Osmanlı Döneminden Kalan Çeşmeler

0
Advertisement

Osmanlı Döneminden günümüze hangi çeşmeler kalmıştır? Tarihi çeşmelerin özellikleri, tarihçeleri hakkında bilgi.

ÇEŞMELER

Çeşme, şehir ve kasabalarda, belediye veya şirketlerce evlere tazyikli su verilmediği devirlerde, halkın içecek ve temizlenecek su ihtiyacını sağlamak için meydana getirilmiş birer sosyal hizmet eseridir.

Şehir ve kasabalarımızın çoğunda hâlâ su ihtiyacı çeşmelerden sağlanır. Bir küçük su deposu, bir musluk ve bir yalaktan ibaret görünen çeşme gerçekte büyük ve masraflı bir tesistir. Su, çeşmenin bulunduğu yere kadar bazan çok uzaklardan getirilir. Yeraltından geçirilen künk veya madeni borular en ağır masrafı teşkil eder. Bu bakımdan, hayrat olarak yaptırılan çeşmelerin değeri çok büyüktür. Toplum hayatımızda büyük tesirleri olan çeşmeler hemen her mahallede birer, ikişer tane bulunur, hattâ tenha yollarda da görülür.

Çeşmeler İstanbul’da önemlerine ve özelliklerine göre, bulundukları semte kendi adlarını vermişlerdir. Valide Çeşmesi, Soğukçeşme, Yeniçeşme, Kuruçeşme, Çeşmemeydanı, Acıçeşme gibi.

Gördükleri iş bakımından büyük, görünüşte ise pek küçük, alçak gönüllü çeşmeler bulunduğu gibi, tarih mısralariyle, âyetlerle, kasidelerle süslenmiş, gerçek birer sanat anıtı olan büyük, meydan çeşmeleri de vardir. Bunlar ekseriya büyük bir camiyle birlikte yapılmıştır.

Advertisement

Müslümanlar çeşme yaptırmakla hem sevap kazanmayı, hem de halka ve şehre hizmeti sağlamışlardır. Birçok çeşmelerin yüzlerinde, «Ben bana yaklaşan kullarımı Cennet’imdeki temiz sularımla sularım» demek olan «Vesekahüm,-rabbühum şeraben tahûrâ» ve «Sudan herşeye hayat verdim» anlamına gelen «Vecealnâ minel mâ-i külli şey’in hay» âyetleri yazılıdır.

İstanbul, yüzyıllarca Türkiye’nin idare merkezi olduğu ve Osmanlı İmparatorluğu’nun en ihtişamlı devrini yaşadığı için çeşme bakımından en zengin bir ‘ şehrimizdir. Diğer şehirlerimiz de, tarihi eser ve camilerinin çokluğu nispetinde, güzel çeşmelerle süslenmiştir.

İstanbul’daki başlıca tarihi çeşmeler şunlardır :

Sultan Ahmet Çeşmesi. — İstanbul’da, Sultanahmet’te, Topkapı Sarayı’nın Bab-ı Hümayun denilen dış kapısının karşısındaki alandadır.

III. Ahmet Çeşmesi diye de anılır. Bu meydan çeşmesi, Nevşehirli Damat İbrahim Paşa‘nın teşvikiyle, III. Ahmet tarafından yaptırılmıştır.

3-ahmet-cesmesi

Advertisement

Üçüncü Ahmet Çeşmesi. — İstanbul’da, Üsküdar’da, iskele meydanındadır. Sultanahmet’teki çeşmeyle aynı çağda, 1728’de yaptırılmıştır. Bu meydan çeşmesi dört cephelidir. Esas yüzü denize bakar. Altı yüzlü ve kurşun kaplı, ortasında alemi bulunan bir çatı çeşmeyi örter. Pek geniş ve tavanı nakışlarla süslü saçağının altında esas çeşmenin duvarlarını yukarıdan kabartmalı, oymalı zarif bir kuşak çevirir. On cephedeki kitabe, mermer çerçevesi içinde, yazı ve ifadesiyle çeşmenin güzelliğini dile getirmektedir. III. Sultan Ahmet’in Nevşehirli İbrahim Paşa ile birlikte tertiplediği mısralar bu ana yüze işlenmiştir:

Dedî Hân Ahmed ile İbrâhim târihin
Suvardt âlemî dest-î Muhammed’le Cevâdullah.

Tramvay meydanına bakan yüzde şair Nedim’in 18 satırlık tarih kıtası:

Bu mısrâla Nedîmâ söyledi târîh-i itmâmın
Bu şehrî mâ ile Sultân Ahmed eyledi seyrâb

mısralariyle biter. Aksi cephede de tarihçi ve şair Rahmî’nin, camiye bakan yüzünde de şair Şakir’in on sekizer mısralık tarih kitabeleri vardır.

