Müziğin Çocuk Gelişimindeki Yeri ve Önemi Nedir?

0
Advertisement

Çocukların gelişiminde müziğin yeri ve önemi nedir? Çocuğunuzun müzikle ilgilenmesini nasıl sağlayabilirsiniz? Hakkında bilgi.

Müziğin Çocuk Gelişimindeki Önemi

Müziğe yatkın değilseniz, üzülmeyin: Çocuğunuz, ne kadar yanlış söylüyor olsanız da, sizinle “müzik yapmaktan” zevk duyacaktır. En küçük bebekler bile müzikten hoşlanır, küçük çocuklarsa dans etmeye ve el çırpmaya bayılırlar.

Bebeğinize şarkı söylediğiniz ya da mırıldandığınız zaman yatışıp sakinleştiğini görüyor musunuz? Onu dizlerinize oturtup öne, arkaya sallıyor ya da koltuk altlarından tutarak havaya kaldırıp indiriyor musunuz? Pek çok anne-baba gibi, her iki soruya da yanıtınız kuşkusuz “evet” olacaktır. Müziğe yatkın bir insan olsanız da, olmasanız da, bebeğinizin sesleri ve hareketleri yanıtlama yeteneğine uygun düşen, bir içgüdüsü vardır.

Bebeğinizin en çok hangi çeşit müzikten hoşlandığını farketmeye çalışmak, çok hoş bir deneydir. Bebeğinizin dikkatinin uyanık, hareketli bir oyuncağı meraklı bakışlarla izlediği “cin” gibi olduğu bir anı seçin. Ona radyoda ya da pikapta, klasikten, heavy metal’e kadar birbirinden farklı müzikleri kısa aralıklarla dinleterek, hangisiyle ilgilendiğini anlamaya çalışın.

Küçük bebeğiniz büyük bir olasılıkla, belirli bir melodisi olan hafif, akıcı bir müzikten hoşlanacaktır; ama büyüdükçe daha sıçramalı, daha canlı vuruşlu, ritmi iyice belirgin müzikleri yeğleyebilir. Ayrıca, farklı saatlerde farklı müzik çeşitlerinden hoşlandığını da göreceksiniz.

Advertisement

ANNE KARNINDA MÜZİK

Uzmanlar, anne karnındaki bebeklerin bile müziğin farkına vardıklarını düşünmektedirler, Yapılan bir araştırma, hamileliklerinin sonuna doğru her gün bir TV dizisini izlemiş annelerin bebeklerinin, doğumlarından sonraki birinci haftada, dizinin fon müziği dinletildiğinde sakinleştiklerini, diziyi izlememiş annelerin bebeklerinin büyük bölümününse, bu tepkiyi vermediklerini ortaya koymuştur. Araştırmacılar bunu, diziyi izlemiş annelerin bebeklerinin, bu fon müziğini annelerinin ayaklarını yüksekçe bir yere koyarak yarım saati TV’nin karşısında geçirdikleri huzur ve sakinlik dönemiyle özdeşleştirmeyi öğrenmiş oldukları, dünyaya geldikten sonra duyduklarında da sakinleştikleri biçiminde yorumlamışlardır. Hamilelik sırasında ve sonrasında düzenli olarak her gün aileleri aynı müziği çalan bebeklerin de, benzer bir yanıt verdikleri kanıtlanmıştır.

MÜZİK ZAMANI

Bebeğiniz her seferinde birkaç saniyeden uzun süre bakışlarını dikerek dikkatini yoğunlaştırabilecek duruma gelir gelmez -beş haftalıktan, altı haftalığa kadar olduğu herhangi bir sırada- şarkılar, tekerlemeler söyleyerek, dikkatini kendinize çekin; bu arada ellerinizle, kollarınızla hareketler de yapın; hattâ dans edin. Bebekler ve küçük çocuklar, bunları izlemekten okul çağına kadar hoşlanırlar. Çocukluğunuzdan aklınızda kalan şarkıları deneyin. Bebeğinizin yaşı ilerledikçe, sizinle birlikte söylemeye çalışacak, bir iki sözcüğü yineleyebilirse sevinecek ve ellerini çırpacak ya da elleriyle ayak parmaklarını tutuverecektir.

Çocuğunuzun, müziğin bir parçası olabileceğini anlamasını sağlayın. Ona şarkı söylerken ya da birlikte şarkı söylediğiniz sırada ellerinizi çırparak tempo tutun. Ellerini tutup, onun da nasıl el çırpabileceğini gösterin: Bunu, birinci doğum gününe gelinceye kadar sizin yardımınız olmadan yapmasını beklemeyin; hattâ o zaman bile, tam olarak becerebilmesi için kısa bir süre daha geçmesi gerekir. Ama, bunun önemi yoktur; onu size katılmaya teşvik etmekle, müziğin bir eğlence kaynağı olduğunu görmesine yardımcı olursunuz.

OYUNLAR VE “ÇALGILAR”

Bacakları ve ayaklan da unutmayın! Onu sırtüstü yatırıp, ayaklarını kollarını hareket ettirerek, siz şarkı söylerken “dans etmeyi” öğretin. Ayrıca, çocuk tekerlemeleri, şarkıları söylerken onu kucağınızda hoplatabilir ya da ritme uygun olarak sallayabilirsiniz (oturup ayaklarınızı uzattıktan sonra, büyükçe bebeğinizi ya da küçük çocuğunuzu ayaklarınızın üstüne oturtup, ellerinden tutarak öne arkaya yatırarak oynayacağınız “fış fış kayıkçı” oyunu da, ritim duygusunu uyandırmaya yardımcı olacaktır).

