Muhasebenin Temel Kavramları

0
Advertisement

Muhasebenin temel kavramları nelerdir? Muhasebenin kavramlarının isimleri, tanımları, kısaca açıklamaları, özeti, hakkında bilgi.

muhasebeci

Muhasebenin Temel Kavramları

Muhasebenin temel kavramları; muhasebe verilerinin toplanması, doğruluklarının saptanması, kaydedilmesi, sınıflandırılması, özetlenerek mali tablolar ve raporlar halinde ilgililere sunulması ve yorumlanması için geliştirilmişlerdir.

Muhasebenin anayasası da denilen muhasebenin temel kavramları aşağıdaki şekilde sıralanabilir;

1- Sosyal sorumluluk
2- Kişilik
3- işletmenin sürekliliği
4- Dönemsellik
5- Parayla ölçülme
6- Maliyet esası
7- Tarafsızlık ve belgelendirme
8- Tutarlılık
9- Tam açıklama
10- ihtiyatlılık
11- Özün önceliği
12- Önemlilik

1- Sosyal Sorumluluk Kavramı

Bu kavrama göre; muhasebede belli kişi ve grupların çıkarları değil, toplumun çıkarları gözönünde tutulmalıdır. Hiçbir kişi veya grup, muhasebe işlemlerinde kayrılmamalıdır. Örneğin; zarar eden bir işletmenin, işletme müdürünün isteği üzerine kâr eden bir işletme haline getirilmesi sosyal sorumluluk kavramına aykırı bir davranıştır. Çünkü, bu olayda toplumun çıkarları değil, işletme müdürünün isteği esas alınmıştır.

Advertisement

2- Kişilik Kavramı

Bu kavram, işletmenin sahip yada ortaklarından, yöneticilerinden, personelinden ve diğer ilgililerinden ayrı bir kişililiğe sahip olduğunun kabul edilmesini anlatır. Hukuktaki tüzel kişilik gibi, işletmelerin ayrı bir muhasebe kişiliği vardır. Örneğin; işletmenin ortağının evine ait elektrik faturası, kişilik kavramı gereğince, işletmenin giderleri arasına yazılamaz, işletme ayrı bir kişi, işletme sahibi ayrı bir kişi olduğundan işletme sahibinin şahsına ait giderler işletme giderlerine eklenemez.

3- İşletmenin Sürekliliği Kavramı

Bu kavram, kuruluş sözleşmesinde aksine bir kayıt bulunmadıkça işletmenin sonsuz ömre sahip olduğunun varsayılmasını anlatır. İşletmenin hiç tasfiye olmayacağı varsayımı ile muhasebe işlemleri yapılır.

4- Dönemsellik Kavramı

Bu kavram, işletmenin sürekliliği kavramı uyarınca sınırsız kabul edilen ömrünün, belli dönemlere bölünmesi ve her dönem faaliyet sonuçlarının diğer dönemlerden bağımsız olarak saptanmasını anlatır. En uzun dönem bir yıldır. 1 Ocak’ta başlar, 31 Aralık’ta biter. İşletme dönem uzunluğunu yıllık belirleyebileceği gibi aylık, üç aylık veya altı aylık da belirleyebilir.

Bu kavrama göre, bir dönemin gelir ve giderleri başka bir döneme yazılamaz, gelirler ve giderler tahakkuk esasına göre, ait oldukları dönemlerde gösterilir.

5- Parayla Ölçülme Kavramı

İşletmedeki çeşitli fiziki ölçüleri ile ifade edilebilen olayları kaydedilebilmeleri ve izlenebilmeleri için bunların ortak bir ölçü ile ölçülmesi gerekir. Bu duruma göre bu kavram; işletmedeki olayların ölçülüp, ifade edilmelerinde, ortak ölçünün para olmasını anlatır. Ortak ölçü alınan para milli (ulusal) para birimidir. Parayla ölçülebilen mali nitelikteki olaylar ve işlemler, muhasebede milli (ulusal) paraya çevrilerek kaydedilir.

6- Maliyet Esası Kavramı

Bu kavram, para mevcudu ve alacakları ile maliyetinin belirlenmesi mümkün olmayan veya uygun olmayan diğer kalemler hariç, işletme tarafından edinilen varlık ve hizmetlerin muhasebeleştirilmesinde, bunların elde etme maliyetlerinin esas alınmasını anlatır. Bu kavrama, göre bir varlığın muhasebeleştirilmesinde, o varlığın alış değeri değil, maliyet değeri esas alınır.

