Peyote dini hakkında bilgi. Peyote dini nasıl bir dindir ne gibi özellikleri vardır ve tarihi geçmişi hakkında genel bilgiler.
Peyote Dini Hakkında Bilgi
Peyote dini, Kuzey Amerika Yerlileri arasındaki en yaygın yerel dinsel hareket. Adı, uç kesimlerinde halüsinojen bir madde bulunan peyoteden gelir. Bir tür kaktüs olan bu bitki, kişinin doğaötesi hayaller görmesini sağlaması ve şifalı etkisi nedeniyle Meksika’da yüzyıllarca kullanılmıştır.
19. yüzyılın ortalarından başlayarak ABD’ deki Büyük Ovalar’a kadar yayılan peyote kullanımı, 1885 dolayında Oklahoma’daki Kiyovalar ve Komançiler arasında dinsel bir uygulama niteliği kazanmıştır. 1890’larda Kanada’ya da ulaşan bu dinin günümüzde 50’yi aşkın kabile ve toplam 225 bin kişi tarafından benimsendiği tahmin edilmektedir.
Peyote dini değişen ölçülerde Hıristiyanlığa ait öğelere yer verir. Örneğin bazı gruplarda ayin sırasında Kitabı Mukaddes okuma ve vaaz verme uygulaması görülürken, bazıları bunu reddedip yalnızca Hıristiyan ahlakını öğretirler. Genel olarak öğreti tek Tanrı (Büyük Ruh) inancına dayalıdır; Tanrı, duaları kendisine ileten ruhlar aracılığıyla insanlarla ilişki kurar. Pek çok kabilede ise peyotenin kendisi Peyote Ruhu olarak kişileştirilmiştir; bu ruh beyazların İsa’sına denk düşer. Bazı kabileler İsa’nın bir Yerli kahramanı olduğuna inanır; buna göre,’Tanrı ile ilişki kurmak için geri gelmiş ya da beyazlar tarafından öldürüldükten sonra bir koruyucu ruh olarak Yerlilere dönmüştür. Ayin sırasında yenen peyote kişinin Tanrı’yla ve hem yaşayanların, hem de ölülerin ruhuyla ilişki kurmasını sağlar. Peyote Yolu adı altında toplanan ilkeler kardeşçe sevgi, aileye bağlılık, düzenli çalışarak kendi kendine yeterli olma ve alkolden kaçınmaya dayanır.
Büyük baskılarla karşılaşan Peyote dini yandaşları, Yerli Dairesi ve Kongre’nin de desteğiyle peyotenin yasaklanmasına karşı koymaya çalıştılar. İlk olarak 1914’te Oklahoma’da ilk Doğan İsa Kilisesi, 1918’de de Amerika Yerlileri Kilisesi adı altında örgütlenme çabaları görüldü. 1960’larda Peyote dini yandaşlarının anayasal din özgürlüğü adına başlattığı girişimler, kilise ve bilim çevrelerinin de desteğiyle birçok eyaletin yüksek mahkemesinde ele alındı.