Siz şarkı söylerken, onun bazı “çalgılar” -sözgelimi küçük bir zil, bir kaynanazırıltısı, tahta kaşık ve tencere kapağı, plastik iki küçük kutu ya da el altında bulunduracağınız, tutup birbirine vuracağı tehlikesiz her ne varsa- kullanmasına fırsat verin. Bebeklerin ve küçük çocukların çoğu, özellikle de kendilerinin çalıştırabilecekleri müzikli oyuncaklardan çok hoşlanırlar. Bunların en basitleri, ipini çekince çalışır; daha karmaşık olanlarıysa, başlangıçta sizin çalıştırmanız gerekir.

ÇOCUK ŞARKILARI

Çocuğunuz büyüdükçe, şarkı söyleme ve müziği, günlük oyun saatlerinin bir parçası haline getirin. Çocukluğunuzda çok sevmiş olduğunuz “bir küçücük aslancık varmış”, vb. şarkıları anımsayıp, ona öğretmeye çalışmak, size de büyük keyif verecek, bu arada sözleri ve ritmi bir arada işitmesi, küçüğünüzün konuşma becerilerinin erken gelişmesine katkıda bulunacaktır.

Advertisement

Küçük çocuğunuza müziğin nasıl “algılanacağını” öğretebilirsiniz. Yavaş ritimli bir dans parçası çalarken, onunla yavaş hareketlerle dans edin. Sonra hızlı bir parça koyup, ritme uygun olarak hızlı hızlı hareket edin.

Doğum günü partilerinde küçükler, ilgilerinin azalmaya, canlarının sıkılmaya başladığı dakikalarda, kasetçalarda ya da pikapta bir şeyler çalmanızla “hareketlenebilirler” ve “parti” yeniden bütün hızıyla başlayabilir. Çocuklara sırayla “hızlı” ve “yavaş” dans etmelerini söylemeniz ya da bildikleri çocuk şarkılarını söylerken dans etmelerini istemeniz, “çılgınlar gibi” eğlenmelerinin yanı sıra, birbirlerinden bir şeyler öğrenmelerini de sağlar.

Küçük çocuğunuzun “gerçek” bir müzik aleti çalmayı öğrenmesi için can atıyor olabilirsiniz; ama, uzmanların bu konudaki düşünceleri birbirinden çok farklı olmakla birlikte, bu, pek de iyi bir fikir olmayabilir. Müzik öğretmenlerinin çoğunluğu, çok küçük çocuklara ders vermek için eğitim görmemiştir; zaten çok küçük çocukların çalabilecekleri boyda yapılmış çalgılar da yoktur.

BİRAZ DAHA BÜYÜKLER

Çocuğunuz biraz daha büyüyünce, onu gerçek anlamda “müziğe başlatmak” istiyorsanız, bir çalgı çalmayı öğrenmeye başlaması için, hiç değilse beş-altı yaşına gelmesini beklemeniz uygun olur.

Buna karşılık, birçok dans okulunda, üç yaşından büyükçe “minikler” için, sınıflar vardır; ayrıca, birçok yuvada, miniklere bale dersleri verilmektedir. Ne var ki amaç, miniklere karmaşık, büyük disiplin isteyen bir sanat olan baleyi “gerçekten” öğretmek değil, içlerinde müzik ve ritim duygusunu uyandırırken, hoşça vakit geçirmelerini, eğlenmelerini sağlamaktır.

MÜZİKLİ OYUNLAR

Müziğin büyüsü: 1. aydan iki yaşa Bebeğinize şarkılar söylemeniz, onu sakinleştirecektir. Ya da kasette, radyoda, pikapta sakin, huzur verici bir şeyler çalabilirsiniz.
Şarkı ve oyun: Bir-üç yaş arası Çocuk tekerlemelerinin sözlerini şarkı biçiminde söylerken, bir yandan da basit hareketler yaparak onunla dans edin.
Ritmi öğrenme: Bir-beş yaş arası Ona tef, davul ya da içinde birkaç kuru fasulye bulunan bir kutu gibi oynayacağı, ritimli ses çıkaran oyuncaklar verin.
Şarkı söyleme: İki-dört yaş arası Çocuk tekerlemelerini değişmeyen bir ritimle söylemeye çalışması, şarkı söylemeye doğal bir başlangıç oluşturur.
Müziğe uygun hareket: İki-altı yaş arası El ele tutuşulup, halka oluşturulan oyunlar, müziğe uygun hareket etmenin, yani dansın ilk adımlarıdır

ZEVKLER DEĞİŞİK OLABİLİR

Kendiniz müziği çok sevseniz de, küçük çocuğunuza müzik dinlemesi için ısrar etmeyin. Yalnızca, yakınında sık sık müzik çalarak, kısa aralıklarla da olsa, içinde müziğe ilgi uyanmasına yardımcı olun. Dinlemesi için zorlamaya kalkarsanız, içinde tersine nefret uyandırabilirsiniz.

Ayrıca, çocuğunuzu belirli bir müziği dinlemesi konusunda da etkilemeye çalışmayın. Hoşlanacağı türü, kendi bulmalıdır. Siz seviyorsunuz diye, çocuğunuzu da klasik müzikle ya da hoşlandığınız başka bir müzikle ilgilendirmeye uğraşmak yerine, farkında olmadan başka müziklere de kulağının alışmasına olanak sağlayın: Bunun en iyi yöntemi, onun, hoşlandığı türden de olsa müzikle ilgilenmeyip, salonun bir köşesinde başka bir şeyle uğraştığı -bebeğini ameliyat etmek (!) ya da yepyeni sevdiği otomobilini onarmak (!) gibi- sırada, sesini çok yükseltmeden, pikap ya da kasette dilediğiniz müziği çalmanızdır.


Leave A Reply