Murathan Mungan’ın söylediği aşka ve hayata dair anlamlı, etkileyici sözleri. Murathan Mungan’dan güzel alıntılar, sözler.
Murathan Mungan
21 Nisan 1955’te İstanbul’da doğdu. Ortaöğrenimini Mardin’de yaptı. Mardin Lisesi’nden mezun oldu. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümü’nü bitirdi. Bir süre tiyatro oyunlarında rol aldı. İstanbul’da Devlet Tiyatroları’nda ve Şehir Tiyatrosu’nda dramaturg olarak çalıştı. Çeşitli dergi ve gazetelerde şiirleri, öyküleri ve tiyatro üzerine yazıları yayınlandı. Oyunları, öyküleri ve şiirlerini yazmayı sürdürüyor.
Başlangıçta Hilmi Yavuz, Attilâ İlhan etkilenimlerinin belirgin olduğu, oldukça ağdalı ve ve özentili şiirler yazdı. “Kum Saati”nde yer alan sonraki şiirlerinde söyleyiş değişmemekle birlikte dilinin sözcükler düzeyinde yalınlaşmaya başladığı dikat çekti. Oldukça dağınık düzyazılardan oluşan şiirlerden, içten ve yalın ürünlere doğru ilerleyişini sürdürdü. Olgunluk dönemi şiirlerinde ise kendine özgü bir biçim ve söyleyişe ulaştı. Özellikle “Metal”deki şiirleriyle 1980 kuşağının en çok okunan, tanınan şairleri arasında ilk sıralarda yer aldı. Oyunlar, öyküleri ve diğer düzyazılarıyla hem üretken, hem etkili bir yazar olduğunu ortaya koydu. Başarılı senaryolar de yazdı.
Murathan Mungan Sözleri
- Bir gün gelir, dünyanın bir yerinde yılarca senin haberin olmadan yaşamış birine, bütün hayatını anlatmak istersin.
- Bir otobüs aşkıydı belki bizimkisi, benim yolum son durak seninkisi ‘müsait bir yer’di…
- Bazen ona bir şeyler yazarsın. Yazar silersin, yazar silersin. O hiçbirini okumamış olur ama sen hepsini söylemiş olursun.
- Azı karar olmadı hiç sevmelerim, hep çoğu zarar dedikleri kadar sevdim…
- Oysa bilmediğin bir şey vardı sevgilim, Ben sende bütün aşklarımı temize çektim.
Bazı umutlar başka zamanlarındır…
- Hepimiz varoluşumuza bir anlam ararız. Kundak ile kefen arasındaki şeyin adı ömürdür, hayat değil. Hayatı biraz da kendimiz yaparız.
- Dediler ki yaşından çok daha olgunsun. Evet dedim. Çünkü hep büyüklük bende kaldı.
- Değişen durumlara göre bazen çok iyi bazen çok kötü bulduğum bir medeni halim var; bekarım.
- Seninle aramızda bir şey varsa şayet, o da mesafelerdir artık.
- Kurşun sesi kadar hızlı geçer yaşamak: Öyle zordur ki, kurşunu havada, sevgiyi de yürekte tutmak.
Kimsenin kimsesi yok ki, herkesin elmasında kendi diş izleri.
- Aramaktan vazgeç demiyorum, bulmaktan vazgeç.
- Kırık bir kalbi açıya alırsanız herkes gelir imzasını atar.
- Gece söndürür hayalet olmaya yetmeyenlerin ışığını. Güçlü olmaya benden daha çok ihtiyacın var çünkü haksız olduğunu kalbinin bir yerinde biliyorsun.
- Beden dediğin aşka vesile, insan ruhlara aşık olur, sevdikçe başkasını kendinde bulur.
Acı veriyorsa geçmiş, geçmemiş demektir.
- Zamanı yıllarla tartanlar yanılırlar. Hiç bir şey tartılamaz başka bir şeyle hatta çoğu zaman kendiyle bile. Yaşanır, içini tohuma bırakır. Geçer gider geçmez sandıkların bile.
- Herkes anlamlı anlamlı başını sallıyor. Duygulanmış gibiler, etkilenmiş gibiler, hüzünlenmiş gibiler. Hep gibiler. Hiç kendileri olamıyorlar. Olurlarsa kendilerinden korkuyorlar…
- Ne zaman bir düş kursam, ertesi gün hayal kırıklarını topluyorum.
Yalnız biri olsun isterken, ‘yalnız biri’ oldum istemeden.
- Beklentisi yüksek olan kadınların yalnızlığı daha koyu oluyor. Ummak ve beklemek kadınlığa verilmiş iki cezadır.
- Zamanı yıllarla tartanlar yanılırlar, hiçbir şey tartılmaz başka bir şeyle. Hatta çoğu zaman kendiyle bile yaşanır, içini tohuma bırakır… Geçer gider geçmez sandıkların bile…
- Ne yazık ki, kadınlar arasında kurulan ittifakların çoğu, ancak başka kadınlar söz konusu olduğunda mümkündür.
- Huzurluyum. Mutluluk benim için hiç bir zaman önemli olmadı. Dha çok rastlantı gibi yaşadım mutluluğu. Kısa anların hediyesi gibi. Yaşamın karşıma çıkardığı bazı anlar benim için mutluluk demekti. O kadar.
Hayatım, içimden geçen cümleler içinde geçti.
- İnsan ne yaşarsa yaşasın, sonunda her şey bir günbatımına bakıyor.
- Uzak dediğin önce içinde birikir insanın, sonrası yalnızca yoldur.
- Kendim için büyük bir tehlikeyim artık, ilerliyorum içimdeki yer çatlağı boyunca.
- Yağan bir kar tanesi gibi; camdan bakınca çok masumsun, yaklaşınca soğuksun, dokunursam; erirsin…
- Gümüş sahibi olmayanlar, gümüşün karardığını bilmezler. Onlar gümüşü hep ay kadar parlak sanırlar.
Mevsimin suçu yok, yokluğun soğuk.
- Anlatabilsem sende neler gördüğümü kimse inanmaz hayal derdi. Bilselerdi sende neler gördüğümü yılarca hayal görmek isterlerdi.
- Söylenecek sözün çokluğu bazen insanı dilsiz bırakır. Tıkanır kalırsınız. Haklılığın suskunluğu diğer suskunluklara benzemez.
- Can kırıkları, cam kırıkları gibi değildir. Öyle süpürünce gitmez; içinde kalır, aklına geldikçe de batar.
- Hayat bazılarına mutsuz olmakla, duygusuz olmak arasında bir tercih hakkı tanır, daha fazlasını değil.
Dört tane gerçek dost edin. Tabutunu taşısınlar yeter.
- En mutlu anında bir rüzgar eser de, burnuna o’nun kokusu gelir ya. İşte o’nunla aynı parfümü kullananların Allah belasını versin.
- Onca şarkı, onca film, onca roman, ama sevmeye yetmez herkesin kalbi.
- Sürekli geçmişe dönüp bakarsan, boynun tutulur.
- Takvim düzeni herkes için aynı olsa da, zaman herkesin içinde başka türlü ilerler.
- Bazen sarhoşken, karanlığın içinde yüksek sesle söylüyorum adını. Ya da birinin kollarındayken, bazen pencereyi açıp, sokaktan geçiyormuşsun gibi ardından sesleniyorum. Hep başkaları bakıyor yukarıya. Ben gülümseyerek “gitti” diyorum, yakalayamadım gitti.
