Işık Gölge (Chiaroscuro) Nedir? Tekniğin Özellikleri ve Kullanan Sanatçılar

0
Advertisement

Işık gölge (Chiaroscuro) tekniği nedir? Işık gölge tekniğinin özellikleri, sanattaki yeri, kullanan sanatçılar ve eserleri hakkında bilgi.

ışık gölge

Kaynak: commons.wikimedia.org

Işık Gölge (Chiaroscuro);

Işık Gölge; İtalyanca chiaroscuro (chiaro: “ışık”, oscuro: “gölge”), görsel sanatlarda ışığı ve gölgeyi rengin kullanımından bağımsız olarak göstermek için kullanılan tekniktir. Işık-gölgeyi en etkili biçimde 15. yüzyılın sonlarında “Müneccim Kralların Tapınması” (1481, Uffizi Galerisi, Floransa) gibi resimleriyle Leonardo da Vinci kullandı. Ağaç baskıda ise ilk kez 16. yüzyılda İtalya’da, baskı ustası Ugo da Carpi’nin uyguladığı sanılmaktadır. Ağaç baskıda ışık ve gölge etkisi, her ton başka bir baskı bloğuyla basılarak elde ediliyordu. Önce en koyu tonla mürekkeplenen ana blok basılıyor, sonra öbür bloklar gittikçe açılan tonlarda mürekkeplenerek ana bloğun sınırlarına uygun biçimde basılıyordu. Baskılar tek bir renkte, çoğunlukla da kahverengi, gri yeşil ya da sepya oluyordu. Suluboya çizimlerin taklit edildiği bu yöntem, ayrıca resim çoğaltmada da ucuz bir yol olarak yaygınlık kazanmıştı.

17. yüzyılın sonlarında ağaç baskılarda ışık-gölge uygulaması azaldıkça bu sözcük, resim, çizim, aside yedirme baskı gibi türlerde ışıktan gölgeye geçişi anlatmak için kullanılmaya başladı. Böylece, önceleri tek renkli yapıtlarda kullanılan bir tekniği anlatan ışık-gölge sözcüğü sanat yapıtlarındaki ton düzenlemelerine ilişkin genel bir yaklaşımı belirtir hale geldi. Caravaggio’nun etkisindeki 17. yüzyıl İtalyan sanatçılarının yapıtlarında görülen, ışık-gölge karşıtlığının daha dramatik bir biçimine de tenebrizm dendi.

Bu tekniği çizimlerinde, resimlerinde ve aside yedirme baskılarında olağanüstü bir etki yaratacak biçimde kullanan Rembrandt ışık-gölgenin en önde gelen ustalarından biriydi. Işık-gölge romantik dönem sanatçıları arasında da çok yaygındı. Romantikler özellikle duygusal etkiler yaratmak için bu tekniği kullandılar.

rembrant

Kaynak: commons.wikimedia.org

Rembrandt’ı – Tanıyalım

Rembrandt Van Rijn 1606 ile 1669 yılları arasında yaşamış Hollandalı ünlü bir ressam, dünya resim tarihinin en büyük sanatçılarından biridir. Leyde’de bir yel değirmeni sahibinin oğlu olarak dünyaya geldi. Daha küçük yaşta resme merak sarmıştı. Okulda öğrencilerin, öğretmenlerin resimlerini yapar, bu yüzden de sık sık ceza alırdı. Babası, işlere göz kulak olsun diye değirmene yolladıkça o değirmenin resmini yapıyordu.

Rembrandt 14 yaşındayken okulu bıraktı. Onu bir ressamın yanına verdiler. Bir süre sonra Amsterdam’a gitti ve usta ressamlarla çalıştı. Bu devrede daha çok gravür üzerinde çalışarak ışık-gölge bilgisini artırdı. Amsterdam Cerrahlar Loncası’na bağlı operatörler ona portrelerini ısmarladılar. “Dr. Tulp’un Anatomi Dersi” adındaki ünlü tablo böylece meydana geldi. Daha sonra Avcılar Loncası da Rembrandt’a toplu bir sipariş verdi. Bu grup resmi “Gece Devriyesi” adı ile ün kazandı. Burada Rembrandt, yüzbaşı figüriyle ötekiler arasına hiçbir derece farkı koymadığı için hücumlara uğradı. Bundan sonra Rembrandt kendini daha çok portre resmine verdi. Bu arada karısı Hendrikje’yi model alarak «Bethsabée», “Banyodan Sonra” gibi tablolarını yarattı.

Advertisement

1658’de iflas ettiği için her şeyi haciz altına alındı. Evini değiştirdi. Kimsenin bilmediği bir kenar mahalleye, tavan arasına taşındı. Sefalet, ıstırap yılları başlamıştı. 1664′ te Hendrikje de ölünce Rembrandt iyice yıkıldı. Daha fakir bir yere taşındı. Bu devreden mükemmel bir şaheser kaldı: Kendi portresi. Istırabı bu kadar iyi ifade eden bir resim daha yapılamamıştır derler.Rembrandt’ın sanatı, üslup, ifade bakımından kendisinden sonra gelen bütün ressamları çok etkilemiştir. Işık-gölgeyi ustaca kullanan, renksiz bir görünüş içinde son derece ayrıntılı renklere yer veren ruh hallerinin anlatımında erişilemez başarıya ulaşan bir sanatçıdır. Konularını ya din hikayelerinden ya da yaşanan devrin günlük hayatından seçmiştir. Hollanda dışında, Rembrandt’ın eserleri en çok Paris, Dresden, Londra, Münih, Berlin, Viyana ve Leningrad müzelerinde bulunmaktadır.


Leave A Reply