Milli Mücadele Sırasında Çıkan Ayaklanmalar

0
Advertisement

TBMM’nin açılması sonrası Milli Mücadele sürerken çıkan ayaklanmaların isimleri, destekçileri ve bu ayaklanmaların sonuçları ile ilgili olarak maddeler halinde bilgilerin yer aldığı sayfamız.

İSTANBUL HÜKÜMETTNİN TUTUMU

• İstanbul’un işgalinden sonra sadrazamlığa yeniden getirilen Damat Ferit, Anadolu hareketini yok etmek için hiçbir yola başvurmaktan çekinmedi.

• İstanbul yönetimi, kurduğu “Sıkıyönetim Mahkemesi” ile Mustafa Kemal ve arkadaşlarını idama mahkum ettirdi. Padişah bu kararın Mustafa Kemal’le ilgili olanını onayladı. Böylece ulusu başsız bırakacağını sanıyordu.

• Halkın dinsel duyguları istismar edilerek bir sonuca gidilmeye çalışıldı. Bu amaçla Şeyhülislam’a bir fetva hazırlatıldı. Ulusal hareketin önderlerinin öldürülmelerinin farz olduğunu belirten bu fetva, Anadolu’nun her tarafına dağıtıldı.

• TBMM’nin hiçbir yetkisi olmayan bir kuruluş olduğu ve halkın bunlara itaat etmemesi gerektiği her fırsatta belirtildi.

Advertisement

Bu kışkırtmalar sonucunda Anadolu’nun çeşitli yerlerinde ayaklanmalar çıktı.

Bu ayaklanmaların bir bölümü TBMM açılmadan önce milli, güçlere karşı başlamıştı. Bir kısmı da doğrudan doğruya TBMM’ye karşı başladı.

TBMM’YE KARŞI AYAKLANMALAR

TBMM’ye karşı ayaklanmalar 1920’nin Mayısında başlamış, ancak 1921 yılı sonlarına doğru bastırılabilmiştir.

Böylece TBMM, dış düşmanların yanı sıra iç düşmanla da savaşmak zorunda kalmış, bunalımlı bir dönem yaşamıştır. Bu ayaklanmaların bastırılması TBMM Hükümeti’ne maddi ve manevi çok büyük kayıplara mal olmuştur.

Ayaklanmaların Nedenleri

1. İstanbul yönetiminin kışkırtmaları. (Mustafa Kemal ve arkadaşlarının vatan haini
ve dinsiz oldukları, padişah ve halifeye başkaldırdıkları yayılarak halk kışkırtılıyordu.)

Advertisement

2. İngiliz propagandaları

3. Uzun yıllar boyunca savaşmış olan halkın, millî hükümetçe yeniden askere çağrılmasına olan tepki

4. Kuvayi Milliye’nin bazı olumsuz davranışları (halktan para ve malzeme toplamak, zorla askere almak, disiplinsizlik v.b.)

5. Siyasal ve dinsel tutuculuk

6. Kişisel çıkar ve bölgesel bağımsızlık istekleri

A- Doğrudan Doğruya istanbul Hükümeti’nce Yürütülen Ayaklanmalar

1. Anzavur Ayaklanması

İstanbul Hükümeti’nin yanı sıra İngilizlerden de destek görerek bu ayaklanmayı çıkarmış olan Ahmet Anzavur; okumamış, geri kafalı ve zayıf karakterli bir subaydı.

Bu ayaklanmayı özellikle İngilizler, Boğazları ellerinde tutabilmek için çıkarmıştır.

Bu ayaklanma, Batı Cephesi gerisinde büyük zararlara neden oldu. Balıkesir dolaylarında yayılan ayaklanma, Çerkez Ethem’in de yardımıyla, ulusal birlikler tarafından kanlı bir şekilde bastırıldı.

2. Halifelik Ordusu (Kuvai İnzibatiye) Ayaklanması

Advertisement

İstanbul’a geçişi sağlayan Geyve çevresinde çok iyi, donanmış Kuvayi Milliye birlikleri vardı.

