Öfke İle İlgili Atasözleri ve Deyimlerin Anlamları Açıklamaları, Öfke Geçen

0
Advertisement

İçinde öfke, kızmak geçen deyimler ve atasözleri nelerdir? Kızmak, öfkelenmek ile ilgili atasözleri, deyimleri anlamları, açıklamaları

Öfke İle İlgili Atasözleri ve Deyimler

ATASÖZLERİ

  • *** öfke baldan tatlıdır
    öfkeye kapıldığında bağırıp çağırmak insanı rahatlatır.
  • *** öfke ile kalkan ziyanla (zararla) oturur
    öfkesine kapılarak iş gören sonunda güç duruma düşer.
  • *** azan kurda kızan köpek
    belalı kişinin hakkından kötü kişi gelir.
Öfkeyle Kalkan Zararla Oturur:

ANAFİKİR ve açıklaması : Öfkeyle yapacağımız işler zararımıza yol açar. Olaylar karşısında öfkeye kapılan kişi ne yaptığını bilmez. Tamamen duygularının esiri olur. Yaptıkları düşünceli davranışlar olmaz. Oysa insan bütün hareketlerini bilinçli olarak yaptığı sürece olumlu sonuç alır öfkelenen insan, duygularıyla hareket edeceği için kendisine zararı dokunabilecek davranışları bile yapar. Akıllı insan öfkesine hakim olan insandır. Öfkeli anında aklına eseni yapmayan insandır, öfkeyle hareket etmeyen, öfkesi geçtikten sonra, kendisini büyük zararlardan koruduğunu anlar.

Öfke Baldan Tatlıdır:

ANAFİKİR ve açıklaması : Öfkeyi boşaltmanın büyük yararları vardır. Ruh sağlığının, kişinin sağlıklı yaşamasında, çok büyük etkisi vardır. Vücut sağlığı gibi tedavisi kolay ve kesin değildir. Duygu ve düşüncelerimizi olumsuz yönde etkileyen olaylar, ruh sağlığımızı bozan olaylardır. Etkilendiğimiz olaylarla ilgili tepkilerimizi gösteremezsek, içimize atarız. İçimize attıklarımız da zamanla bizi içten kemirir, ömrümüzü tüketir. Böyle durumlarla karşılaşmamak için, tepkilerimizi içimize atmamalı, bize zarar getirmeyecek tepkileri göstermekten kaçınmamalıyız. Öyle yaparsak daralan ruhumuzun ferahladığını görürüz.

DEYİMLER

  • *** (birinden) öfkesini çıkarmak (almak)
    öfkeli kişi haksız yere ilgisiz birine çatmak: “Evde önüne gelenin öfkesini kendisinden çıkarmasına alışıktı.” -N. Cumalı. “Adamı pataklamadan bırakmazdım, pataklamadıkça öfkemi alamazdım.” -R. H. Karay.
  • *** (birinin) öfke topuklarına çıkmak
    çok öfkelenmek.
  • *** öfke yüzü göstermek
    çok sinirlendiğini belli etmek: “Hayatında kimseye sert muamele etmedi ve öfke yüzü göstermedi.” -N. F. Kısakürek.
  • *** öfkeden deliye dönmek
    fazla sinirlenmek: “Torununu gizlice tavan arasında saklamakta olduğunu öğrendiğinde öfkeden deliye dönmüştü.” -A. Kulin.
  • *** öfkesi başına sıçramak (çıkmak, vurmak)
    çok öfkelenmek.
  • *** öfkesi kabarmak
    çok kızmak, sakinleşmişken yeniden öfkelenmek, tekrar sinirlenmek.
  • *** öfkesini kusmak
    kızgınlıkla ağır hakaret etmek.
  • *** öfkesini yenmek
    iradesini kullanarak öfkesini gidermek.
  • *** öfkeye kapılmak
    çok sinirlenmek, kızmak, hiddetlenmek: “Siz gelin de böyle bir adamın herhangi bir öfkeye kapılacağını tahmin edin.” -Y. K. Karaosmanoğlu.
  • *** (birinin) keli kızmak
    öfkelenmek.
  • *** gözü kızmak
    gözü hiçbir şey görmeyecek ölçüde öfkelenmek.
  • *** kafası kızmak
    öfkelenmek: “Namusum hakkı için bir kafam kızarsa atarım denize seni.” -S. F. Abasıyanık.
  • *** kızıp durmak
    sürekli olarak kızmak ve söylenmek: “Tatmin olmamış bir sanatçı öfkesiyle eski arkadaşlarına kızıp duruyordu.” -Ç. Altan.

Advertisement

Yorum yapılmamış

Leave A Reply