Piyanonun Çalışma Prensibi, Otomatik Piyano Nedir? Piyano Hakkında Bilgi

0
Advertisement

Piyano nasıl çalışır, nasıl çalar? Otomatik piyano nedir? Piyanonun parçaları, özellikleri, çalışma prensibi, piyano hakkında bilgi.

Piyanonun Çalışma Prensibi

Piyanonun tuşlarından natürel sesleri veren uzun tuşlar fildişi kaplıdır. Bunların arasında boyca daha kısa, abanozdan tuşlar vardır ki bunlar da yarım sesleri verir. Tuşlara basılınca yaylarla, karşı ağırlık sistemiyle harekete geçen üzeri aba kaplı küçük çekiçler yan yana gerili tellere vurur, böylece istenilen sesin çıkmasını sağlar. Ayrıca, piyanonun altındaki pedalların görevi de büyüktür. Pedallardan birine basınca ses şiddetlenir, uzar, ötekine basınca kuvvetinden kaybeder, kısa kesilir. Piyanonun telleri ya çelikten, ya da pirinçtendir.

piyano

Kaynak: pixabay.com

Piyanonun klâvyesinin genişliği ya 6,5 oktav (do-fa), ya 6 3/4 oktav (do-lâ), ya da 7 oktav (lâ-lâ) arasında değişir. İyi cins piyanoların tahtası Macaristan’da yetişen bir cins çam ağacından yapılır.

Piyano neme, sıcaklık-soğukluk farklarına karşı çok duyarlı bir müzik aletidir. Zaman zaman yeniden akort edilmesi gerekir. Evlerde piyanoyu sık sık sıcaklığı değişmeyen bir yere koymak doğru olur.

Evlerde kullanılan piyanolar, genel olarak, konsol biçiminde, düz piyanolardır. Bunlarda teller dikey durumdadır. Büyük konser salonlarında çalınan piyanolar «kuyruklu piyano» denilen cinstendir. Bunlarda da teller yatay durumdadır. Ayrıca, büyüklüğüne, yapılış biçimine göre piyanolar «yarı kuyruklu», «çapraz» gibi adlar alırlar.

Piyano, ilk gelişmesi sırasında, pek taraftar bulmamış, kaba bir müzik aleti olarak karşılanmıştı. Hattâ ünlü Fransız düşünürü Voltaire piyanoyu, klavsene göre çok kaba ve çirkin sesli bulduğunu söylemişti. Bach devrinde de piyano makbul bir müzik aleti değildi. Daha sonra Mozart piyano için parçalar bestelemişse de, piyano asıl değerini Beethoven’in sonatlarıyla bulmuştur. Liszt, Rubinstein, Paderewski, Rahmaninov gibi besteciler piyanoya gereken değeri kazandırmışlardır. Bugün piyano müzisyenler tarafından çok sevilen, en çok çalınan müzik aletlerinin başında gelir.

Advertisement
piyano

Kaynak: pixabay.com

Piyano Hakkında Bilgi

Piyano; özel bir mekanizmayla tuşlara bağlı çekiçlerin, tellere vurmasıyla ses veren klavyeli müzik aletidir.

1711’de İtalyan Bartolomeo Ciristofori üzerinde hafif ve kuvvetli sesler çıkarabilen bir çalgı geliştirdi ve adına İtalyanca hafif ve kuvvetli anlamına gelen piano e forte denildi. Fransız Marius bu çalgıya tuşlarının ucu tokmak ya da çekiç biçiminde biten tokmaklı klavyesini bularak katkıda bulundu. 1717′ de doğru Alman Schröter çalgıya yumuşak ya da sert çalınmaya elverişli çekiç sistemini uyguladı. 1720’ye doğru bu sistem G. Silbermann tarafından geliştirdi. Piyano, niteliklerinden ötürü 18. yüzyılın sonlarında en çok aranan müzik aleti durumuna geldi. 1780’de Sebastian Erarda, Paris’te Fransa’nın ilk piyano yapımevini kurdu. 1808’de Alman Erarda çift maşalı düzeneği buldu. Piyano yapımcılığında bir devrim sayılan mekanizmayı, Pierre Erarda geliştirerek, 1821’de yinelemeli düzeneği yaptı. Günümüzde kuyruklu piyanolarda bu düzenek kullanılır. Daha sonraları piyano, günümüzdeki üstün niteliklerine kavuştu. Piyanonun çeşitli biçimleri vardır. Bunlar arasında, telleri yatay ve klavyeye dik olan kuyruklu piyano; telleri yatay ve klavyeye paralel olan dikdörtgen piyano; telleri titreşimin uzunluğunu arttırmak amacıyla dik ya da eğik durumda bulunan dik piyano sayılabilir. Piyano telleri birbirine eşit yarım tonlarla akortlanmış bir müzik aletidir. Önceleri kalın meşe levhalardan oluşan yapı kafesi günümüzde tümüyle madenden yapılır. Piyanolarda önceleri her ses yalnız bir telden elde edilirken, sonraları ses yoğunluğunu artırmak amacıyla her nota için aynı anda iki ya da üç tel titreştirilmeye başlandı.

Otomatik Piyano

Otomatik piyano, mekanik piyano olarak da bilinir, bir parçayı otomatik olarak çalan, pedallar ve kollarla donatılmış müzik aletidir. Aletin ilk biçiminde, klavyenin ön tarafına ABD’li mühendis Edwin S. Votey’ nin 1897’de patentini aldığı, piyanola adı verilen bir düzenek monte edilmişti. Müzik kâğıt bir rulonun üstüne delikler açılarak kaydedilmişti; bu rulo tırtıklı bir çubuğun üstünden geçiyordu. Pedallar ve levyelerle denetlenen bir düzenekten gelen hava, kâğıttaki deliklerden geçerek piyano tellerine vuran çekiçleri hareket ettiriyordu. Daha sonra bu düzenek piyanonun gövdesinin içine alındı. Pedallar ve levyeler aracılığıyla oldukça ayrıntılı bir ses gürlüğü ve tempo değişiklikleri sağlanabiliyordu.

20. yüzyıl başlarında bazı firmaların piyasaya sürdüğü kâğıt rulolarla, örneğin Alfred Cortot ve Claude Debussy gibi seçkin müzikçilerin parçalan otomatik piyanoda çok nitelikli biçimde çalınabiliyordu. Otomatik piyano, bestelerinde insan elinin sınırlarını göz önüne almayan müzikçilere çekici geldi. Stravinsky piyanola için Étude’ü (1917), Hindemith mekanik piyano için Toccata’sıyla (1926) bu tür yapıtlar ortaya koydular.

Advertisement


Yorum yapılmamış

Leave A Reply