Peşrev Nedir? Türk Müziğinin Saz Eseri Şekillerinden Peşrevin Tanımı ve Özellikleri

0
Advertisement

Peşrev ne demektir? Peşrevin özellikleri, peşrev anlamı, peşrev açıklaması, peşrev hakkında bilgilerin yer aldığı sayfamız..

Peşrev

Peşrev Nedir?

Klasik Türk müziğinin en tanınmış olan saz eseri şeklidir. Genel olarak, 4 hane (bölüm )den yapılmıştır; yalnız sazlarla çalınır, güftelisi olmaz. Her hane «mülazime» denen bölümle son bulur; bir çeşit nakarat olan bu mülazime, her hanenin sonunda aynen tekrarlanır. Mülazimenin parlak nağmeli, eserin bestelenmiş olduğu makamı karakterlendirecek şekilde olmasına dikkat edilir. Her hanenin uzunluğu birbirine eşittir; yani aynı sayıda ölçüyü içine alır. 3. haneye «miyanhane» denir, burada büyük makam geçkisi yapılır; bu hane, peşreve adını veren makamdan başka bir makamda olur.

Peşrevlerde hem küçük, hem de büyük usuller (ölçüler) kullanılmıştır. Klâsik fasılda, baş taksiminden sonra peşrev çalınır. (Farsça’da «pişrev» kelimesi «önden giden» anlamına gelir.) Dini peşrevler de vardır; bunlar eskiden Mevlevi âyinlerinde çalınırdı.

Kaynak – 2

Peşrev, pişrev olarak da bilinir, klasik Türk müziğinde en büyük çalgı yapıtı formu. Hane denen birkaç bölümü ve her haneden sonra yinelenen teslim ya da mülazime denen bir nakaratı vardır. Klasik saray fasıllarında baş taksim ile kâr ya da birinci beste arasında çalınırdı. Günümüzdeki fasıllarda genellikle yalnızca iki hane olarak en başta çalınır. Peşrevler çoğunlukla dört hanelidir. Ama hane sayısı üç ya da beş olan peşrevler de vardır. Her peşrev bir makamın adıyla anılır (örn. rast peşrev, hüzzam peşrev, nihavend peşrev). Bestecisi tarafından özel olarak adlandırılmış pek az peşrev vardır.

Peşreve adını veren makam birinci hane ve teslimde, belli başlı özellikleriyle kullanılır. Öteki hanelerde, makam değiştirilmeksizin tiz ya da pes tarafta yapıtın ses alanı genişletilebileceği gibi, tümüyle başka makamlara da geçilebilir. Ama hane sonları genellikle birbirine benzer. Bazı peşrevlerde başlı başına bir teslim bulunmaz ve birinci ya da ikinci hane teslim görevini yapar. Gene de, bu yapıdaki peşrevlerde hanelerin en azından son cümleleri aynıdır. Bazı araştırmacılar bu son cümleye mülazime adını verir ve böylece teslimle mülazimeyi birbirinden ayırırlar. Ama zaman içinde peşrev formu epeyce değişikliğe uğramıştır. Peşrevlerde en çok rastlanan usuller hafif, darb-ı fetih, berefşan, zencir, devr-i kebir, fahte, çember, muhammes gibi büyük usullerdir. Devrirevan, frenkçin, lenk fahte, düyek, sofyan gibi küçük usullerle ölçülmüş peşrevler de vardır. Peşrev formunda genellikle usul geçkisi yapılmaz.

Advertisement

Yalnızca birkaç peşrevde son hane başka bir usulle bestelenmiştir. Bu yapıdaki peşrevlerin hemen hemen tümü de 20. yüzyıl bestecilerinin yapıtlarıdır. Çok sayıda ve başarılı peşrev besteleyen müzikçilerin sayısı azdır. Saba, hicazkâr, nihavend, nişabürek, hüzzam, yegâh, uşşak makamındaki peşrevleriyle Tamburi Büyük Osman Bey, ferahfeza, mahur, muhayyer, neva, hicazkâr, şedaraban, kürdilihicazkâr peşrevleriyle Tamburi Cemil Bey, sultani-yegâh, şedaraban, acemaşiran, nihavend, hicaz peşrevleriyle Refik Fersan peşrev bestecilerinin en önemlileridir.


Leave A Reply