Psikolojide Düşünme Nedir? Düşünme Türleri Hakkında Bilgi

0
Advertisement

Psikolojide Düşünme ne demektir? Psikolojide düşünme türleri, bu türlerin özellikleri nelerdir, düşünme konusu hakkında bilgi.

Düşünme

Psikolojide Düşünme

Düşünme, olaylar ve nesnelerin yerini tutan simgeler arasında bağkurma olarak tanımlanır. Simge, bir nesnenin karşılığı olan işaret demektir. Bu işaretler sayesinde insan karşılaştığı bir sorunun olası çözüm yollarını zihinde denemek olanağını bulur. Gerçi, bazı hayvanlarda düşünme ve konuşmanın ilkel biçimleri görülmekte ise de, insan diğer canlılardan çok daha ileri düzeydedir. Düşünme, konuşma, okuma ve yazma gibi birbiriyle bağlantılı bu eylemlere “simgesel eylemler” denir.

Düşünme için simgelerin hatırlanabilmesi gereklidir. Simgeler hatırlanamadığında düşünmenin olamayacağı da doğaldır. Her düşünme mantıklı bir düzene, bir sıraya göre olmadığı gibi, düşünülen nesneye de uygun olmayabilir. Gerçeğe ve dolayısıyla mantık ilkelerine uygun olan düşünme ancak doğru düşünmedir.

Düşünme olayının başlangıcında, dış dünyadan alınan izlenimlere ait algıların zihinde canlandırılması (hayal edilmesi) aşaması bulunur. Hayallerin güçlü hale gelmesi “tasarım”ları oluşturur. Zihin, bu tasarımlardan soyutlama (bir varlığın bir özelliğini diğer özelliklerinden ayırma, örneğin elmanın, koku, tat ve sertliğini ayrı nitelik olarak görme) ve genelleme (benzer varlıkların ortak özelliklerini bir özellikte toplama, örneğin su, benzin, sirke… sıvı biçiminde anlatım) ile kavramlara ulaşır. Düşünme bu aşamada kalmaz, kavramlar arasında bağ kurma aşamasıyla yargıya, sonra da birbiriyle ilişkili yargılardan akıl yürütmeye ulaşır.

Çeşitli düşünme biçimleri, simgelerin ya gelişi güzel ardarda sıralanması, ya da belli bir sıra, bir plân izlemeleri açısından farklılaşır. Belli başlı düşünme biçimleri şunlardır:

Advertisement

a) İçe kapanık düşünme (otistik düşünme):

Belli bir mantıksal plân ve sıra izlemeyen bu düşünme biçimi; hayal kurma ve rüya olarak ikiye ayrılır.

1. Hayal kurma: Bu düşünmede imgeler (hayal) birbirini (istek ve arzularımıza göre) belli bir plân ya da sıra izlemeden, takip eder. Hayal kurmada içinde bulunulan şartlar dikkate alınmadığı için, olmayacak şeyler de düşünülebilir.

2. Rüya: Uyku durumunda görülen hayaller dizisidir. Rüya hakkında değişik görüşler ileri sürülmüştür. Freud’a göre rüya, “baskı altına alınıp bilinç altına itilen isteklerin uyku sırasında bilince çıkarak doyurulması”dır. Bazılarına göre, rüya günlük yaşamın devamı sayıldığı gibi, bazılarına göre de dış dünyadan gelen koku, sıcaklık-soğukluk, ses gibi uyaranların etkisiyle oluşan bir düşünme biçimidir.

Araştırmalar, her insanın (hatta gelişmiş hayvanların) rüya gördüğünü, rüyaların gelecekle değil, geçmişle ilgili olduğunu göstermiştir.

b) Serbest ve güdümlü çağrışım:

Bir simgeyle ilgili olarak herhangi bir simgeyi hatırlama serbest çağrışım, belirli bir yönde ve plân dahilindeki çağrışım ise güdümlü çağrışım olarak adlandırılır. Örneğin, “elma size neleri anımsatıyor?” biçimindeki bir soru üzerine akla gelenlerin söylenmesi serbest çağrışım; “doğru düşünme ilkelerini söyleyiniz?” biçimindeki bir soruya karşılık, ilkelerin sayılması ise güdümlü çağrışımdır.

c) Eleştirici (tenkitçi) düşünme:

Bu düşünme biçiminde, simgeler birbirini belli bir sıra ve plân içinde izler. Belli başlı biçimleri; tümevarım, tümdengelim ve analoji (andırma) dir.

Advertisement

d) Yaratıcı düşünme:

Hayal kurma ile eleştirici düşünceyi kapsayan bir düşünme biçimi olduğu söylenebilir. Ana öğelerini insan belleğinden alır, bu malzemeler: çeşitli biçimlerde işleyerek yeni şeyler üretir. Yaratıcı düşünme dört ayrı aşamadan oluşur.

  1. Hazırlama aşaması: Bilgi birikimi sağlama aşamasıdır.
  2. Kuluçka aşaması: Bu aşamada zihin, sorunla gizli ya da açık olarak sürekli meşgul olur. Bu, hayal kurma ve rüya sırasında da sürer.
  3. İlham aşaması: Sorun, bir anda çözüme kavuşur.
  4. Gözden geçirme aşaması: Çözüm, eleştirici bir düşünüşle gözden geçirilir. Çözümün geçerli olup, olmayacağı denetlenir.


Leave A Reply