Advertisement
İçinde mide kelimesi geçen atasözleri ve deyimler nelerdir? Mide ile ilgili atasözleri, deyimler, anlamları ve açıklamaları.
Mide İle İlgili Atasözleri – Deyimler ve Anlamları
ATASÖZLERİ
- “erkeğin kalbine giden yol midesinden geçer”
kendini bir erkeğe beğendirmek isteyen kadın, ona güzel yemekler hazırlamalıdır. - “kalbin yolu mideden geçer”
bir kimsenin sevgisi kazanılmak istendiğinde ona güzel yiyecekler ikram edilmelidir. “Eşine akşam yemeği için mantı açıyordu. Eeee boşuna erkeğin kalbine giden yol midesinden geçer dememişler.” - “sinek küçüktür ama mide bulandırır”
önemsiz, küçük gibi görünen bir şey kötü ve olumsuz bir izlenim yaratır. “Hiç bir hataya tahammül edemeyiz. Sinek küçüktür ama mide bulandırır o yüzden her şeyin kusursuz olmasını istiyorum.” - “utanma pazar, mideyi bozar”
taraflar birbirine ne denli yakın da olsalar bir alışverişte açıkça konuşup anlaşmaları gerekir, ayıp olurkaygısıyla başta değinilmeyen konular yüzünden sonradan araya soğukluk, kırgınlık girer.
DEYİMLER
- “mide bulandırmak”
1) kusacak bir duruma getirmek: Dibinde, kıyılmış kertenkele ve yılan parçaları varmış gibi midesini bulandırmıştı. -P. Safa. 2) mec. kuşkulandırmak. - “mide fesadına uğramak”
çok ve çeşitli yiyecekler yemekten midesi bozulmak. “Ne zaman teyzemlere gitsem, yediklerimden dolayı mide fesadı geçiriyorum.” - “midesi almamak (kaldırmamak, kabul etmemek, götürmemek)”
1) hastalık, tiksinme vb. sebeplerle bir şeyi yiyememek; 2) mec. çirkin bir şey karşısında huzursuz olmak, rahatı kaçmak. - “midesi bulanmak”
1) kusacak gibi olmak; 2) mec. iğrenmek, tiksinmek; 3) mec. kuşkulanmak, işkillenmek; 4) mec. huzursuz olmak, rahatı kaçıp tedirgin olmak, hoşlanmamak: Bu rahatlık, bolluk, ferahlık havasına esir ticareti, sömürgecilik gibi kokular karışınca insanın midesi bulanıyor. -B. R. Eyuboğlu. - “midesi ekşimek (kaynamak, yanmak)”
yeni yenilmiş yiyeceklerden ötürü midede rahatsızlık duymak: Şu midesi ekşimese hayat da ekşimeyecek onun için, ama ne yapsın? -N. F. Kısakürek. - “midesi ezilmek (kazınmak)”
açlık duymak. - “mideye indirmek”
1) yemek içmek; 2) mec. haksız yere, kanunsuz olarak para kazanmak. “Gelir gelmez kocaman pizzayı midesine indirdi.” - “mideye oturmak”
yenilen şey sindirilmeyip mideye rahatsızlık vermek. “Tüm yediklerim mideme oturdu.” - “mideyi bastırmak”
hafif şeyler yiyerek açlığını gidermek. “Sabah midemiz bastırması için bir dilim ekmek yemiştim.”