İçinde pazar kelimesi geçen atasözleri ve deyimler nelerdir? Bu atasözleri ve deyimlerin anlamları ve açıklamaları. Pazar hakkında deyim, atasözü.
Pazar İle İlgili Deyimler Atasözleri
Atasözleri
- ak köpeğin (itin) pamuk pazarına (pamuğa, pamukçuya) zararı vardır
kötü şey, görünüşte iyi şeye benziyorsa iyi şeyin değeri azalır. - akılları pazara çıkarmışlar, herkes yine kendi aklını almış
insan kendi aklını, düşüncesini başkasınınkinden üstün görür. - bostan gök iken pazar(lık) yapılmaz
ayrıntıları belli olmayan bir iş için anlaşma yapılmamalı. - denizdeki balığın pazarı (pazarlığı) olmaz
henüz elde olmayan bir nesnenin alımı, satımı üzerinde konuşulmaz. - eskiye rağbet (itibar) olsaydı bitpazarına nur yağardı
her şeyin yenisi sevilir. - evdeki pazar (hesap) çarşıya uymaz
önceden tasarlanan bir iş umulduğu gibi sonuçlanmaz, düşünüldüğü gibi olmaz. - gammaz olmasa tilki pazarda gezer
yasal olmayan yollardan gizlice çıkar sağlayan kişi, yakayı ele vereceğinden korkmasa bütün bu işleri açıktan yapar. - geçti Bor’un pazarı (sür eşeğini Niğde’ye)
artık iş işten geçti. - haramzade pazar bozar, helalzade pazar yapar
sütü bozuk kişi, iki kimsenin arasını açar, anlaşmalarına engel olur; soylu kişi ise arabuluculuk yapar, anlaşmalarına yardım eder. - herkes aklını pazara çıkarmış, yine kendi aklını almış
insanlar kendi akıllarını başkalarının aklından üstün görürler. - kes parmağını çık pazara, em (merhem, ilaç) buyuran çok olur
kişinin bir ihtiyaç içinde bulunduğunu gören herkes ona değişik yol gösterir. - keseye danış, pazarlığa sonra giriş
ödeyecek paranız yoksa bir şey satın almaya girişmeyin. - kör pazara varmasın, pazar körsüz kalmasın
bir şey satın almasını bileyen kimseler alışverişe çıkmamalıdır ancak esnaf da bu gibilerden hoşlanır. - pazar, ilk pazardır
satılacak mala ilk olarak kaç para değer biçildiyse satıcı buna razı olmalıdır. - utanma pazar, dostluğu bozar
taraflar birbirine ne denli yakın da olsalar bir alışverişte açıkça konuşup anlaşmaları gerekir, ‘ayıp olur’ kaygısıyla başta değinilmeyen konular yüzünden sonradan araya soğukluk, kırgınlık girer. - utanma pazar, mideyi bozar
taraflar birbirine ne denli yakın da olsalar bir alışverişte açıkça konuşup anlaşmaları gerekir, ‘ayıp olur’ kaygısıyla başta değinilmeyen konular yüzünden sonradan araya soğukluk, kırgınlık girer. - yaşı at pazarında sorarlar
akıllı olmanın yaşla ilgisi yoktur, bazı küçükler büyüklerden daha akıllı olabilir.
Deyimler
- ağzını burnunu çarşamba pazarına (çanağına) çevirmek:
aşırı bir biçimde döverek perişan duruma getirmek. - anasının ipini satmış (pazara çıkarmış)
ipsiz, kendisinden her türlü soysuzluk beklenebilen (kimse) - at pazarında eşek osurtmuyoruz!
kaba söyleneni dinlemeyene uyarı amacıyla söylenen bir söz. - (bir yer) pazar yerine dönmek
kalabalıklaşmak. - (bir yeri) ırgat pazarına döndürmek
karışık ve dağınık bir duruma getirmek. - (birini) çarşamba pazarına çevirmek
özellikle yüze vurarak çok dayak atmak. - gönlünü pazara çıkarmak
sevmek için kendine yakışanı seçmeyip rastgele birini sevmek. - iki söz bir pazar
‘uzun boylu pazarlık etmeden’ anlamında kullanılan bir söz. - ipliği pazara çıkmak
kötü nitelik ve suçları ortaya çıkmak. - pazar kayığı gibi
çok yüklenmiş (taşıt). - pazar ola!
satıcılara ‘satışın bol olsun’ anlamında söylenen bir iyi dilek sözü. - pazara çıkarmak
satılığa çıkarmak. - pazarlığa girişmek
pazarlık yapmaya başlamak: ‘… pazarlığa girişmez, müşterileri ne verirse alırdı.’ -Ö. Seyfettin. - pazarlığı pişirmek
pazarlıkta uyuşma sağlayacak duruma gelmek: ‘Ne olacak efendim! Pazarlığı pişirdiler.’ -Y. K. Karaosmanoğlu.
Geçti Bor’un Pazarı Sür Eşeği Niğde’ye
Anlamı; Bu deyim, “bir fırsat kaçınca, hiç olmazsa bundan sonraki fırsatı değerlendirmek gerekir” mânâsında kullanılır.
Hikayesi; Bor, Niğde’ye on üç kilometre uzaklıkta bulunan bir ilçedir. Eskiden beri, pazarı ile meşhurdur. Bu pazar çok kalabalık olur, herkes, her türlü malını satar ve her aradığını bulabilir. Bu meşhur pazar, salı günü kurulur. Evvelce, ondan bir gün sonra da Niğde’nin pazarı gelirdi.
Vaktiyle, bir salı günü pazara gelmekte olan bir köylü, kasabaya yaklaşırken, bir su başında biraz dinlenip, eşeğini de otlatmak ister. Eşeği, uzunca bir iple ağaca bağlar. Kendisi de başka bir ağacın altına oturur. Sabahleyin erken kalktığı için, oracıkta sızar ve uyuya kalır. Uyandığı zaman, güneşin epeyce tepeye dikildiğini görüp, hemen eşeğine atlar ve yola çıkar. Fakat pazar dağılmıştır. İşini bitirip köye dönmekte olan köylüler bu hâli görünce:
“Geçti Bor’un pazarı, sür eşeğini Niğde’ye” derler.