İçinde kesmek geçen atasözleri ve bu atasözlerinin anlamları, açıklamaları. Kesmek hakkında atasözleri ve anlamları.
Kesmek İle İlgili Atasözleri
- acı acıyı keser, su sancıyı
bir güçlüğü yenmek için başka bir güç yola başvurulmalıdır. - altın eli bıçak kesmez
1) varlıklı veya değerli kişilerin elini kimse bükemez; 2) herhangi bir işte usta olan her zorluğun üstesinden gelir. - arslanın adı çıkmış, çakallar baş keser
haksızlık veya kötülük yapacağı düşünülen kişi yerine bu konuda adı ön plana çıkan kişiler asıl haksızlığı ve kötülüğü yaparlar. - beş parmağın hangisini kessen acımaz?
insan evlatlarını birbirinden ayırt etmez, hangisine zarar gelse aynı üzüntüyü duyar. - bıçağı kestiren kendi suyu, insanı sevdiren kendi huyu
bir şeyin, bir kimsenin değeri, kendisinde aranılan özel niteliklerle artar. - bir sürçen atın başı kesilmez
şimdiye kadar sizi memnun etmiş olan kişi bir kez yanlış iş yaptığında kendisine hemen ağır ceza verilmemelidir. - domuzun kuyruğunu kes yine domuz
yaradılıştan kötü olan kişinin şu, bu yönünü düzeltseniz de mayasındaki bozukluğu gideremezsiniz. - eğilen baş kesilmez
kusurunu anlayıp özür dileyen kişi bağışlanmalıdır. - eşeğin kuyruğunu kalabalıkta kesme; kimi uzun der, kimi kısa
kimseyi ilgilendirmeyen işleri kendi kendine karar verip yapmalısın. - eşek kulağı kesilmekle küheylan olmaz
aslında niteliksiz olan bir şeye ne yapılsa değişmez. - karpuz kesmekle hararet sönmez
size kötülük yapmış olan bir kimseden başkasına zarar vermekle o kimseden öç almış olmazsınız. - kesilen baş yerine konmaz
kesin olarak yapılıp sonuçlandırılan iş, eski durumuna getirilemez. - keskin sirke küpüne (kabına) zarar
öfkeli, sert kimsenin zararı kendisinedir. - keskin zekâ keramete kıç attırır
zeki kimse, bir işin nereye varacağını keramet sahibi kimseden daha iyi bilir.
kılıç kınını kesmez
sert ve öfkeli kişi yanındakilere zarar vermez.
- köpek sürünmekle etek kesilmez
terbiyesiz kimsenin sataşmasıyla temiz kişi lekelenmiş olmaz. - kör (kesmez) bıçak ele (yavuz), iş bilmeyen avrat dile (yavuz)
kör bıçak işe yaramaz ama insanın elini keser; iş bilmeyen kadın da çok konuşmaktan başka bir şey yapmaz. - kurdun adı yaman çıkmış, tilki vardır (tilkicik var) baş keser
öylesine sinsi ve kurnaz kimseler vardır ki adı zalime, haine ve kötüye çıkmış kimselerden daha tehlikelidirler. - küstüğün dağın odununu kesme
insan onuruna düşkün olup ilişkisini kestiği bir yerden veya kimseden herhangi bir yarar elde etmeye çalışmamalıdır. - öksüz oğlan (çocuk) göbeğini kendi keser
koruyanı, yardım edeni bulunmayan kişi, işini kendi başına görmek zorunda kalır. - sağılır ineğin buzağısı kesilmez
çıkar sağlamaya yardım eden kimseye veya şeye zarar gelmemesine dikkat edilmelidir. - sap döner, keser döner, gün gelir hesap döner
her şey zaman içinde planlandığı gibi gerçekleşmeyebilir. - su başından (bendinden) kesilir (bağlanır)
bir işi, kimsenin karışamayacağı ve bozamayacağı biçimde bitirmek için yetkili kişilerin en büyüğü ile görüşüp anlaşmak gerektir. - şeriatın kestiği parmak acımaz
kanunların uygun gördüğü cezaya katlanmak gerekir. - vakitsiz öten horozun başını keserler
her söz yerinde ve zamanında söylenmelidir, zamansız ve yersiz söylenen sözler büyük zararlara yol açabilir. - yaş kesen baş keser
çeşit çeşit yararları olan ağacı sadece odun sağlamak için kesen insan canına kıymış gibi büyük bir suç işlemiş olur.
Öksüz Oğlan Göbeğini Kendi Keser:
ANAFİKİR : Yardım edeni bulunmayan, işini kendi başına görmek zorunda kalır.
Kimi insanlar doğuştan talihlidirler. Talih de düşündükleri işlerin kolay yapılmasına yardımcı olur. Talihlilerin arkalarında onları koruyanları, onları destekleyenleri bulur. Talihsiz kişiler kimsesi olamayan yetim bir çocuğa benzer. Arkasında onu koruyanı olmadığı gibi, yardım edeni de bulunmaz. Karşılaştığı her sorunu kendi başına çözmek zorunda kalır. Çünkü güvendiği hiç kimsesi yoktur. Böyle olunca da, işlerini kendi yapar, kimseye muhtaç olamamaya çalışır.
Eğilen Baş Kesilmez:
ANAFİKİR : Kusurunu anlayıp özür dileyen bağışlanmalıdır.
İnsanlar arada sırada değişik duygu ve düşüncelere kapılarak kendilerinden beklenmeyen tutum ve davranışlara girerler. Başkalarının gözünde suç işlemiş duruma düşerler. Bile bile suç işleyen kişilerin cezalarını çekmeleri kaçınılmazdır. Ancak kimileri de işledikleri suçtan sonra çok pişman olur, üzdükleri veya kırdıkları kişilerden özür dilerler. Özür dilemek demek, kişinin kusurlu olduğunu kabul etmesi demektir. Böyle durumlarda, özür dileyeni affetmek bir büyüklüktür. Özür diledikten sonra affedilmesi gerekir.