Advertisement

Bu kavram, süreklilik kavramı ile bağlantılıdır. Eğer işletmenin sonsuz ömre sahip olduğu kabul edilmeseydi, varlıkların maliyet bedeli ile değil, tasfiye değeri ile izlenmesi gerekli hale gelirdi.

7- Tarafsızlık ve Belgelendirme Kavramı

Sosyal sorumluluk kavramının gereği gibi yerine getirilebilmesi için muhasebe kayıtlarının gerçek durumunu yansıtan ve usulüne uygun olarak düzenlenmiş objektif belgelere dayandırılması gerekir. Bu kavram, muhasebe kayıtlarına esas alınacak yöntemlerin seçilmesinde tarafsız ve önyargısız davranılmasını da anlatır. Muhasebede yapılan her işlemin bir belgesinin olması gerekir. Belgesiz kayıt yapılamaz.

8- Tutarlılık Kavramı

işletmeler, muhasebe işlemlerini yaparken, mevzuatın izin verdiği seçeneklerden, işletme için en uygun olan seçenekleri belirlerler. Muhasebe uygulamalarında belirlenen bu seçenekler, o işletmenin muhasebe politikasını belirler. Tutarlılık kavramı gereğince, seçilen muhasebe politikaları izleyen dönemlerde değiştirilmeden, tutarlı bir şekilde uygulanmalıdır. Eğer, muhasebe politikalarında zorunlu bir değişiklik yapılırsa, bu durum dipnotlarda belirtilerek, üçüncü kişilere bu hususla ilgili bilgi verilir.

9- Tam Açıklama Kavramı

Bu kavram; mali tabloların, bu tablolardan yararlanacak kişi ve kuruluşların doğru karar vermelerine yardımcı olacak ölçüde yeterli, açık ve anlaşılır olmasını anlatır. Eğer, tam açıklama işlevi mali tablolarda yeterince gerçekleştirilemiyorsa, mali tabloların dipnotlarında ek bilgiler verilir. Bu nedenle, bilançoda 30 adet ve gelir tablosunda ise 13 adet dipnot yer almaktadır.

10- İhtiyatlılık Kavramı

Bu kavram, muhasebe olaylarında temkinli davranılması, tarafsız bir muhakeme ile işletmenin karşılayabileceği risklerin ve belirsizliklerin gözönünde tutulması gereğini anlatır. Bu kavram gereğince; bir gelir ancak gerçekleştikten sonra işletmenin gelirleri arasına katılırken, gider ve zararlar kesinleşmese de ortaya çıktıklarında işletmenin sonuç hesaplarında gider ve zararların arasına yazılır. Örneğin; bir alacağın vadesi gelmediği halde, tahsil edilememe riski doğmuşsa bu alacağın tamamı veya bir kısmı gider yazılabilir.

11- Önemlilik Kavramı

Bu kavrama göre, mali nitelikteki tüm olaylar önemli, önemsiz ayrımı yapılmaksızın muhasebeleştirilmelidir. Miktarı veya tutarı küçük işlemler de muhasebeleştirilmelidir.

Üretilen bilgilerin muhasebe raporlarına aktarılmasında, belli özetlemeler yapılarak, raporların kullanıcıları tarafından kolayca anlaşılması ve yorumlanması sağlanmalıdır. Ancak bu özetlemeler sırasında sayısal sonuç küçük olmakla birlikte onu doğuran olay önemli ise bu rakam diğer rakamlarla birleştirilmemeli ve ayrıca gösterilmelidir.

12- Özün Önceliği Kavramı

Bu kavram gereğince, işlemlerin muhasebeye yansıtılmasında onların biçimlerinden önce finansal özellikleri ve işletme için ifade ettiği gerçek değer gözönünde tutulmalıdır. Örneğin; T.T.K.’na göre ekte vade yoktur. Ama ticari işlemlerde çeklere vade yazılmakta ve o vade gelmeden çekler tahsil edilmemektedir. Yani çekler, senet gibi işlem görmektedir. Bu nedenle, aslında çeklerde vade olmamasına rağmen, olayın özü dikkate alınarak, çekte vade varmış gibi muhasebeleştirme işlemi yapılabilmektedir.


Leave A Reply