Ok ve Yay Hakkında Bilgi (Tarih Boyunca Ok ve Yay Parçaları ve Terimleri)

0
Advertisement

Ok ve yay nedir? Oklar ve yaylar hakkında detaylı bilgi. Okçulukta ki parçalar ve terimler nelerdir. Tarih boyunca ok ve yay hakkında bilgi.

Tarih Boyunca Ok ve Yay

Ok eski bir av ve savaş silahıdır. Bugün ancak bir spor aracı olarak kullanılıyor. Kamıştan ya da başka bir ağaçtan yapılmış bir ucu sivri, düzgün, kısa bir değnektir. Yayla atılır.

Silah olarak kullanılan okların sert ağaçtan yapılanları tercih edilirdi. Bazı okların ucuna “temüren” (temren) ya da “peykan” denilen sivri demir takılırdı ki bu okun havada baş tarafı ileride uçmasını çarptığı yere de daha derin girmesini sağlardı. Okun gerisine kuş tüyleri takılırdı ki bu da okun havada düzgün uçmasını kolaylaştırırdı. Buna “yelek” denirdi. Bugün oku hala silah olarak kullanan Güney Amerika yerlileri bazı Afrika kabileleri halkı oklarının ucuna “kürar” gibi ansızın tesir eden zehirler sürerler.

Ok tek başına hiçbir işe yaramaz. “Yay” denilen ikinci bir parçayla tamamlanır. Yay kıvrık ve esnek bir cisimdir. Arasına bağlı ip gerilerek ok hızla fırlatılır. Çok eski zamanlarda manda boynuzları uzunlamasına dilim şeklinde kesilir esnekliğinden faydalanılarak yay yapılırdı. Sonraları çeşitli ağaçlardan ve daha başka maddelerden de yay yapılmıştır.

Türkler arasında kullanılan savaş yayları yedi parçadan meydana gelirdi. Bu yayın uçlarına gayet sert, sıkı bir kiriş bağlanırdı. Kiriş çoğu defa bükülerek kurutulmuş hayvan bağırsaklarından meydana gelirdi. Kirişin kolay kopmaması katı ve sıkı olması gerekti ki oku çok uzaklara fırlatabilsin. Her okçunun kolay kolay geremediği sert kirişler yapılmıştı.

Advertisement

Ok gerisi kirişe dayanır, sivri ucu atış yönüne doğrultulur okçunun baş parmağına geçirdiği “zıh” denilen yüzüğün üzerinden kaydırılarak fırlatılır. Tozkoparan İskender gibi en katı kirişi bir gerişte yayın bağlama tozları ile birlikte koparmakla ün kazanmış namlı okçular yetişmiştir.

Okun üçüncü bir parçası daha vardır ki buna “sadak” ya da “okluk” denir. Farsçacı “tirkeş“‘tir. “terkiş” şeklinde dilimize girmiştir. Bu bir kayışla çaprazlamasına sırta asılır içine de avda ve ya savaşta kullanılacak oklar yerleştirilir. Sadaklar ya deriden ya da kumaştan olurdu. Türk sadakları son derece güzel işlemelerle süslenmiştir.

Bir av ve savaş silahı olarak ok çok eski çağlardan beri biliniyordu. Taş, sopa atmaktan, sapandan sonra bulunan ilk silah oktur. Fransa’da bulunan bundan kırk bin yıl önce insanların yaşadığı Lascaux Mağaraları‘ndaki duvar resimlerinde okla yaralanmış bir gergedan çizilir. İlk çağ’da da ok savaş silahı olarak kullanılmıştır. Roma, Kartaca okçuları takımlar halinde ok atarlardı. Kara savaşlarında da ok kullanılmıştır. Kartacalılar, Amerika Kızılderilileri, güneşe bakıp yön bularak engel arkasındaki düşmana havan toğu atışı tarzında ok savururlar, havada en yüksek noktaya varan bu oklar, engel arkasındaki düşmana tepeden yağmur gibi diklemesine yağardı.

İranlılar kat kat kulelere okçular yerleştirerek kale kuşatmalarında bunları ön taraflara savaşın başında sürerlerdi.


Leave A Reply