Advertisement
Nabız ne anlama gelir? Nabız kelimesinin terimler sözlüklerindeki anlamı, deyimler ve birleşik kelimelerin anlamları nedir?
1. Kalp atışının sağladığı kan basıncından dolayı atardamarlara parmakla basıldığında duyulan vuru
2. Eğilim, düşünce, niyet
nabzını saymak
1. niyetini, düşüncesini, eğilimini anlamaya çalışmak
“Milletin sesini işitmek, nabzını yoklamak, meselesini ve durumunu kaynakta öğrenmek istiyordu.” – T. Buğra
“Milletin sesini işitmek, nabzını yoklamak, meselesini ve durumunu kaynakta öğrenmek istiyordu.” – T. Buğra
2. düşünce, niyet ve eğilimi anlamak için ön araştırma yapmak
bir dakikadaki kalp atışını saymak
“Sonra bileğini avucumun içine alarak nabzını sayıyorum.” – R. N. Güntekin
“Sonra bileğini avucumun içine alarak nabzını sayıyorum.” – R. N. Güntekin
Düşünce, niyet ve eğilimi anlamak için yapılan ön araştırma
1. nabzını saymak için bileğini tutmak
“Doktor, hallacın yanına vardı. Nabzını tuttu.” – S. F. Abasıyanık
“Doktor, hallacın yanına vardı. Nabzını tuttu.” – S. F. Abasıyanık
2. düşüncesini, niyetini, eğilimini anlamaya çalışmak
1. kalp vuruşu sürmek
2. ortaya çıkmak, görünmek, belli olmak
“Viyana’da hayat sevincinin nabzı kahvelerde atar.” – H. Taner
ölmek
“Nabzı durdu, nefesi durdu galiba.” – Y. Z. Ortaç
“Nabzı durdu, nefesi durdu galiba.” – Y. Z. Ortaç
birinin hoşuna gidecek, gururunu okşayacak yolda davranmak
“Başına gelmeyen bela kalmadı. Azıcık nabza göre şerbet versen başına bu dertler gelmezdi.” – A. Boysan
“Başına gelmeyen bela kalmadı. Azıcık nabza göre şerbet versen başına bu dertler gelmezdi.” – A. Boysan
Advertisement