında uzun boylu, koyu kestane saçlı, iri gözlü, zeki bir gençtir. Ayrıca, Endüstriyel Fizik ve Kimya Okulu’nun da başkanlığını yapmaktadır o dönem. Marie’nin gönlünde ise bağımsız bir Polonya yatmaktadır, Varşova’ya dönüp, bu uğurda çaba sarf etmeyi planlar bir süre. O dönem zarfında Pierre, aşk mektupları yollar. Sonunda Marie Paris’e dönmeye karar verir. Kalbi, Polonya için kırık ve biraz da umutsuzdur.

Marie Curie

1895 yılında sade bir nikâhla hayatlarını birleştirirler, çiftin nikâhında aileleri de hazır bulunur. Balayında bisiklet kiralar ve Paris sokaklarını arşınlarlar. 1897’de ise ilk çocukları Irene dünyaya gelir.

Advertisement

O yıllarda bilim dünyasının iki önemli olayı meydana gelir. Wilhelm Röntgen, X-ray ışınları denen katı cisimlerin bile içinden geçen bir ışın keşfeder. Henri Becquerel ise, X ışınlarına benzer görünmez bir ışın olarak uranyumda radyoaktiviteyi keşfeder, deney yapması için Marie Curie’ye bilgi verir. Curie’ler, uranyum maden filizinde başka bir elementin olduğunu düşünürler. Çift, tehlikeli ve pahalı deneylerin ardından ülkesinden esinlenerek adını verdiği Polonyum elementini bulduklarını açıklar. Ancak uranyum filizinden polonyum çıkarıldıktan sonra, arta kalan posada da güçlü bir etkinin olduğu kanısına varacaklar, ardından yılmadan sürdürdükleri deneylerin sonucunda Radyum elementini bulacaklardır.

Marie Curie

Radyumun Keşfi

Radyum, radyoaktifliği uranyumdan yaklaşık bir milyon kat fazla olan, havadaki gazların moleküllerini iyonize ederek, gazların elektrik taşımasını sağlayan bir elementtir. Radyumun kötü dokuların tedavisinde kullanılması fikri de yine o yıllarda tartışılmaya ve hatta uygulanmaya başlanmıştır.

Marie Curie

Bu çalışmalarından ötürü Marie —Pierre Curie çifti ve Henri Becquerel 1903 yılında fizik dalında Nobel Ödülü alırlar. Aynı yıl Marie Curie doktorasını vererek gelişmiş bilim dalında doktorasını alan ilk kadın unvanını alır. Nobel Ödülü, çiftin dünyaca tanınmasını sağlarken, maddi açıdan da rahatlatmış ve yaptıkları borçları ödemelerini sağlamıştır. Curie çifti öğretmenlik yapmaya ve deneylerini sürdürmeye devam ederler. Ancak aşırı derecede radyasyona maruz kalmaları özelikle elleri ve kolları olmak üzere, vücutlarının muhtelif yerlerinde yaralara yol açmaya da başlamıştır. Ancak onlar yılmadan çalışmalarına devam ederler, Marie radyum elementinin arı metal halini elde etmeye çalışırken, Pierre ise, radyasyonun etkilerini ölçen deneyler yapıyordur, insanlığın yararı için sarf ettikleri her türlü keşfi, teklif edilen çeşitli önerileri geri çevirmişler ve keşiflerinin isim hakkını dahi almamışlardır.

Marie Curie

Eşinin Ölümü ve sonrası

1906 yılında beklenmedik bir kaza bu uyumlu çifti birbirinden ayırır. Pierre Curie bir at arabasının altında kalarak can verir. Bu üzüntünün ardından kocasının Sorbonnedaki görevini devralır ve tüm eleştirilere rağmen, Sorbonnedaki ilk kadın profesör olur. 1911’de ise, kimya dalında polonyum ve radyumun keşif ve araştırmalarından ötürü ve bir elementin başka bir elemente dönüşebileceğini kanıtlamasıyla Nobel’in ikinci kez sahibi olur.

Marie Curie

Marie Curie kimya alanında da yepyeni bir çağı başlatır. 1914’te Paris Üniversitesi Radyum Enstitüsünün başkanıdır. Varşovada kurulan Radyum Enstitüsü’nün kurucuları arasında yer alır. Birinci Dünya Savaşı sırasında röntgen ve X ışınları hakkında eğitimler verir. Amerika ziyaretinin ardından ABD Başkanı tarafından kendisine 1 gram Radyum armağan edilir.

Ölümüne kadar radyum üzerinde çalışan Marie Curie, 4 Temmuz 1934 yılında kan kanseri nedeniyle Savoyda hayata gözlerini yumar. Vücudu aşırı derecede radyasyona maruz kalmış, hemen her organı hasar görmüştür. Mezarı Pantheondadır.

Marie Curie

Advertisement

Nobel Ödülleri

1903 yılında Marie Curie, Pierre Curie ve Henri Becquerel’le Nobel Fizik Ödülü’nü paylaştığında fizik alanında ödül alan ilk kadın olarak da tarihe geçti. 2009 yılına kadar yalnızca iki kadın fizik alanında Nobel Ödülü’ne layık görüldüler. 1903’te Marie Curie ve 1963’te Maria Goeppert Mayer. Bu zamana dek toplam kırk bir kadın Nobel Ödülü sahibi oldu. Bu ödüllerin 12’si Edebiyat, 12’si Barış, 4’ü Kimya 10’u Tıp ve 2’si Fizik ve l’i de Ekonomi alanındadır.

Marie Curie’nin kızı Irene Joliot Curie ise, eşiyle birlikte 1935 yılında kimya alanında Nobel Ödülü aldı. Marie Curie, bilim alanında yaptığı çalışmalardan dolayı önemli bir şahsiyet olmasının yanı sıra, kadın tarihinde de hatırı sayılır bir yere sahiptir. Bilinen kadın fizikçilerin en ünlüsüdür, hem fizik hem de kimya alanında iki Nobel Ödülü alan ilk insandır. Bulunduğu şartların zorluklarına karşı direnmiş ve zekâsını büyük başarılara imza atarak kanıtlamış ender kişiliklerden birisidir.


4 yorum

  1. marie clastor on

    harika çok işime yaradı çok teşekkürler m
    marie curie ye gelince kendisinin başladığı işe kızı devam etmiş süper:D

Reply To marie clastor Cancel Reply