İngilizler Boğaz’ın tehlikeye düşmemesi için İzmit’in doğusunun güvenlik altına alınmasını istiyorlardı. Bu amaçla İstanbul Hükümeti’ne bir ordu kurdurttular.

Halife Ordusu ya da Düzen Sağlayıcı Kuvvetler anlamına gelen Kuvayi İnzibatiye diye anılan bu ordu, Geyve’deki Kuvayi Milliye birliklerine saldırdı.

Ali Fuat Paşa, Kuvayi Milliye birliklerine ustaca komuta ederek bu saldırıyı püskürttü. Bu ordudaki bazı erler, gerçeği görerek Kuvayi Milliye saflarına katıldılar.

B- İstanbul Hükümeti ve İşgalci Güçlerin Kışkırtmaları Sonucu Çıkan Ayaklanmalar

1. Bolu-Düzce-Hendek ve Adapazarı Ayaklanmaları

Bu isyanın en önemli nedenlerinden biri İngilizlerin kışkırtmalarıydı, İngilizler, Adapazarı-Bolu yörelerindeki karışıklığın, Boğazları ellerinde tutabilmeleri için gerekli olduğunu düşünüyorlardı.

Geyve’de bulunan ve üzerilerine gönderilen tümen, isyancılar tarafından pusuya düşürüldü ve esir edildi. Bunun üzerine Ali Fuat Paşa ve Refet Bele komutasındaki birlikler isyancıların üzerine gönderildi. Üç aylık bir mücadeleden sonra isyan bastırılabildi.

2. Yenihan – Yozgat ve Boğazlıyan Ayaklanmaları

18. Yüzyıldan beri yarı bağımsız bir hayat sürdürmeye alışmış bazı ailelerin kışkırtmaları ile bu isyan çıktı. Yozgat’ta gelişen ayaklanma kısa sürede Boğazlıyan, Şarkışla, Yıldızeli, Tokat, Zile ve Çorum’a sıçradı. Bu ayaklanmalar, büyük çabalar sonucu ve Çerkez Ethem kuvvetlerinin de yardımıyla bastırılabildi.

3. Afyon Ayaklanması

Yunan ajanlarının kışkırtıcılığı ile Çopur Musa adında biri “Halifelik elden gidiyor.” diye halkı ayaklandırdı.

Çivril’e kadar ilerleyen isyancılar, burada Kuvayi Milliye, karşısında dayanmayıp dağıldılar. Çopur Musa ve adamları Yunanlılara sığındı.

Advertisement

4. Konya Ayaklanması

Yunan, Fransız italyan ajanları ile istanbul yönetiminin gönderdiği kişilerin kışkırtmaları ile çıktı.

Önce Konya’nın Bozkır ilçesinde bir ayaklanma çıktı ve bu ayaklanma hemen bastırıldı. Bir süre sonra aynı yerde ikinci bir ayaklanma daha olduysa da bu da çabucak bastırıldı.

İstanbul’dan Konya’ya gönderilen bazı din adamlarının kışkırtmaları sonucu Konya’da yeni bir ayaklanma baş gösterdi. Bu ayaklanma da bastırıldı, fakat bu sefer Delibaş Mehmet adında biri, adamlarıyla hükümet binasını basarak yönetime el koydu.

Konya’nın ilçelerine de yayılan bu ayaklanma TBMM’yi çok uğraştırdı. Yeni kurulan ordunun pek çok birliği bu ayaklanma için kullanıldı. Ayaklanma çok sayıda insan kaybına yol açtı.

5. Milli Aşireti Ayaklanması

Milli aşireti, Urfa savunmasında Fransızlara karşı savaşmıştı. Fakat Fransız ajanlarının aşiret başkanlarını kandırması sonucu TBMM yönetimine karşı ayaklandılar. Ayaklanma ulusal kuvvetler tarafından bastırıldı.

