Ortaçağ Felsefesi Hakkında Bilgi

0
Advertisement

Ortaçağ felsefesi nedir, özellikleri nelerdir? Ortaçağ felsefesi tarihi, akımlar, rönesans felsefesi, aydınlanma felsefesi hakkında bilgi.

felsefe

ORTAÇAĞ FELSEFESİ

Ortaçağ felsefesi skolastik karakterdedir. Skolastik, belli sınırlar ve ilkeler içinde düşünmek demektir. Skolastik düşünce, özgür, eleştirici ve araştırıcı değildir.

Skolastiğin temel sorunu dinin ilkeleri (dogmaları) ile aklı uzlaştırmaktır. İmanla akim, dinle felsefenin uzlaştırılması skolastiğin asıl amacıdır.

Ortaçağda düşünceye sınırlama getirilmiş, inanç ve imanın ön plana çıkmasıyla bilim ve felsefede bir durgunluk yaşanmıştır.

Rönesans

Advertisement

RÖNESANS FELSEFESİ

Rönesans felsefesinin ayırt edici özellikleri şunlardır:

• Skolastiğin yıkılması

• Bilgi sorunun yeniden ele alınması

• Doğanın deney ve gözlemle yeniden incelenmesi

• Doğru düşünme ve sağlam bilgiler elde etmek için yeni yöntemler aranması

• İnsanoğlunu doğaya egemen kılan en önemli aracın bilgi olduğunun anlaşılması

Advertisement

Rönesansla birlikte dinsel inanç ve otorite yerini akıl ve deneye bırakır. Rönesansla birlikte insan; hem doğaya hem de kendine yeni bir gözle bakmaya başlamıştır. Bilginin sadece kuramsal bir şey olmadığı, doğa yasalarını kavramanın doğaya egemen olmayı sağlayabileceği düşüncesi de rönesansın en belirgin özelliğidir.

Hümanizm, bu çağa damgasını vurmuştur.

Denis Diderot

Denis Diderot

AYDINLANMA FELSEFESİ

Aydınlanma felsefesi 18. Yüzyılda Batıda ortaya çıktı, insan aklına sınırsız güven duyulması, her şeyin akıl süzgecinden geçirilerek eleştirilmesi; ölçülüp biçilmesi, bu felsefenin belirgin özelliğidir.

Locke, Berkeley, Hume, Reid, Condillac, Fransız maddecileri ve ansiklopedicileri, din, töre ve kültür sorunlarını akıl ve görgü ölçüleriyle, metafiziğin karşıtı olan insan açısından işlediler ve Ortaçağ boyunca egemen olan metafiziği bilimsel alanda yıktılar.

Bu felsefe ingiltere’de bireyci ve liberal bir anlayışın yaygınlaşmasına yol açtı. Fransa’da Diderot, Voltaire, D’Alembert metafiziğin köklü eleştirilerini yaptılar.

J.J.Rousseau ise uygarlığı eleştirerek, mutluluğu bilgiden çok duyguda aramak gerektiğini savundu.

Aydınlanmacılar; toplum yaşamına, devlete, ahlaka, dine ve insan aklını sınırlayarak boyunduruk altına almak isteyen her türlü otoriteye karşı şiddetle eleştirilerde bulundular ve bunlarla mücadele ettiler.


Leave A Reply