Usher Evi’nin Çöküşü Kitap Özeti Konusu Hakkında Bilgi, Edgar Allan Poe

0
Advertisement

Edgar Allan Poe’nun Usher Evi’nin Çöküşü adlı kitabının konusu, özeti, kitap tanıtımı, kitap hakkında ilginç gerçekler.

Usher Evi'nin Çöküşü

Usher Evi’nin Çöküşü

Konusu – Özet

Hikâyenin geçtiği ortam elbette baştan aşağı ürpertici: Kafayı üşütmüş olan RODERICK USHER, her an yıkılacakmış gibi görünen eski, karanlık bir taş binada oturuyor. Bina, en az onun kadar ürpertici bir gölün kenarında yer alıyor ve bu gölden güya hayaletler çıkıyor.

Tuhaf bir görüntü, diyor ben-anlatıcı, akıl hastalığı artık dayanılmaz boyutlara ulaşan eski dostu RODERICK’in daveti üzerine oraya at üstünde vardığında. Ve durum, giderek daha da ürkütücü oluyor: RODERICK’in ikiz kız kardeşi LADY MADELINE ölüyor ve kilere gömülüyor. Ben-anlatıcı, aklını kaçırmak üzere olan RODERICK’i bir şövalye öyküsüyle neşelendirmeye çalışıyor, ama bu çabası ters tepiyor, durum daha da ürpertici bir hal alıyor ve RODERICK iyice deliriyor.

Sonunda olaylar birbiri ardına patlak veriyor: LADY MADELINE aslında ölmemiş, birden üstü başı kan içinde kapıda beliriyor ve kardeşinin üstüne yıkılıp ölüyor. RODERICK hayatının şokunu yaşıyor ve ölüyor, ben-anlatıcı ise son anda oradan sıvışmayı başarıyor. Ardından Usher Evi patırtıyla çöküyor ve ürpertici gölün içine gömülüyor. Eyvah eyvah!

Kitap Hakkında İlginç Gerçekler

***Aslında Poe’nun tüm öyküleri USHER EVİ’NİN ÇÖKÜŞÜ gibi okunabilir. Karanlık, ürpertici ve yine de bir şekilde güzel: KUYU VE SARKAÇ (işkenceli bir şey), MÜZEVÎR YÜREK (parçalanmış ceset parçalarıyla ilgili bir şey), KIZIL ÖLÜMÜN MASKESİ (salgın hastalıklarla ilgili bir şey).

Advertisement

***Poe’nun tüm eserlerini okuyan biri, SHERLOCK HOLMES ile devam edebilir. Benzerlikleri görmemek mümkün değil, ama Arthur Conan Doyle‘un öyküleri yine de çok farklı…

***İnsanın sağlam sinirlere sahip olması gerek, ama kaliteli korku öykülerini sevenler için Poe, geç saatlerde oynatılan korku filmlerine iyi bir alternatif oluşturuyor. Edebi değeri yüksek, makul uzunlukta ve gerilim hiç bitmiyor.

***Boston’da Usher Evi diye bir yer gerçekten vardı. Ev 1800 yılında yıkıldığında, kilerde bir erkekle bir kadının cesedi bulundu. Bir boşlukta birbirlerine sarılmış halde yatıyorlardı. Binanın sahibinin, genç karısı ile onun sevgilisini canlı canlı gömdüğü dedikoduları yayıldı. Eyvah eyvah!

***Edgar Allan Poe, korku edebiyatının bir temsilcisi. İngilizcede buna ilginç bir şekilde gothic fiction, yani gotik kurmaca deniyor; korku ve romansın bir kombinasyonu bu. Bu türün yaratıcısı, 1764 tarihinde THE CASTLE OF OTRANTO romanına A GOTHIC NOVEL alt başlığını vermiş olan Horace Walpole’dur.

***Diğer tanınmış korku romanları Mary Shelley’nin FRANKENSTEINı, Bram Stoker’ın DRACULA’sı, Daphne du Maurier’nin REBECCA’sı ve biraz iyi niyetle yaklaşırsak Stephenie Meyer’in ALACAKARANLIK romanları.

Edgar Allan Poe

Advertisement

Yazar Hakkında

Edgar Allan Poe, alkol bağımlısı bir korku öyküsü yazarından çok daha fazlasıydı. Evet, içiyordu. Ama sürekli içen biri değildi, kimi zaman kendine hâkim olamayan bir tür dönemsel ayyaştı muhtemelen. Evet, Poe korku ustası sayılıyor, ama aynı zamanda önemli bir şairdi, polisiye öykünün yaratıcısıydı, parlak bir deneme yazarıydı ve modern romana önayak olmuştu!

Onun KUZGUN şiiri dünyanın en tanınmış şiirlerinden biridir. Ve MORG SOKAĞI CÎNAYETİ’ndeki DEDEKTİF DUPIN olmasaydı SHERLOCK HOLMES da belki hiç olmayacaktı! Arthur Conan Doyle, Poe’nun en büyük hayranlarından biriydi ve şöyle demişti:

Eğer her yazar, Poe’dan ilham aldığı bir öykü için para alsaydı ve bu paranın onda birini usta için yapılacak bir anıt için verseydi, o zaman Keops kadar yüksek bir piramit oluşurdu.

Edgar Allan Poe’nun yaşamı ise oldukça trajik. Henüz bir yaşma bastığında babası ortadan kayboluyor, ertesi yıl da annesi ölüyor. Edgar Poe’yu Allan çifti yanına alıyor. Edgar akıllı, atletik bir oğlan. Üniversite öğrenimini yarıda bırakıp orduya katılıyor, sonra askeri akademiye girip subay olmak için ordudan ayrılıyor ve sonunda bu plandan da vazgeçiyor.

Poe yazmak istiyor. Uç şiir kitabını zaten yayınlamış durumda, ama başarısız. Sonra para kazanmak için öyküler yazmayı deniyor ve bir dergide edebiyat eleştirmeni olarak çalışıyor.

Kısa sürede tanınmış bir adam oluyor. Öyküleri beğeni topluyor, eleştirileri memnuniyetle karşılanıyor ve olay yaratıyor. Fakat tutucu Amerikalılar Edgar Allan Poe’ya çok da hayranlık duymuyor, bu yüzden çok para kazanmıyor.

Ve sonra aniden, gizemli bir şekilde ölüyor. Poe New York’a gidip yeni sözleşmeler yapmak istiyor, ama oraya hiç varmıyor. Bir hafta sonra onu Baltimore’da, kafası iyice karışmış ve üstü başı perişan halde sokakta buluyorlar. Birkaç gün sonra da hastanede ölüyor, ölüm nedeni hiçbir zaman bilinmiyor.


Leave A Reply