Alman Çeşmesi. — İstanbul’da, Sultanahmet Meydanı’nda, parkın içindedir. Alman İmparatoru II. Wilhelm’in İstanbul’u ikinci ziyaretinin bir hâtırası olarak bütün teferruatıyla Almanya’da yapılmış, İstanbul’a getirilerek hazırlanan temellerinin üzerine konulmuştur. Çeşmenin sekiz dilimli kubbesi sekiz kemer üzerine, kemerler de sekiz yeşil somaki mermer sütun üzerine oturtulmuştur. Sütunların ayakları, başlıkları, aralardaki kuşaklar, kubbe çemberleri, Cermen üslûbu kabartma nakışlı tunçtan yapılmıştır. Çeşmenin içinde, sütunların ortasında hazneyi örten ikinci bir mermer kubbe vardır. Sekiz köşenin yedisinde musluk bulunur. Sekizinci cepheden sekiz basamak merdivenle çeşmeye girilir.

1 ocak 1901 ‘de açılış töreni yapılan bu çeşmenin iç kubbesi altın mozaik kaplıdır. Kubbenin dışına tunç çemberli bakır levhalar kaplanmıştır, kenarlarını zarif işlemeli bir su çevirir. Çeşmenin tarih kıtası merdivenin karşısına gelen kemerden başlar. Alman Çeşmesi umumi görünüşüyle Cermen üslûp ve zevkinin ince ve zevkli bir örneğini teşkil eder.

Tophane Çeşmesi. — İstanbul’da Tophane’de Kılıç Ali Paşa Camisi’nin kuzeyindedir. 1732’de I. Mahmut tarafından yaptırılmıştır. O bölgedeki halkın su ihtiyacını sağlamak üzere Türk rokokosu tarzında yapılan bu çeşmenin geniş saçakları zamanla bozuldu, ensiz mermer bir saçak çevrilerek üzerine kısa demir parmaklıklar kondu, damı bir taraça haline getirildi. Son zamanlarda aslına uygun geniş saçakları yeniden yapılarak bugünkü halini aldı.

Çeşmenin üzerinde, geniş ve oymalı saçaklarının ortasında kurşun kaplı, alemli bir kubbe, bunun etrafını çeviren zarif kubbecikler vardır. Şair Nahifî’nin beyitleri güzel bir yazı ile dört cepheyi dolaşır. Kitabede:

Dedi bû çeşme-i zîbâya Nahîfî târih
Râh-i Hak’dâ hasenat eyledi Sultan Mahmûd mısraları vardır.

Çeşmenin her yüzünün ortasında geniş bir mihrabın içinde musluk ve yalak, yanlarında daha ensiz, oymalı mihrapçıklar bulunmaktadır. Bunların arasındaki dar kolonlara vazoların içinde kabartma çiçekler işlenmiştir. Bugün etrafının tanzimi ve park haline getirilmesiyle Tophane çeşmesi İstanbul’un eşsiz kıymetlerinden biri haline gelmiştir.

Advertisement

ishak-aga-cesmesi

İshak Ağa Çeşmesi. — İstanbul’da, Beykoz ilçesindedir. Yaptıranın adından ötürü İshak Ağa çeşmesi, on tane lülesinden dolayı da «Onçeşmeler» adını almıştır. Türkiye çapında en güzel çeşme anıtlarımızdan biridir. Daha önce burada Sinan’ın eseri olduğu söylenen kubbeli, güzel bir çeşme bulunuyordu. Zamanla iyice harap olan bu çeşmenin yerine, devrin hükümdarı I. Mahmut, Sadrazam Seyit Hasan Paşa’ya çeşmenin yaptırılmasını emretti. Hasan Paşa da bu işle İstanbul Gümrük Emini Ishak Ağa’yı görevlendirdi. Sadrazamın sürgüne gönderilmesi üzerine Ishak Ağa çeşmeyi kendi hesabına yaptırdı (1746).

Ishak Ağa Çeşmesi, öteki İstanbul çeşmelerinden ayrı bir tarzda yapılmıştır. Çeşmenin önü sütunlar üzerine bindirilmiş bir revak ile örtülüdür. Geniş ve nakışlı saçakları, zevkle işlenmiş kemer ve tavan süslemeleriy-le pek güzel olan bu hayrat yapının çeşme kısmı içeridedir. Tamamiyle mermerle kaplı olan çeşme yüzünün ortasında mermer bir mihrap içinde ana lüleler, bunun yanlarında daha küçük lüleler bulunmaktadı


Leave A Reply