C- Azınlıkların Çıkardığı Ayaklanmalar

Adana’da ve Doğu illerinde ayaklanan Ermeniler halka zulüm yapmışlardır.

Doğu Karadeniz Rumları da kendi milli devletleri olduğunu iddia ettikleri Pontus’u kurmak için ayaklandılar.

Bu ayaklanmalar ancak kesin zaferin kazanılmasından sonra tamamen sona erdirildi.
Milli Mücadelede Ayaklanmalar

D-Kuva-i Milliye Yanlısı Olup Sonradan Ayaklananlar

Advertisement

Kuvayi Milliye birlikleri yalnız şeflerine bağlıydılar. Belli bir otoriteye bağlanmaya alışık değillerdi. Bu nedenle zaman zaman başlarına buyruk davranıyor, kendilerine verilen buyruklara uymuyorlardı.

Anadolu Hareketini yürüten düzen ve disiplin yanlısı askerlerle Kuva-i Milliyeciler arasında zaman zaman çeşitli anlaşmazlıklar çıkıyordu.

Bazı Kuvayi Milliye önderleri, düzenli orduya katılmayı ve bir otoriteye bağlanmayı kabul etmiyorlar ve kendilerini Millî Mücadele’nin lideri olarak görüyorlardı.

Bu ayaklanmaların en önemlisi Çerkez Ethem tarafından başlatılmıştır. Bu tür ayaklanmalardan birini de Demirci Mehmet Efe başlatmıştır.

Demirci Mehmet Efe, keyfi davranışlarıyla halkın şikayetlerine neden olmuş, düzenli orduya katılmamakta direnmiş ve Çerkez Ethem’le birlikte hareket etmişti. Güney Cephesi Komutanı Albay Refet Bey harekete geçerek Mehmet Efe’nin kuvvetlerini dağıttı.

TBMM’NİN ÖNLEMLERİ

Ayaklanmalara karşı TBMM, çok kesin ve sert önlemler aldı.

1. İlk önce Ankara Müftüsü’ne bir karşı fetva hazırlatıldı. Bu fetvaya Anadolu’daki birçok din adamı da imza attı. Bu fetva ile yurt savunması için savaşanların asi sayılamayacağı vurgulanıyordu.

2. Damat Ferit, vatan haini ilan edildi ve Türk uyruğundan çıkarıldı.

3. Hiyanet-i Vataniye Kanunu kabul edildi. (29 Nisan 1920) Bu yasaya göre TBMM’nin varlığına ve otoritesine karşı çıkanlar şiddetle cezalandırılacaktı.

4. Bu kanunun çabuk ve etkili bir biçimde işleyebilmesi için de İstiklal Mahkemeleri kuruldu, İstiklal Mahkemelerinin üyeleri, TBMM tarafından seçilen milletvekilleriydi. Bu mahkemelerin verdikleri hükümler derhal yerine getiriliyordu.

Advertisement

5. İstiklal Mahkemelerinin isyanları bastırmada ve düzenli ordunun kurulmasında büyük yararları oldu. Bu yolla TBMM, otoritesini sağladı ve yaygınlaştırdı.

6. TBMM ayrıca, İstanbul ile olan tüm resmi haberleşmelere son verdi.

7. İstanbul’dan gelen her türlü evrak geri gönderilecek, yaptığı her türlü işlem yok sayılacaktı. TBMM böylece, yeni bir devlet düzeni kurmuş ve Osmanlı saltanatının varlığını yok saymış oluyordu.

8. İsyanların kuvvet yoluyla bastırılması için gerekli girişimlerde bulunuldu. Kuvayi Milliye birlikleri ile TBMM’nin emrindeki askeri kuvvetler bu ayaklanmaları bastırmak amacıyla kullanıldı.

Bu da işgalcilerin işini kolaylaştırdı. Düşmanın ilerleyişinin durdurulması gecikti. Böylece, ayaklananlar bilerek ya da bilmeyerek vatana ihanet ettiler.


Leave A Reply