İçinde paça kelimesi geçen deyimler ve açıklamalarının yer aldığı sayfamız. Paça hakkında deyimler ve anlamlarının kısa açıklamaları.
***dereyi görmeden paçaları sıvamak
gerektiğinden çok önce veya henüz ortada hiçbir şey yokken hazırlanmaya kalkışmak.
***paçaları sıvamak
kolları sıvamak: paçaları sıvadı, bir beygir kiralayıp köy köy dolaştı. -E. E. Talu.
***paçalarından akmak
pislik ve kir çok olmak.
***paçası tutuşmak
telaşlanmak: Ne oldu, yine Esma’nın paçası mı tutuştu? -H. R. Gürpınar.
***paçasından tutup atmak
hakaretle kovmak.
***paçasını çekecek (toplayacak) hâli olmamak
güçsüz, beceriksiz olmak.
***paçavra gibi
değersiz (kimse veya şey).
***paçavrasını çıkarmak
paçavraya çevirmek.
***paçavraya çevirmek
çok hırpalamak, dağınık, bozuk veya berbat bir duruma getirmek.
***paçayı kaptırmak
1) yakalanmak, ele geçirilmek; 2) karıştığı ancak sonradan ayrılmak istediği bir işten kendini kurtaramamak; 3) dilediği gibi davranamamak.
***paçayı kurtarmak (sıyırmak)
kendini bir dertten, tehlikeden veya zor durumdan kurtarmak: Varımızı yoğumuzu teknenin oturmamış tarafına aktararak paçayı kurtardık. -B. R. Eyuboğlu. Bu kadar çapraşık işlerin üstesinden gelip paçayı sıyırdığından haklı olarak gurur duyuyordu. -K. Korcan.
***pislik parmağından (paçalarından) akmak
çok kirli olmak.
***suyu görmeden paçaları sıvamak
henüz hiçbir belirti yokken veya gereğinden çok önceden hazırlanmaya kalkışmak.
***(üstünden veya paçalarından) kibarlık akmak
tkz. aşırı derecede kibar davranmak.
***yaka bir tarafta, paça bir tarafta
kılığı kıyafeti dağınık bir durumda.
***yaka paça etmek (götürmek)
hiçbir itiraz dinlemeden ve zorla, apar topar götürmek.