Nasıl Görürüz? Göz Görme Olayı Nerede ve Nasıl Gerçekleşir?

Göz nasıl görür? Görme olayı nerede ve nasıl gerçekleşir? İki gözümüzün olmasının faydası nedir? Nasıl görürüz, detaylı açıklaması.

Işık gözbebeğinden göze girer. Işık azsa iris genişler, fazla ışık girmesine imkan verir. Kuvvetli ışıkta da, kasılarak giren ışığın azalmasına yardım eder. İrisin arkasında bulunan mercek görüntünün net olarak ağ tabakaya düşmesini sağlar. Mercek, istirahat halindeyken, 3 metreden daha Uzaktaki şeyleri tam odak noktasına getirir. Yakındaki eşyayı görmek için ise, merceği hareket ettiren kas kasılır. O zaman, merceğin kabarıklığı artar, odak uzaklığı azalır, yakındaki eşyayı net olarak görürüz. Normal bir çocuk gözü 5 cm. yakındaki bir şeyi net olarak görebilir. Yaşlandıkça gözün kasılma kabiliyeti azalır. 50 yaşındaki bir insanın 25 cm. uzaktaki bir şeyi net olarak görebilmesi normal sayılır.

Mercek görüntünün ağ tabakaya düşmesini sağlar. Ağ tabakanın yapılışı gözün her yanında aynı değildir. Bu tabakanın en önemli yeri görme ekseni çevresindeki bölgedir. «Sarı benek» diye anılan, çevresine göre hafif çukur olan bu kesimde hiç çubuk hücre yoktur, sadece koniler vardır. Aşağı yukarı yarım milimetre genişliğinde olan bu kesimdeki koniler de ağ tabakanın başka kesimlerindekinden çok incedir.

Sarı beneğin tam ortasındaki konilerin kalınlığı milimetrenin binde biri kadardır. Üstelik, görüşe engel olmasın diye, bu kesimde kan damarı da yoktur. Bu bakımdan, en net görüş yeri burasıdır. Buradan etrafa doğru koniler azalır, en sonunda daha uzaklarda hiç koni kalmaz, sadece çubuklar yer alır. Tam görme çizgisinin iki yanındaki şekilleri, hareketleri bu kesim sayesinde görürüz. Karanlıktaki şekilleri kabataslak seçmemiz de bunun sayesindedir.

Ağ tabakaya düşen görüntü çeşitli sinir birleşmeleri vasıtasıyla göz sinirine gelir. Göz siniri beynin görme merkezine bağlıdır. Görme işi asıl orada tamamlanır. Görme sinirinin taşıdığı elektrik beynin görme merkezine varınca, baktığımız şeyi görür, kavrarız.

İki Gözün Faydası

İki gözlü olmamız gördüğümüz şeylerin uzaklığını kestirmemize yarar. Sağ ve sol göz ayrı açılardan baktığı için, eşyayı üç boyutlu görürüz. Eşya çok uzaktaysa iki gözün görme farkı çok az olur. Yakındaki şeylere baktıkça bu fark artar.

Beyin bu özellikten çok iyi faydalanır. İki gözün görme açıları arasındaki farkı hesaplayarak eşyanın uzaklığını kestirir. İki ayrı eşyanın birbirine olan uzaklığını da iki gözün görüş açılarının farklı olması sayesinde kestiririz. Bunun denemesini kolayca yapabiliriz: Bir gözümüzü kapayarak bir yere bakalım, oradaki şeylerin birbirine olan uzaklığını, bize olan yakınlığını zor kestirebiliriz.

Beynin sağ yarısına her iki gözün sağ yarısından, sol yarısına da gene her ikî gözün sol yarısından çıkan sinir telleri gelir. Beyin birbirinden biraz farklı olan iki ayrı görüntüyü birleştirerek tek görüntü halinde görmemizi sağlar.

Görme Süresi, Devamlılığı

İnsan gözü, en iyi şartlar altında, baktığı bir şeyi saniyenin yüzde biri kadar kısa bir zaman içinde görebilir. Görme şartları iyi değilse, görme süresi uzar. Bu yüzden, geceleri görme süresi daha uzundur. Gece olsun, gündüz olsun, bakılan şeyin hemen görülmesi, hele otomobil kullananlar için, çok önemlidir. Geceleyin meydana gelen kazaların çoğunun sebebi görme süresinin uzunluğudur.

Bir şeye baktığımız zaman, onun ağ tabakaya düşen görüntüsü, baktığımız şey yok olduktan sonra, saniyenin 25’te biri kadar bir süre daha ağ tabakada kalır. Bu yüzden, hareket halindeki bir bisikletin jant tellerini tek tek fark edemeyiz. Geceleyin yaktığımız maytabı havada çevirirsek arkasında iz bırakıyormuş gibi olur. Bu da aynı sebeptendir. Gene görüşün devamlılığı sayesinde, sinemada perdeye düşen resimleri hareket ediyor gibi görürüz. Bir film gösterilirken sinema perdesine saniyede 24 tane resim düşer. Bu resimlerin her birinin arasında tam bir kesiklik vardır, Görüntünün devamlılık özelliği sayesinde biz bu kesiklikleri fark etmez, 24 tane tek resim yerine devamlı bir hareket görürüz.