Philip Glass kimdir ve ne yapmıştır? .Çağımızın en etkili bestecilerinden, Amerikalı besteci Philip Glass’ın hayatı, eserleri hakkında bilgi.
Philip Glass
Philip Glass, 31 Ocak 1937’de Baltimore Maryland’de doğdu. Çocukluk yıllarını babasının radyo mağazasında çalışarak geçiren Glass müşterilerin hiçbir zaman dinlemediği klasik Batı müziğini o yıllarda keşfetti. Bu merakı onu müziğe yönlendirdi. Keman ve flüt üzerine çalıştı. Daha sonra Şikago Üniversitesi’ne kayıt oldu.
Şikago Üniversitesi’nde matematik ve felsefe okuduktan sonra New York’ta bulunan sanat okulu Juilliard’a kayıt oldu. Darius Milhaud ile birlikte kompozisyon üzerine eğitim aldı.
Henüz 23 yaşındayken, 20. yüzyılın önde gelen klasik Batı müzisyenlerinin neredeyse hepsine öğretmenlik yapmış olan Nadia Boulanger’nin yanında çalışmak için Paris’e taşındı. Paris’te geçirdiği süre boyunca klasik Hint müziğini keşfetti. Müzisyen Ravi Shankar’ın eserlerini Fransız bir yönetmen için Batılı müzikal notalarına dönüştürdü. Hindistan ve Afrika’nın bazı bölümlerinde yerel müzikleri araştıran Glass bu müzikleri kendi kompozisyonuna uyguladı.
1970’lerin başında Amerika Birleşik Devletleri’ne dönen Glass farklı işlerde çalıştı ve zamanını büyük bir müzik koleksiyonu yaratarak geçirdi.
1976’da ünlü operası “Einstein on the Beach”i tiyatro yönetmeni Robert Wilson ile birlikte ortaya çıkardı.
Minimalist stilin en çok görüldüğü bu eseri gençler tarafından beğeni kazandı. Operanın prömiyeri 25 Temmuz 1976’da Fransa’daki Avignon Festivali’nde yapıldı. Hemen ardından Hamburg, Paris, Belgrad, Venedik, Brüksel ve Rotterdam’da sahnelendi.
Satyagraha
“Satyagraha” operasını 1980’de, “Akhnaten” operasını ise 1983 yılında besteledi. Bu eserleri Glass’a opera yeteneğini farklı bir boyutta sergileme şansı verdi. Bu eserler 1990 yılının haziran ayında Stuttgart’ta sahnelenerek büyük ilgi gördü. Glass’ın üç perdeden oluşan “Satyagraha Operası”, Gandhi’nin 1893-1914 yılları arasında Güney Afrika’daki pasif direnişini anlattı. İlk perdede gönderdiği mektuplar ve düşünceleri ile Gandhi’ye destek olan Leo Tolstoy, ikinci perdede Hintli yazar Rabidıanath Tagore, üçüncü perdede Martin Luther King canlandırıldı. Bu operanın en önemli özelliği ise modern dünyaya şiddet karşıtlığı ve yurttaşlık hakları savunuculuğunu anlatan tarihsel bir opera olmasıydı.
1987 yılında aktör Richard Gere ve Columbia Üniversitesi profesörü Robert Thurman ile birlikte Tibet House’u kurdu. Philip Glass, 1989 yılında ortaya koyduğu “Solo Piano” çalışmasındaki “Metamoıphosis” parçasında Franz Kafka‘nın “Dönüşüm” adlı kitabını anlattı.
Filmler için yaptığı çalışmalar deneysel yapıt “Koyaanisqatsi” ile başladı. Glass; Godfrey Reggio, Errol Morris gibi film yapımcılarına belgesel biçimindeki yeni eserini aktardı. Yaptığı kayıtlar dinleyici kitlesini genişletti.
1992’de Metropolitan Opera tarafından Columbus’un yolculuğunu bestelemesi için görevlendirildi. 1984’te Los Angele, 1996’da Atlanta Olimpiyat Oyunları için besteler yaptı. Bu eserleri onun daha da çok tanınmasına neden oldu.
Glass oldukça üretken bir bestecidir. Sanat yaşamını halen sürdürmektedir.
