Protestanlık Hakkında Bilgi

0
Advertisement

Protestanlık nedir? Protestanlığın tarihçesi, özellikleri, mezhebin ortaya çıkması hakkında bilgi.

protestanlikProtestanlık;reform hareketlerinden doğan Kilise’nin kararlarına uygun, öğreti ve düşüncelerin tümünü benimseyen, Hristiyan mezhebidir. Hristiyanlığın üç büyük mezhebinden biri olan Protestanlık, 14. yüzyılda Roma Katolik Kilisesi’ne karşı doğarak, 1529’da ondan ayrıldı. Alman din adamı Martin Luther tarafından kurulan bu mezhep, temelde birkaç öğretiye dayanır. Bu öğretilerden ilki insanoğlunun kurtuluşun doğrudan doğruya ve yalnızca Tanrı’nın yardımına (iyi niyetine) bağlı olduğudur. Şükran ve inan yoluyla doğruluğa ulaşmanın olanağını kabul eden Protestanlık inancı, Tanrı’nın karşılıksız yardımı olmaksızın bir günahkârın kendi çabasıyla günahlarından arınmasının olanaksız olduğunu savunur. Aziz Paulus öğretisini benimseyen Protestan Kilisesi’ne göre, insanın Tanrıya olan bağlılığı,öte dünyada mutluluğa ulaşmak gibi bir çıkara dayanmalıdır. Martin Luther, yalnızca Tanrı’ya olan bağlılığın yeterli olmadığını O’nun iyiliğine kavuşabilmek için aynı zamanda ibadet etmek gerektiğini savunan geleneksel Katolik öğretiyi yeniden yorumlayarak, temelde inanılması gerekenin Tanrı’nın sonsuz bağışlayıcılığı olduğunu ileri sürer. Düşüncelerine yöneltilen eleştirileri İncil’in doğruluk anlayışını çözümleyerek yanıtlayan ve doğru bir işin ödüllendirilmek için değil, istenerek yapılması gerektiğini savunan Luther’e göre önemli olan yapılan iş değil, o işin yapılma nedenidir.

Luther’in Tanrı’ya çıkarsız bağlılık ve günahtan arınma konusundaki düşünceleriyse Protestanlık içinde yazgı sorununun tartışılmasına neden oldu. İlk Protestanlarca iman Tanrı’nın sunduğu bir armağan ve bir yazgı olarak değerlendirildi ve iman konusu yüzyıllarca süren dinsel tartışmaların odağı oldu. Protestanlık önde gelen otorite olarak İncil’i görür. Bu nedenle Protestan Reformu’nu yürütenler Roma Katolik Kilisesi’ni Papalık’a mutlak yetkiler tanıyarak İncil’in üstünlüğü ilkesinden ayrılmakla suçladılar. Protestanlıkla kutsal kitaba verilen bu önemin Protestanları kutsal metinleri incelemeye yöneltmesi, İncil’in Latince aslından ulusal dillere çevrilmesine yol açtı. Bundan sonra matbaa tekniğindeki gelişmeye ve eski diller üzerine girişilen araştırmalara koşut olarak İncil ve Tevrat’ın çeşitli dillerde bir çok kez basımı gerçekleştirildi. Protestan Reformu’nun dayandığı bir başka öğreti de tüm insanların rahipliğidir. Bu reformu başlatanlar özel bir din adamları sınıfının varlığına karşı çıkarak her insanın rahip gibi çalışması gerektiğini ileri sürdüler. Bu bağlamda Protestan hareketi içindeki bazı radikal reformcular, profesyonel rahiplerin bulunmadığı kiliseler kurdular. Bu uygulama Kuakerler gibi radikal gruplarda günümüze kadar gelmeyi başardılar. Ancak mezhebin çoğunluğunda profesyonel rahiplik sonradan kabul edilmekle birlikte, bu mezhepte rahiplerin işleri daha çok kiliseleri yönetmek, dinsel törenleri düzenlemesiyle sınırlıdır. Ayrıca Katolik rahiplerin üzerindeki sınırlamalar bu mezhepte kaldırıldı.

Protestanlık mezhebini ortaya çıkmasıyla birlikte iş yaşamında da yeni bir ahlak anlayışı egemen oldu. Dünya işlerinin de dinsel bir nitelik taşıdığı düşüncesinden kaynaklanan bu anlayış, kapitalizmin gelişmesinde de önemli bir rol oynadı. Protestanların uzun zaman kendi iç sorunlarıyla ilgilenmek zorunda kalmaları, öteki mezhepler gibi misyonlar oluşturmalarını geciktirdi. İlk olarak sömürgelerde yerleşmeye başlayan Protestanlar, kendi inançlarını buradaki yerli halka götürdüler. 20. yüzyılda misyonların etkileri üçüncü dünya ülkelerinde de Protestan Kiliseleri’nin kurulmasına yol açtı. Günümüzde sayıları yaklaşık 350 milyonu bulan Protestanlar, başta Avrupa ve ABD olmak üzere beş kıtaya yayılmışlardır.


Leave A Reply