Nemlilik ve Yağış Konu Anlatımı

0
Advertisement

Coğrafyada nemlilik ve yağış konularına ait detaylı konu anlatımının örnekler ile verildiği yazımız. Nemlilik, yağış ve çeşitleri ile bu kavramlar hakkında bilgiler.

Nemlilik ve yağış, yer yüzünde su dolaşımı adı verilen olaylar zincirinin bir halkasıdır. Sıcaklığa baglı olarak buharlaşan su, havadaki nemi oluşturur. Bu nem de türlü biçimde yoğunlaşarak yağışları meydana getirir. Yağışlarla yeryüzüne düşen su, bir süre sonra yeniden buharlaşarak havaya karışır. Bu dolaşım hareketi iklimin önemli bir unsuru olarak bir döngü halinde devam eder.

Havadaki su buharının kaynağı, buharlaşma ve terlemedir. Buharlaşma, yer yüzündeki su alanlarının (okyanus, deniz, göl, akarsu) üzerinde oluşur. Terleme ise bitkilerde olur.

Mutlak Nem

Havada hemen her zaman bir miktar nem bulunur. Bu nem miktarı zamana ve yere göre değişiklik gösterir.

Herhangi bir yerin havasının 1 m3’ünde bulunan nem miktarına mutlak nem denir. Havanın mutlak nemi higrometre denilen bir araçla ölçülür.

Maksimum Nem

Acaba herhangi bir yerin havasında bulunabilecek nem miktarı en fazla ne kadar olabilir? Bu nem, sınırsız mıdır? Yoksa belli bir miktarın üzerine çıkamaz mı? Havadaki nem oranı, neye göre değişir?

Advertisement

Havadaki nem oranı, belli bir miktarın üstüne çıkamaz. Bu miktar, havanın sıcaklığına bağlıdır.

Şöyle ki; 0 °C’taki 1 metreküp havada en çok 4,8 gram nem bulunabilir. Bu sıcaklıktaki hava bundan daha fazla nemi taşıyamaz. Ama havanın sıcaklığı arttıkça taşıyabileceği nem miktarı da artar. Hava sıcaklığı 0 °C’tan 10 °C’a yükselirse içinde bulundurabileceği nem miktarı da 4,8 gramdan 7,5 grama çıkar.

İşte, belli sıcaklıktaki 1 metreküp havanın içinde bulunabilecek en fazla nem miktarına maksimum nem denir.

Bağıl Nem

Mutlak nemin maksimum neme oranı; bize, havanın neme doyma oranını verir. Bu orana bağıl nem denir. Bunu aşağıdaki formülle ifade edebiliriz.

Bağıl Nem = Mutlak Nem / Maksimum Nem

Örneğin; hava sıcaklığının 15 °C olduğu bir yerde, mutlak nemin 5,25 gr olarak ölçüldüğünü düşünelim. 15 °C deki havanın maksimum nemi 10,5 gramdır. Buna göre söz konusu havanın o andaki neme doyma oranı, başka bir deyişle bağıl nemi şudur :

Advertisement

Bağıl Nem= 5,25 gr / 10,5 gr = 0,50

Bu sonuca göre söz konusu yerin havası, yarı yarıya neme doymuştur. Bir yerin havası neme doyduğu (mutlak nemin maksimum neme yaklaştığı) oranda, orada yağış ihtimali artar.

Havası neme doymuş bir yerde, sıcaklık yükselmezse yağış olur.

Nehir, göl ve denizlerdeki buharlaşmalarla oluşan havadaki su buharı, yer yüzüne yakın tabakalarda toplanır. Yükseklere çıkıldıkça nem azalır. Bu yüzden dağlarda nem azdır. Çöller, kıtaların iç kısımları ve kutuplar nemin az olduğu diğer yerlerdir. Kıyı bölgeleri ile ekvatoral bölgeler ve nemli orta kuşaktaki kıyılarda nem fazladır.

YOĞUNLAŞMA : BULUT VE SİS

Havadaki su buharı yoğunlaşarak bulut ve sis halinde ortaya çıkar. Çapları, milimetrenin ellide biri kadar olan su damlacıkları bir araya gelerek bulutları oluşturur.

Sis, bulutun yer yüzüne yakın olanıdır. Sıcak ve nemli havanın, daha soğuk bir yerle • teması sonucu sis oluşur. Sıcak ve soğuk hava kütlelerinin karşılaşması da sisin oluşmasına yol açar.

