Her dört yılda bir düzenlenen dünyanın en büyük ve en kalabalık spor organizasyonu Olimpiyatlar ile ilgili genel bilgilerin yer aldığı yazımız.
OLİMPİYAT OYUNLARI, dört yılda bir yapılan, uluslararası spor yarışmalarıdır. Bu oyunları gene uluslararası bir kurul düzenler, yarışmalar her seferinde dünyanın başka bir büyük şehrinde yapılır.
Olimpiyatların çok eski bir tarihi vardır. Eski Yunanistan’ın kutsal şehri olan Olimpia’ da tanrıların babası Zeus’un hatırasına her dört yılda bir, haziran ayında, Olimpiyat Oyunları yapılırdı. İlk defa M.Ö. 776’da düzenlenen bu oyunlar M.S. 392 yılına kadar, 1168 yıl devam etti.
Olimpiyat Oyunları’na yabancılar, kadınlar, köleler, esirler, haklarından mahrum edilmiş kimseler katılamazlardı. Yarışmalara katılacak sporcular da, oyunların açılış tarihinden on ay önce çalışmalara başlamak zorundaydılar. M.Ö. 720 yılında olimpiyat programına yeni yarışmalar konuldu, o zamana kadar sporcuların kullandıkları uzun elbiseler kaldırıldı, sporcular yarışmalara oldukça çıplak bir şekilde katıldılar. M.Ö. 708’de pentatlon; 688’de boks; 680’de araba yarışı; 648’de pankreas (boks-güreş karışımı); 632’de çocuk sporcular; 520’de de silah taşıyan sporcular arasında ayak yarışmaları olimpiyat programına alındı.
Kadınların bu olimpiyat yarışmalarını seyretemleri bile yasaktı. Yalnız, kadınlar arasında, gene dört yılda bir, daha az sporun katıldığı Olimpiyat yarışmaları da yapılırdı. Kadınlar arasındaki bu olimpiyat oyunları M.S. VI. yüzyılda Roma İmparatorluğunun Yunanistan’ı işgali üzerine kaldırıldı.
Bugünkü Olimpiyatlar
XIX. yüzyılın sonlarına doğru, bir yandan insanların birbirleriyle boyuna savaş yapmaları yüzünden yıprandığı, öte yandan, ırkların birçok sebepler dolayısı ile bozulmaya yüz tuttuğunu görenler buna bir çare aramaya başlamışlardı. Ancak, sporun heyecansız, tatsız bir halde tatbiki zor olduğu için rekabet esasına önem verilecek şekiller arandı. Bu rekabet her milletin yalnız spor alanındaki kuvvet ve kudretini göstermesini değil, milli hislerin de doğmasına yol açtı. Bu arada, uluslararası spor karşılaşmalarının istenilen sonucu vermesi için birtakım kurallar, düzenler kabul edildi, bu temasların belli zamanlarda yapılması düşüncesi ortaya çıktı.
Eski Olimpiytalar’ın en son yapıldığı IV. yüzyıldan tam 1500 yıl sonra Yeni Olimpiyatlar’ı kurmak için teşebbüse geçen, Fransa’nın ileri gelenlerinden Baron Pierre De Coubertin adında bir spor meraklısıdır. Baron De Coubertin, Olimpiyat Oyunları’nı yeniden canlandırmayı düşünürken bunu bütün dünyanın ortak bir malı haline getirmek istedi. Yalnız, Atina’nın tarihi şerefini düşünerek, ilk olimpiyatların bu şehirde yapılmasını uygun gördü.
Pierre De Coubertin’in önayak olmasiyle 1894 yılı 23 haziranında Fransa Spor Klüpleri Birleşik Kurumu’nun Sorbonne’da yapılan toplantısında uluslararası Olimpiyat Komitesi kuruldu, ilk karşılaşmaların da 1896’da yapılmasına karar verildi.
Bugün, Olimipyatlar’ı idare etmek üzere bir Uluslararası Olimpiyat Komitesi vardır. Bu birliğin dokuz üyelik bir yönetim kurulu bulunur, her dört yılda bir, Olimpiyatlardan sonra, yeniden seçilir.
Olimpiyat Oyunları’na yalnız amatör sporcular katılabilir. Oyunların programında bulunan bazı spor dalları şunlardır:
Atletizm, bisiklet, jimnastik, halter, eskrim, greko-romen ve serbest güreş, boks, atıcılık, kürek, su topu, yüzme, yelken, binicilik, polo, futbol, rugbi, hokey, hentbol (el-topu), modern pentatlon, kano, basketbol, voleybol. Her yıl ve dönem bu spor dallarına eklemeler ve çıkarmalar yapılmaktadır.
Olimpiyat Bayrağı
1920’de Anvers’te yapılan Olimpiyatlar’ da ilk defa olarak Olimpiyat bayrağı kullanıldı. Bu bayrakta, beyaz üzerine, iç içe girmiş, ayrı ayrı renklerde beş halka bulunur. Bu halkaların her biri dünyanın beş kıtasından birini temsil eder. Halkaların rengi olan mavi, sarı, siyah, yeşil, kırmızı da, bu renklerin bütün milletlerin bayraklarında bulunan renklerin çoğunluğu olduğu için seçilmiştir. Bunlardan mavi Avrupa’yı, sarı Asya’yı, siyah Afrika’yı, Yeşil Amerika’yı, Kırmızı da Okyanusya’yı temsil eder. Bu ayrı ayrı renklerdeki halkaların iç içe girişi de, bütün milletlerin spor alanında birleşmiş olduklarını temsil eder.
Olimpiyat bayrağında beş halkanın altında yazılı olan Latince «Citus-Altus-Fortis» kelimeleri de «çabuk, yüksek, kuvvetli» anlamına gelir. Atletin daha hızlı koşması, daha yükseğe atlaması, daha kuvvetli atmasını belirtmek için kullanılır.
