Muallim Naci Kimdir? Hayatı, Eserleri ve Edebi Kişiliği Hakkında Bilgi

0
Advertisement

Muallim Naci kimdir ve ne yapmıştır? Muallim Naci hayatı, biyografisi, eserleri, edebi kişiliği, edebiyatımıza katkıları hakkında bilgi.

Muallim Naci

MUALLİM NACİ (1849 – 1893)

İstanbul’da doğdu. Asıl adı Ömer’dir. İyi bir medrese eğitimi gören Muallim Naci, Arapça ve Farsçanın yanı sıra Fransızca da öğrendi.

Sait Paşanın özel kâtipliğini yaptı. Bu görevi nedeniyle Anadolu’nun değişik yerlerini dolaştı. Sait Paşanın İstanbul’dan ayrılması üzerine Ahmet Mithat Efendi’nin çıkardığı Tercüman-ı Hakikat adlı gazetenin edebiyat sayfasını yönetmeye başladı. Bir süre sonra da Ahmet Mithat’a damat oldu. Bundan başka Saadet, Mürüvvet gazeteleri ile Mirsad dergilerinde çalıştı. Bir yandan da Galatasaray Sultanisi, Mülkiye ve Hukuk Mektebinde hocalık yaptı. Öğrencilerini Türkçe ve edebî bilgiler bakımından olağanüstü özenle yetiştirdi; Tevfik Fikret bunların arasındadır. II. Abdülhamit‘in teveccühünü kazandı, rütbe, nişan ve atıyye aldı. 13 nisan 1893’te, 43 yaşında öldü. İstanbul’da II. Mahmut Türbesi mezarlığına gömüldü.

Muallim Naci hem doğu hem batı kültürünü yakından tanımış ve bu yolla klasik zevke ulaşmış bir yazar ve şairimizdir. Şiirde daha çok eski edebiyat geleneğini benimsediği için, eskiyi reddeden Recaizâde Mahmut Ekrem ve arkadaşlarının saldırılarına uğradı. Eski ve yeniyi savunanlar arasında, bu ikisinin kişiliğinde büyük bir tartışma başladı. Recaizâde’nin Talim-i Edebiyat’ı ile Muallim Naci’nin Istılahat-ı Edebiyye’si ancak hükümetin el koyması ile biten bu tartışmaların sonucunda ortaya çıktı.

Muallim Naci edebiyatın çeşitli dallarında eserler vermiştir. Bununla birlikte şair kişiliği ön plandadır. Biçim ve öz bakımından klasik Türk edebiyatı özelliklerinin ağır bastığı şiirde, özgün ve yeni söyleyişlere ulaşmıştır. Şiirlerinin bir kısmında ise günümüz çağdaş edebiyat anlayışına yaklaşmıştır. Bu tür şiirlerde halk edebiyatı nazım biçimlerinden yararlanmış; doğal bir Türkçe kullanmıştır.

Advertisement

Dili ve tekniği son derece düzgün, bazı şiirleri çok liriktir. Şiirlerini, birçok kitapta toplamıştır. Fransızca’dan manzum, mensur olarak yaptığı çevirmeler de çok değerlidir. Türkçe’nin en büyük üstatlarından olan Naci, çocukluk hatıralarını dilimizin nesir şaheserlerinden olan «Ömer’in Çocukluğu»nda toplamış, eser, derhal Batı dillerine çevrilmiştir. Dilbilgisi alanında yazdığı en önemli eser, hala Osmanlıca’nın en kullanışlı, en doğru sözlüğü olarak elden düşmiyen «Lugat-i Nâcî»dir. Çok çalışkan bir adam olan, yüzlerce öğrenci yetiştirip «Muallim» diye anılan Naci, gazetecilik alanında da binlerce makalesi ile halkın aydınlanması yolunda önemli rol oynamıştır.

Ölümünden sonra yayınlanan Lugat-i Naci isimli sözlük edebiyatçılar arasında çok ender kullanılan ve bilinmeyen bir kelimeye rastlandığından sıklıkla kullanılmıştır. Hatta bir dönem “Naci’ye baktın mı?” ve ya “Naci’de bile yok” tamlamaları sıklıkla bu sözlük için kullanılmıştır.

Muallim Naci, pek çok eser vermiştir. Bunların bazıları şunlardır:

  • Şiirleri: Ateş-pâre, Şerâre, Fürûzan, Sünbüle, Yadigâr-ı Naci, Ertuğrul Bey Gazi…
  • Deneme, eleştiri ve inceleme: Yazmış Bulundum, İ’câz-ı Kur’an, Şöyle Böyle, Medrese Hatıraları, Müdâfânâme, Muallim, Demdeme, Sünbüle (Ömer’in Çocukluğu), Istılâhât-ı Edebiyye…
  • Edebiyat tarihi, dil, sözlük: Çocuklar İçin Lügat Kitabı, Lügat-ı Naci, Kâmus-ı Osmânî, Osmanlı Şâirleri…

Başlıca eserleri:

Ateşpare (şiirler, 1883); Şerare (şiirler, 1884); Füruzan (şiirler, 1885); Muallim (tenkidler, 1886); Demdeme (tenkidler, 1887); Ömer’in Çocukluğu (hâtıralar, 1889); Istılahat-ı Edebiye (edebiyat sözlüğü, 1889); Lügat-i Naci (sözlük, 1890); Meder (piyes, 1910); Esami (1892).

Hakkındaki eserler:

Muallim Naci (Hüseyin Avni, 1932); Muallim Naci; Hayatı, Şahsiyeti, Eserlerinden Seçme Parçalar (Murad üraz, 1938); Muallim Naci ile Recaizade Ekrem Arasındaki Münakaşalar ve Bu Münakaşaların Sebep Olduğu Edebi Hadiseler (Fevziye A. Tansel, 1953).

Advertisement
Demdeme Hakkında Bilgi, Demdeme Özeti :

Yazarın edebiyat eleştirilerini toplayan kitabıdır(1887). Medrese kültürü etkisinde divan şiiri beğenisini sürdürerek yazdığı şiirler Recaizade Ekrem tarafından değerlendirilirken olumsuz özelliklerine değinilince (Zemzeme III, 1886) Muallim Naci’de yarattığı tepkiden doğdu. İlkin Saadet gazetesinde yayımlandı (1886). Hükümet tarafından yasaklanınca çıkan bölümler kitaplaştı. Anlamı hiddet, öfke, azarlamadır. Bir edebiyat eleştirisiyle metin değerlendirilişinden uzak olan yazılar, duygusal bir kırgınlığın öznel yargılarını, haksız küçümsemeleri, kırıcı suçlamaları taşır. Bu çatışma o günlerde iki kuşak arasında beliren beğeni ayrılığını körükledi. Eskilerle yenileri birbirinden daha çok ayırdı. Muallim Naci’nin ölümünden sonra da sürerek edebiyatımızda yeni bir kümeleşmenin gerçekleşmesiyle sonuçlandı: Servetifünün (1896).


Leave A Reply