Pikaresk Roman Nedir? Pikaresk Roman Örnekleri Öncüleri Özellikleri Neler?

0
Advertisement

Pikaresk Roman Nedir? Pikaresk kurgu olarak da adlandırılan romanın öncüleri, özellikleri ve örnekleri nelerdir, hakkında bilgi.

Pikaresk Roman Nedir?

Pikaresk roman, aşağı tabakadan bir serüvencinin ya da bir serserinin (İspanyolca pîcaro) yaşamını sürdürebilmek amacıyla bir toplumsal ortamdan bir başkasına sürüklenirken başından geçenleri birinci tekil kişi ağzından aktaran, romanın öncüsü kabul edilen anlatıdır.

Pikaresk Roman

Kaynak : pixabay.com

Episodik yapısı bakımından, şövalyelerin serüvenleriyle ilgili, konudan konuya atlayan uzun ortaçağ romanslarına benzemekle birlikte, gerçekçi oluşuyla onlardan ayrılır. Yüce ülkülere bağlı olan şövalyenin tersine, pîcaro çalışıp onurlu yaşamaktansa kurnazlığıyla hayatta kalmayı yeğleyen, ahlaki değerlerle bağlarını koparmış alaycı biridir. Sürekli dolaşır, farklı sınıf ve mesleklerden insanlarla çeşitli serüvenler yaşar; yalanları, hileleri ve hırsızlıkları yüzünden tam cezalandırılmak üzereyken kaçmayı başarır. Geçerli toplum ve ahlak kuralları, sınıfların ve toplumun dışına sürüklenmiş pîcaro için hiçbir anlam taşımaz; yalnızca çıkar gereği bunlara uyar görünür. Bu yüzden pîcaro öyküleri bir yandan toplumdaki ikiyüzlülüğü ve yozlaşmayı yergili ve ironik bir üslupla yansıtırken, bir yandan da okura aşağı sınıftan ya da sıradan insanların yaşamıyla ilgili zengin gözlemler sunar.

İlk Örnekleri

İspanya’da doğan pikaresk romanın ilk örneği, Diego Hurtado de Mendoza’ya ait olduğu ileri sürülmekle birlikte yazarı kesin olarak bilinmeyen Lazarillo de Tormes’di (1554). Yapıtta, Lazaro adlı yoksul bir gencin, gerçek kişiliklerini ikiyüzlülük maskesi altında gizleyen, bazıları din adamı yedi kişinin hizmetinde geçirdiği yıllar kendi ağzından anlatılıyordu. Toplumdaki yerleşik kuralları hiçe sayan nükteli anlatımı sayesinde yapıt o dönemin en çok okunan kitaplarından biri oldu. Türün en tipik örneklerinden sayılan, Mateo Alemân’ın Guzman de Alfarache (1599, ikinci bölüm 1604; Alfarache’lı Guzmân) adlı yapıtı da İspanyol romanının gerçekçi bir temele oturmasında önemli rol oynadı. İflasa sürüklenmiş Cenovalı bir faizcinin oğlu olan Guzmân’ın yaşamöyküsü olarak sunulan yapıt, buluşları, bölümlerinin çeşitliliği ve karakter tasvirleri açısından Lazarillo’dan üstündü ve o da yazıldığı dönemde büyük ilgi gördü.

Bir Alçağın Yaşamı

Guzmân ı, Cervantes’in Rinconete y Cortadillo (1613; Rinconete ve Cortadillo) ve El Coloquio de los perros (1613; Köpeklerin Konuşması) gibi kısa pikaresk romanları izledi. Francisco Löpez de Übeda’nın La pîcara Justirıa (1605; Serseri Justina) adlı yapıtı, erkek pîcaro’ların efendilerini aldatması gibi, sevgililerini aldatan bir pîcara’nın (kadın pîcaro) öyküsüydü. Türün başyapıtı sayılan, Francisco Gömez de Ouevedo y Villegas’nın La vida del buscön (1626; Bir Alçağın Yaşamı) adlı yapıtı ise, bir yandan adi bir dolandırıcının psikolojik portresini çizerken, alttan alta ahlaki değerlere büyük ağırlık veriyordu. Pikaresk roman Buscön’ dan sonra İspanya’da gerileyerek yerini serüven romanına bıraktı. Bu arada, Lazarillo de Tormes’in Fransızca, Felemenkçe ve 16. yüzyılın ikinci yarısında İngilizceye çevrilmesinden sonra, pikaresk roman öteki Avrupa ülkelerine de yayıldı.

İngiltere’deki ilk örneği, Thomas Nashe’in The unfortunate traveller; or The life of Jacke Wilton (1594; Talihsiz Gezgin ya da Jacke Wilton’ın Yaşamı) adlı yapıtıydı. Almanya’da türün en önemli örneği, H. J. von Grimmelshausen’in Simplicissimus’ uydu (1669). Defoe’nun Moll Flanders’ıyla (1722; Yosma Moll Flanders, 1966) kahramanı kadın olan pikaresk roman yeniden canlandı. Henry Fielding’in Joseph Andrern (1742; Kader Yolu, 1976), Jonathan Wild (1743) ve T om Jones (1749; Tom Jones, 1964) adlı yapıtlarıyla Tobias Smollett’in Roderick Random (1748), Peregrine Pickle (1751) ve Ferdinand, Count Fathom (1753) adlı romanları da pikaresk öğeler taşıyordu. Fransa’da türün en önemli örneği, Alain-Rene Lesage’ın Histoire de Gil Blas de Santillane (1715-35; Gil Blas de Santillane’ın Maceraları, 1945-46, 4 cilt) adlı romanıydı. Yapıt, İspanya’da geçmesine ve eski İspanyol romanlarındaki olayları kullanmasına karşın, daha kibar ve insancıl bir pîcaro’nun öyküsünü anlatıyordu.

Advertisement
18 Yüzyıl Sonrası

Pikaresk roman 18. yüzyıl ortalarında daha sağlam ve ayrıntılı bir olay örgüsüne ve daha gelişmiş karakter çözümlemelerine dayanan gerçekçi roman karşısında geriledi ve düzeysiz bir sanat ürünü olarak değerlendirilmeye başladı. Ama bütün sınıflardan kişileri bir araya getirişi, çeşitli mesleklerle ilgili canlı tasvirleri, gerçekçi dili, ayrıntıları ele alışı ve hepsinden önemlisi ahlak ve davranış kurallarına alaycı bir gözle bakışı gibi, yergiye geniş olanak sağlayan özellikleriyle gerçekçi romanın 18. ve 19. yüzyıllardaki gelişimini önemli ölçüde etkiledi. Nikolay Gogol’ün Myortvye duş i’si (1842; Ölü Canlar, 1950), Mark Twain’in The Adventures of Huckleberry Finn’i (1884; Hakılberi Fin’in Maceraları, 1944) ve Thomas Mann’ın Die Bekentnisse des Hochstaplers Felix Krull’u (1954; Dolandırıcı Felix Krull’un İtirafları) gibi gerçekçi romanlarda da pikaresk roman öğelerine rastlanır.


Leave A Reply