Bulutlar, oluştukları yükseklikler dikkate alınarak şu üç gruba ayrılır :

Yüksek bulutlar : Sirus.

Orta yükseklikteki bulutlar : Kümülüs.

Alçak bulutlar : Stratus, Nimbus.

Bunlar ana bulutlardır. Gökyüzünde çoğu kez bu ana bulutların karma biçimleri görülür. Bu karma bulutlar, özelliklerine göre siro-kümülüs, kümülo-nimbus, siro-stratüs… gibi adlarla anılırlar.

Advertisement

• Yüksek bulutlar, yağış getirmezler. Bunlar bir siklonun yaklaştığını ve havanın bozacağını haber verirler.

• Orta yükseklikteki bulutlar da havanın bozacağının habercisidirler.

• Alçak bulutlar koyu renklidirler ve genellikle yağışlara neden olurlar.

Gökyüzünün bulutlarla kaplılık oranı, bulutluluk terimiyle ifade edilir. Çeşitli aynalardan oluşan ve nefometre adı verilen bir araç, gökyüzünün bulutluluk miktarını saptar. Bu saptamaya göre yapılan hesaplamalarla bulutluluk oranı 10 üzerinden değerlendirilir.

YAĞIŞ

Yağış, havadaki su buharının yoğunlaşarak türlü biçimlerde (kar, yağmur, dolu vb.) yere düşmesidir. Yağış miktarı plüvyometre denilen bir araçla ölçülür ve yıllık olarak mm, cm ya da m ile ifade edilir.

Yağış, genel bir kavramdır ve yağmur, kar, dolu, çığ, kırağı gibi türlerin tümünü içerir.

Çiğ : Havanın açık geçtiği gecelerin sabahında, yer yüzündeki soğuk cisimlere değen havadaki nem, damlalar halinde cisimler üzerinde yoğunlaşır. Bu damlacıklara çiğ denir.

Kırağı :
Havanın durgun, açık ve Soğuk olduğu gecelerin sabahında, cisimlerin üzerindeki çiğ taneleri donar ve buz taneciklerine dönüşerek kırağıyı oluşturur.

Yağmur : Havadaki su buharının damlacıklar halinde yoğunlaşmasıyla yağmur oluşur.

Kar : Hava sıcaklığı 0 °C altında olursa, yağmur damlacıkları kristalleşerek kar taneciklerine dönüşür.

Dolu : Havanın sıcaklığı birdenbire ve önemli ölçüde düşerse yağmur damlacıkları donar ve dolu oluşur.

Advertisement

Yağışın, bir yerde yıl boyunca dağılışı yağış rejimi kavramıyla ifade edilir. Kimi yerlerde yağış rejimi düzenli, kimi yerlerde düzensizdir. Örneğin Akdeniz’de yazlar kurak, kışlar yağışlıdır. Karadeniz’de ise hemen her mevsim yağışlı geçer. Yağış rejimi; akarsu rejimlerini belirler, tarım ve bitki hayatı üzerinde önemli etkide bulunur.

YAĞIŞA ETKİ EDEN UNSURLAR

1. Hava Cepheleri

Bir yerin, hava kütlelerine, hava kütleleri arasındaki cephe durumlarına göre yeri, yağış üzerinde birinci derecede etkilidir;. Yeryüzünde; yağış miktarı ve yağış rejimi bakımından farklı alanların ortaya çıkışı, özünde hava kütleleri ve cephelerinin etkisiyledir.

2. Yer şekilleri ve Yükseklik

Yer şekilleri ve yüksekliğin de yağış üzerinde önemli etkisi vardır. Dağlar, yoğunlaşmayı ve bulut oluşumunu kolaylaştırır, hava kütlelerini yükselmeye zorlar. Bu nedenle yağış miktarının artmasını sağlar. Dağlık alanların, çevrelerine göre daha çok yağış alışı bundandır.

Dağlık alanlarda, yükseklik ile birlikte yağış miktarı da artar. Ancak bu artış belli bir yere kadardır. Çünkü hava yükseldikçe soğur ve içindeki nemi bırakır. Yükseklik arttıkça soğuma daha fazla olur ama havanın içindeki nem oldukça azalır. Bu nedenle belli bir sınırdan sonra yağış giderek azalır. Bu sınır her yerde aynı değildir. Bu özellik nedeniyle, dağlık alanlarda en çok yağış alan yerler orta yükseklikteki yamaçlardır.

