Mersin’de Gezilecek Yerler (Milli Parklar Arkeolojik Yerler Doğal Güzellikler)

0
Advertisement

Mersin ilinde bulunan gezilecek yerler nelerdir? Mersin ilinin milli parkları, arkeolojik ören yerleri ve doğal güzellikleri hakkında bilgi.

Mersin’de Gezilecek Yerler

Limonlu Çayı

Limonlu Çayı

Çay, Mersin’in Erdemli ilçesine bağlı Limonlu’dan Akdeniz’e dökülüyor. Aksıfat ve Eldilek derelerinin akışı birbirine giderek yaklaşıyor ve nihayet birleştiklerinde Limonlu (Lamas) Çayı doğuyor. Uzunluğu 130 kilometreyi bulan çayın, denize döküldüğü Limonlunun kuzeyinde yaptığı kanyonlara kolayca ulaşılıyor. Burada çay kıyısında turistik tesisler de mevcut. Ancak asıl görülmeye değer vahşi ve derin kanyonların bulunduğu bölge Uzuncaburç civarı. Buradaki Diocaesarea antik kenti muhteşem kalıntılar barındırıyor. Uzuncaburç yönünden gelindiğinde Kızılgeçit köyünde ünlü Lamas Kanyonlarına ulaşılıyor. Kırobası Sarıaydın üzerinden gelindiğinde ise arazi yollarından nehrin doğduğu derin kanyona ulaşılıyor. Kanyon boyunca arazi yollarından Kızılgeçit Sarıaydın arasında seyahat edilebiliyor.

Diocaesarea Antik Kenti

Diocaesarea Antik Kenti

Yerel Luvi dilinde “hisar yerinin ülkesi” anlamına gelen Diocaesarea’nın Roma’daki anlamı “İmparatorun Yurduydu. İmparator Vespasianus’un oğlu Titus Flavius Domitianus döneminde Olba’dan ayrı bir yer haline getirildiği düşünülen Diocaesarea Olba kentinin kült merkeziydi. Bu merkezin kült yapısı, yaklaşık İÖ 295 yıllarında Suriye Kralı Seleukos I. Nikator zamanında yapılan ve daha sonra, Hıristiyanlık döneminde bazilikaya dönüştürülen, Zeus Olbios Tapınağıydı. Surlarla çevrili kentin üç kapısı var. Kuzey ve doğu kapılarından gelen yollar Zeus Olbios Tapınağında kesişiyor. Kentin anacaddesi ise Tyche Tapınağı’yla başlıyor, çeşme yapısından geçerek tiyatronun önünden doğu kapısına ulaşıyor. Açığa çıkarılan kalıntılardan, Zeus Olbios Tapınağının karşısındaki tepede bulunan 15 metre yükseklikteki mezar yapısı Dor üslubuna sahip olmasına rağmen piramidal çatısıyla “Doğulu bir kimliği” yansıtıyor.

Elaiussa Sebaste Antik Kenti

Elaiussa Sebaste Antik Kenti

Advertisement

Antikçağın Dağlık Kilikia Bölgesinde, ÎÖ 2. yüzyılda kurulan kent Roma ve Erken Hıristiyanlık dönemlerinde en görkemli günlerini yaşadı. Liman kenti olmanın getirdiği avantajların yanı sıra zeytin üreticiliği de Elaiussa Sebaste’yi öne çıkarıyordu. İS 72’de İmparator Vespasianus’un Kilikia eyaletini kurmasıyla önem kazanan kent İS 2 ve 3. yüzyıllarda yenilendi; tiyatro, agora ve hamamlar inşa edildi. Bizans döneminde de varlığım sürdüren kent İS 7. yüzyılda olasılıkla deprem ve kıyının kumla örtülmesiyle ortadan kalktı. İÖ 2. yüzyıla tarihlenen tiyatronun büyük kısmı anakaya oyularak inşa edilmişti. Elaiussa’daki tek tapınak ise kent dışında, denize hâkim bir tepede bulundu. Hangi Tanrı ile ilişkilendirildiği bilinmeyen tapınağa ait, üzerinde deniz savaşı betimlenen bir firiz bulunmaktadır. Kentin nekropolünde burada yaşayanların zenginliğini de gösteren ev ya da tapınak biçiminde mezarlarla basit ya da kaideli lahitler gibi farklı buluntular görülüyor.

Kelenderis Antik Kenti

Kelenderis Antik Kenti

Mersin’nin Aydıncık ilçesindeki Kelenderis bir zamanlar Güney Anadolu’nun önemli liman kentlerindendi. Antik kaynaklar bu kentin Hitit Tanrısı Sandon tarafından kurulduğunu belirtir. İÖ 5 ve 4. yüzyılda zengin bir dönem geçiren kent, İÖ 1. yüzyılda korsan saldırıları yüzünden oldukça yıpranmıştı. Romanın Akdeniz’i korsanlardan temizleyip ticaret yollarını güvence altına almasıyla eski zengin günlerine geri döndü. Bugün Kelenderis’te surlar, liman hamamı ve tiyatroya ait kalıntılar görülebilir. İS 5. yüzyıla tarihlenen bir zemin mozaiğindeki liman manzarasının Kelenderis kentini anlattığı düşünülüyor.


Leave A Reply