Renk nedir? Nasıl Oluşur? Psikolojik, Fizyolojik ve Fiziksel Renkler

0
Advertisement

Renk nedir? Renk ne anlama gelir? Renk nasıl meydana gelir, özellikleri nelerdir? Renk hakkında temel bilgilerin yer aldığı sayfamız.

Renk; Işığın eşya üzerine çarpmasıyla yansıyan ışınlardan gözümüzde meydana gelen duyumların her birine renk denir. Renk kelimesi birçok çeşitli anlamlarda kullanılmakla beraber, başlıca 3 anlamda toplanabilir. Bunlar 1) Psikolojik, 2) Fizyolojik, 3) Fiziksel renktir.

Renk Prizması

Renk Prizması

Psikolojik Renk.

Beynimizde uyanan bir duyumdur. Bu duyumun çözümlenmesi mümkün olamaz. Gözleri ve beyni normal iki insan aynı cinsten ışık ile uyartılırsa, duygularını aynı kelime ile anlatabilirler, meselâ «mavi» derler. Fakat birinin mavi kelimesiyle anlattığı duyumla ötekinin aynı olup olmadığı bilinemez.

Fizyolojik Renk.

Çeşitli ışık cinsleri tarafından gözümüzün retinası üzerinden göz sinirlerinde meydana getirilen fizyolojik olaylar topluluğudur ki bu da beyne varınca, psikolojik renk duyumunu doğurur.

Fiziksel Renk.

Ölçülerle, rakamla kesin olarak belirtilebilen bir olaydır. Işığın hangi dalga uzunluklarını hangi oranda bulundurduğu meselesidir.

Fiziksel renkle psikolojik ve fizyolojik renk arasındaki münasebet belli ve kesin değildir. Fiziksel bakımdan farklı olan iki ışık psikolojik bakımdan aynı renk duyumunu uyandırabilir. Dolayısıyla psikolojik renk duyumu asıl renk hakkında hiçbir zaman kesin bir bilgi veremez.

Advertisement

Gökkuşağı Nasıl Oluşur?

Gözle görünen bütün dalga uzunluklarını güneş ışığındaki oranda bulunduran bir ışık renksiz duyumu verir. Psikolojik bakımdan renkli dediğimiz ışık ya bir dalga uzunluğunda olur (kırmızı lityum, menekşe potasyum gibi), ya da renksiz ışığın içinden bazı dalga boylarının eksik olmasından meydana gelir. Bu şekilde renksiz ışıktan bir dalga boyunun eksik olması ile geri kalanların uyandırdığı psikolojik renge “eksik olan rengin tamamlayıcısı” denir. Meselâ mavi görünüşü veren dalga uzunluğunun eksikliği ile ışık bize sarı; yeşil dalga boyunun bulunmaması ile ışık kırmızı görünür. Bunun için, mavi sarının, ya da sarı mavinin, kırmızı da yeşilin tamamlayıcı rengidir.

Maddelerin renkleri ise üzerilerine düşen ışınları yansıtmaları, kırmaları, içlerine çekmeleri, ya da geçirmeleri ile belirir, Bir cismin renkli olması üzerine düşen ışınların içinden bazı dalga boylarını emmeleri ile meydana gelir. Meselâ sarı görünen bir cisim üzerine gelen ışınların mavi dalga boylarını emdiği için sarı görünür.

renkler

Bazı maddelerde emilen ışık yeniden yayılır, o zaman bu cisimde bir «yüzey renk», bir de “iç renk” meydana gelir. Yüzey renkle iç renk birbirini tamamlayıcıdır. Meselâ “fuksin” denilen bileşiğin kristallerinin iç rengi kırmızı olduğu halde dış yüzeyleri yeşilimsi parlar. İç rengi yeşil olan “malachit yeşili” kristallerinin de dış yüzeyleri kırmızı parıltı yapar. Düz gümüşün yüzeyi üzerine düşen ışıkları ilk tabakada tamamen emer, yansıtır, bundan dolayı gümüş yüzeyi renksiz parlar. Altının yüzeyi ise sarı ışığı emip yeniden yaydığı halde öteki ışınları biraz daha içeri çeker, bu yüzden altın sarı görünür. Çok ince levha haline getirilen altın yaprak bir dereceye kadar saydam hale gelirse de, ışıkla göz arasına tutulunca, yeşil-mavi görünür. İlk yüzey tabakasında bütün dalga boylarını emip yansıtmayan cisimler siyah görünüşlüdür. Işınlar hiç emilmeden geri dönerse, beyaz renk meydana gelir.

Advertisement


Leave A Reply