Advertisement
İçinde meydan kelimesi geçen atasözleri nelerdir, atasözlerinin anlamları ve açıklamaları. Meydan hakkında atasözleri ve anlamları.
Meydan İle İlgili Atasözleri ve Anlamları
- ” at bulunur meydan bulunmaz, meydan bulunur at bulunmaz”
bir işi başarabilmek için gerekli olan koşullar her zaman eksiksiz olarak ele geçmez. - “at olur, meydan olmaz (bulunmaz), meydan olur (bulunur), at olmaz (bulunmaz)”
gerekli şartlar her zaman bir arada bulunmaz. - “at ölür meydan (nalı) kalır, yiğit ölür şan (namı) kalır”
yaşarken iyi işler yapmalı, iyi bir ad bırakılmaya çalışılmalıdır. - “at var, meydan yok”
yapacak güç var ancak kullanma imkânı yok. - “baba (evlat, oğul) ekmeği zindan ekmeği, koca (er) ekmeği meydan ekmeği”
bir kadın için babasının veya çocuğunun evinde barınıp onların eline bakmak çok kötü bir durumdur; onun gönül ferahlığı ile yaşayacağı yer, kocasının evi, serbestçe harcayacağı para kocasının parasıdır. - “er ekmeği, meydan ekmeği”
kadın, kocasının kazancını rahatça yer. - “yiğidin malı meydandadır”
çıplak gezmekten hoşlanan ve utanması, sıkılması olmayan kimselerle alay etmek için kullanılan bir söz - “yiğit meydanda belli olur”
sözle atıp tutmak kolaydır, asıl marifet, işbaşında kendini göstermektir.
Meydan Nedir? Sözlük Anlamı
“Meydan”
1. Alan, saha
“Yüz binlerce asker sokakları, meydanları, kırları dolduruyordu.” – Ö. Seyfettin
2. Yarışma, eğlence veya karşılaşma yeri
“Şehir kapılarının önündeki meydanlarda davul zurna çalınıyor, cirit, bar oynanıyordu.” – A. H. Tanpınar
3. Bulunulan yer ve çevresi, ortalık
“Kileri kilitlemezdi, paraları meydanda dururdu.” – Ö. Seyfettin
4. Fırsat, imkân veya vakit
5. Mevlevi tekkelerinde ayin yapılan yer
- “meydan dayağı ”
Ceza olarak açıkta ve kalabalık içinde suçlulara atılan dayak - “meydan korkusu ”
Alan korkusu - “meydan muharebesi ”
Meydan savaşı
“Meydan muharebesi yüz kilometrelik bir cephe üzerinde cereyan ediyordu.” – Atatürk - “meydan saati ”
Halkın yararlanabilmesi için alanlara konulan büyük saat - “meydan savaşı ”
Bir savaşta, kesin sonuç almak için düşmana karşı bütün güçlerle yüklenilen ölüm kalım savaşı, meydan muharebesi - “meydan sazı ”
On iki teli olan, sesinin yüksekliği sebebiyle açık yerlerde çalınmaya uygun, halk ozanlarının kullandığı en büyük saz, divan sazı - “at meydanı ”
1. Atların pazarlandığı yer
2. At veya at arabası koşularının yapıldığı yer - “er meydanı ”
1. Güreş meydanı
2. Kahramanlığın, cesaretin, güç ve yeteneğin gösterileceği yer
“Mustafa Kemal için de bayrağımız uğruna er meydanına atılmaktan başka çare var mıydı?” – E. C. Güney
3. Boy ölçüşülecek, yarışılacak durum - “hava meydanı ”
Havalimanı - “köy meydanı ”
Genellikle köyün ortasında bulunan geniş alan - “ok meydanı ”
Ok atma ustalığı edinilen veya ok atma yarışı yapılan alan - “siyaset meydanı ”
1. Siyasi konularda çeşitli kesimlerden görüşlerin ortaya konduğu ve tartışıldığı yer veya ortam
2. Ölüm cezalarının uygulandığı yer - “söz meydanı”
Serbestçe konuşulacak yer