Osmanlılarda Ekonomik Hayat

0
Advertisement

Osmanlı İmparatorluğunda ekonomik hayat ile ilgili genel bilgiler.Üretim, ticaret, maliye ve para politilarının özellikleri ile ilgili maddeler halinde bilgiler.

1. ÜRETİM

Toprak Yönetimi, Tarım ve Hayvancılık

Osmanlılarda toprak yönetimine çok önem verilmiştir. Osmanlı toprak rejimi Moğol, Bizans, Selçuklu toprak rejimlerinin izlerini taşıyordu.

Fethedilen topraklar tahrir denilen defterlere kaydedilirdi. Fatih ve Kanunî zamanında toprakla ilgili çeşitli kanunlar çıkarıldı, düzenlemeler yapıldı.

1. Mülk Arazi

• Mülkiyeti kişilere aitti.

Advertisement

• Miras bırakılabilir, satılabilir, vakfedilebilirdi.

a. Öşrî Arazi :
Müslüman kişilere ait mülk topraklardı. Bu toprakların sahipleri ü-rünlerinin belirli bir bölümünü öşr olarak vermekteydiler.

b. Haraçî Arazi : Müslüman olmayanlara ait mülk topraklar.

2. Mirî Arazi

• Devlete ait arazidir.

• Tımar sahibi sipahilerce ekilip-biçilmek koşuluyla köylülere verilirdi.

• Kullanma hakkı babadan oğula geçerdi, ancak toprak satılamazdı.

Advertisement

• Tımarlı sipahi, devlet adına bu toprağı reayaya tapular ya da tapusunu geri alarak başkasına verebilirdi.

• Tımarlı sipahiler, devlet adına reayadan toprağın kirasını alırdı.

Reaya’nın belli bir neden olmadan toprağı üç yıldan fazla bir süre boş bırakması yasaktı. Bu durumda olanların topraklan ellerinden alınırdı. Toprağı boş bırakanlardan da çift-bozan vergisi alınırdı.

Bu yolla, üretimin sürekliliği sağlanıyordu.

Vakıf Arazi : Geliri hayır kurumlarına ayrılmış olan araziydi.

Ocaklık Arazi : Gelirleri kale muhafızlarına ve tersane giderlerine ayrılan araziydi.

Yurtluk Arazi : Sınır boylarındaki arazilerin gelirleri, bu sınırları bekleyen kimselere verilirdi.

Mukataa : Devlet elinde kalan ve hazine adına iltizama verilen araziydi.

Paşmaklık : Geliri padişah hanımlarına ya da kızlarına bırakılan araziydi.

• Osmanlı ekonomisi esas olarak tarıma dayanıyordu. Tarım hayatı içinde de hayvan yetiştiriciliği ilk sırayı almaktaydı.

• Bağ-bahçe tarımı daha çok sulama imkânlarının olduğu bölgelerde yapılıyordu. Bunların yanı sıra tahıl tarımı geniş alanları kaplıyordu.

Advertisement

• Devlet, üretiminin sürekli ve yeterli olması için gerekli önlemleri alıyordu.

Hayvancılık alanında da tımarlı sipahilerin üstün çabaları görülürdü. At yetiştiriciliğine çok önem verilirdi. Koyun, keçi, sığır, yetiştirilen başlıca hayvanlardandı.

Esnaf Örgütlenmesi

Osmanlılarda, üretim yapan herkes lonca adı verilen bir örgütün üyesiydi. Lonca, XIII. ve XIV. yüzyıllardaki Ahi hareketinin bir devamıydı.
Loncaların; ekonomik, idari, mali ve sosyal işlevleri vardı.

Her sanat grubunun başında bir yönetici (şeyh, kethüda, yigit-başı) bulunuyordu.

Bu yöneticiler;

-üyeler arasındaki ilişkileri,

-üretim miktarlarını,

-ham maddelerin sağlanmasını ve bölüşümünü,

-kalite kontrolünü

denetler,

Advertisement

-kurallar dışma çıkanları yasalara göre cezalandırırlardı.

Loncalar aynı zamanda inanca dayanan ahlâki kuruluşlardı. Her şeyden önce esnaf için loncalar birer sosyal ve ekonomik dayanışma örgütüydü.