3. Bitki Örtüsü

Bir yerin yağış miktarı ve rejimi üzerinde bitki örtüsünün de etkisi vardır. Yoğun bir bitki örtüsü, havadaki nemi arttırır. Yapılan araştırmalar ormanların yağış miktarını % 3-6 arasında arttırdığını ortaya koymuştur.

4. Dağların Uzanış Yönü

Dağların uzanış yönü de yağış üzerinde etkilidir. Dağların, denize paralel ya da dik uzanması; birdenbire ya da yavaş yükselmesi, yağış üzerinde önemli etki yapar. Dağların birdenbire yükseldiği yerlerde kıyı kesimleri çok yağış alır. Bu yörelerde iç kısımlara az yağış düşer.

Advertisement

5. Denize Uzaklık

Denize uzaklık da yağışı etkileyen başlıca faktörlerdendir. Deniz kıyısındaki yerler havadaki nem oranının yüksekliği nedeniyle daha fazla yağış alırlar.

6. Akıntılar

Yağış üzerinde etkili faktörler arasında akıntılar da sayılabilir. Sıcak deniz akıntılarının üzerinden geçen hava kütleleri nemlenir ve karalara yağış bırakır.

7. Bakı

Dağların denize bakan yamaçları daha çok yağış alır.

YAĞIŞLARIN OLUŞMA BİÇİMLERİ

Herhangi bir yerde yağışın gerçekleşebilmesi için şu iki koşul gereklidir:

– Havada bir miktar nem olması,

– Hava sıcaklığının düşmesi.

Dünya’nın hemen her yerinde, havada daima bir miktar nem bulunur. O halde yağış olayı; esas olarak hava sıcaklığının düşmesi ile gerçekleşir. Bu da şu üç şekilde olur :

Advertisement

Yamaç Yağışları (Orografik yağışlar)

Yamaç Yağışı

Yamaçlar boyunca yükselen hava, giderek, soğur ve içindeki nemi yağış olarak bırakır. Bu yağış türü; esas olarak dağların okyanuslara, denizlere ve göllere bakan yamaçlarında görülür.

Türkiye’de Karadeniz kıyıları ile Torosla-rm denize bakan yamaçlarında bu yağış türü sıkça görülür.

Konveksiyonel Yağışlar :

Konveksiyon Yağışı

Isınan hava yükselir. Yükselen hava ise giderek soğur ve içindeki nemi taşıyamayarak bırakır. Böylece konveksiyon yağış oluşur. Ekvatoral bölgedeki yağışların bir kısmı ile orta kuşak ülkelerinde yaz günlerinde görülen yağışlar bu türdendir. Yurdumuzda ilkbahar mevsiminde ve yaz başlarında görülen kırkikindi yağmurları konveksiyonel yağışlardandır.

Ekvatoral bölgelerin bol yağış almasını sağlayan etmen, burada yükselici hava hareketlerinin olması sonucu, konveksiyonel yağışların yılın büyük bir bölümünde gerçekleşmesidir.

Cephe Yağışları

Cephe Yağışı
Sıcaklıkları ve yoğunlukları farklı hava kütlelerinin karşılaştıkları yerlere cephe denir. Sıcak ve soğuk hava kütleleri karşılaşınca soğuk hava, sıcak havanın altına girer ve onun sıcaklığını düşürür. Sıcaklığı düşen hava kütlesi, içindeki nemi yağış olarak bırakır. Böylece cephe yağışı meydana gelmiş olur. Cephe yağışları, hava kütlelerinin hareketlerine bağlı olarak değişik yer ve zamanlarda görülürler.

YAĞIŞLARIN YERYÜZÜNE DAĞILIŞI

Genel hava dolaşımı, kara ve denizlerin dağılışı, yer şekilleri gibi nedenlerden dolayı, yer yüzünün her tarafı aynı miktarda yağış almaz. 1 m2 lik alana bazı yerlerde yılda 10 m’den fazla yağış düşerken, bazı yerlerde bu miktar 600-800 mm’ye, bazı yerlerde ise 10-30 mm’ye düşer. Kimi yerlere de yıllarca hiç yağış düşmediği olur.

Dünya genelinde yağış dağılışı incelenirse şunlar görülür :

Advertisement

– En yağışlı bölgeler:

•ekvatoral bölge,

•orta kuşak karalarının bat kıyıları

•muson bölgeleri

– En kurak bölgeler :

•orta kuşak karalarının dağlarla çevrili iç kısımları

•Dönence altı bölgeleri

•kutup çevreleri


Leave A Reply