Primitif Sanat (İlkel Sanat) Hakkında Bilgi

1
Advertisement

Primitif Sanat (İlkel Sanat) nedir? Primitif sanatın özellikleri, Primitif dönem sanatçıları hakkında bilgi.

Primitif Sanat (İlkel Sanat)

Primitif Sanat (İlkel Sanat); Yerli sanatlarını, Rönesans öncesi Batı resmini ve naif sanatı tanımlamakta kullanılan ortak terimdir. Üç farklı sanat türünü tanımlamasından ötürü çoğu kez sanat tarihinde karışıklıklara ve yanlış anlamalara yol açmıştır.

19. yüzyılda Afrika Yerlileri, Eskimolar ve Polinezya halkları Batılı bir düşünce sistemi içinde gelişkin bir kültür düzeyine ulaşmamış topluluklar olarak görülüyor, sanat ürünleri de “ilkel” (primitif) olarak niteleniyordu. İngilizler 1897’de Benin’e yaptıkları müdahale sırasında Afrika Yerli sanatıyla ilk kez karşılaştılar. Ardından Paul Gauguin’ in Tahiti’ye yerleşmesi, Alman dışavurumcularıyla (Die Brücke ve Der Blaue Reiter sanatçıları) Maurice Vlaminck, Georges Braque ve Pablo Picasso gibi sanatçıların Afrika heykelleriyle ilgilenerek bunları toplamaya başlaması gibi olaylar, Yerli topluluklarının Batı toplumlarından farklı bir gelişim süreci izlediklerini ve kendi sistemleri içinde yetkinleştiklerini ortaya koydu.

Aynı dönemde Cimabue ve Giotto gibi Rönesans öncesi sanatçıların yapıtları da “ilkel” olarak değerlendiriliyordu. Bunun nedeni bu yapıtlarda perspektif ve anatomi kurallarının göz önünde tutulmamış olmasıydı. 1848’de Ön-Raffaellocuların ilgi duymaları ile yeniden değerlendirilen Raffaello öncesi sanatçılar bugün de zaman zaman “ilkel” diye anılsa da, bu sözcük artık niteleyici olmaktan çok, tanımlayıcı bir terim olarak kullanılmaktadır.

İlkel sanat terimiyle nitelenen üçüncü alan ise naif sanattır. Sanat eğitimi ve birikimi olmayan kişilerin ürünleri için kullanılan “ilkel” terimi günümüzde de geçerliliğini sürdürmektedir.

Advertisement

ilkel sanata yöneliş zaman zaman bazı 20. yüzyıl sanatçılarının yapıtlarında da görülür.Örneğin Fernand Léger gibi Fransız, Natalia Goncharova, Mikhail Larionov ve Kasimir Maleviç gibi Rus ressamlar sanat yaşamlarının bir döneminde “ilkelci” bir tavrı benimsemişlerdir.

Türkiye’de ise “primitifler” terimini ilk kez İstanbul Devlet Resim ve Heykel Müzesi’ni (İDRHM) gezen Fransız eleştirmen René Huygues’ün, fotoğraftan resim yapan 19. yüzyıl Osmanlı yağlıboya ressamları için kullandığı söylenir. Bugün çeşitli tartışmalara neden olan bu görüşten yola çıkan bazı sanat tarihçileri, Batılılaşma süreci içinde yer alan belli bir dönemin sanatçılarını “primitif” olarak nitelerken, bazıları da bu terimi anonim bir ortak üslubu uygulayanlar için kullanmaktadır. Ayrıca Darüşşafakalı ressamları da bu grup içinde değerlendirenler vardır. Öte yandan bazı uzmanlar bugün İDRHM’de aynı salonda sergilenen bütün bu yapıtları aynı grup içinde değerlendirmenin yanıltıcı olduğunu ileri sürmektedir.


1 Yorum

Leave A Reply