Esnaf, ürünlerini aynı zamanda imalâthanesi olan dükkânında pazarlardı. Genelde yakın pazar için üretim yapılıyordu.

Madencilik ve Sanayi

•Madenler devlet ya da kişiler tarafından işleniyordu.

•Kişiler, çıkardıkları madenin beşte birini devlete veriyorlardı.

•Üretim fazlası çoğu maden, diğer ülkelere satılıyordu.

•Başlıca kentlerde canlı bir zanaat hayatı vardı. Dokumacılık, halıcılık, dericilik, demircilik, bakırcılık ileri idi.

•İstanbul, Bursa, Kayseri, Edirne, Ankara, Kastamonu başlıca imalât merkezleriydi.

•Ayrıca doğrudan devletin işletmesinde olan tophane, baruthane, demir hane, saraçhane gibi atölyeler vardı.

•Osmanlı donanmasının her türlü gemi ve donanımı tersanelerde yapılıyordu.

Advertisement

•Kapitülâsyonlar Osmanlı sanayiine büyük darbe vurmuş, çok sayıda atölye ve el tezgâhının (özellikle dokumacılıkta) kapanmasına neden olmuştur.

2. TİCARET

• Osmanlı Devleti’nin kurulduğu yer ve sonradan ele geçirdiği yerler, dönemin en önemli ticaret yollarının geçtiği bölgelerdi.

• XIV. yüzyüm başlarında Osmanlı Devleti’nin siyasi ve ticari merkezi olan Bursa; Anadolu’nun en önemli ticaret kenti ve aynı zamanda Dogu-Batı ticaretinin bir alışveriş merkezi durumundaydı. Bursa, Iran ipek kervanlarının uğrak yeri ve uluslararası bir ipek pazarıydı.

• Başlıca ticaret merkezleri istanbul, izmir, Bursa, iskenderun, Şam, Trabzon, Kefe ve Azak’tı.

• Dönemin önemli diğer ticari ürünleri tuz, deri, şap, kösele, pamuk, maden ve orman ürünleriydi.

• XVI. yüzyılın ortalarına kadar Osmanlıların canlı bir dış ticareti vardı. Iç ticaretin gelişmesi ile birlikte çok sayıda kervansaray ve han yapılmıştı.

• Bu dönemde Avrupa’ya daha çok pamuk, yün, yapağı, deri, şap, tuz satılır; oradan da kadife, saat, ayna, dantel vb. şeyler alınırdı.

3. MALİYE VE PARA POLİTİKASI

Osmanlı Devleti’nde para ve malî işlerle ilgili kuruluşlar;

Hazine, Darphane, Sarraflar, Vakıflar, Bedestenler, Loncalar’dı.

Advertisement

Yeni ihtiyaçlar ortaya çıktıkça değişik para-kredi kurumları ortaya çıktı.

Osmanlılar XIX. Yüzyıla kadar altın ve gftmüş sikkeler kullanmışlardır.

Aldülmecit döneminde ilk Osmanlı kâğıt parası olan kaime basıldı (1840). Ancak bu para, kısa sürede sahtelerinin piyasaya sürülmesi üzerine kullanımdan kaldırıldı.

1847’de banka kurma izni verildi.

Aynı yıl kurulan Bank-ı Dersaadet,

Fransız Ihtilâli’nin getirdiği ekonomik krizle bir yıl sonra iflâs etti.

1856’da Osmanlı Bankası kuruldu. Daha sonra bu banka, Fransız-İngiliz sermayesinin ortaklığına imkân verecek biçimde Bank-ı Osmanî-i Şâhane adını aldı. Merkezi İstanbul’da olan bu banka, dışarıdan yönetiliyordu. Daha sonra Duyûnu Umumiye’nin bankası haline geldi.

• 1888’de Ziraat Bankası kuruldu.

• Balkan Savaşları sonunda gelişen Türk milliyetçiliğinin yarattığı tepkiyle 1906’da Osmanlı İtibar-ı Milli Bankası kuruldu. Bazı vergilerden muaf tutulan bu bankanın, millî şirketler kurması amaçlanmıştı.


Leave A Reply